6.bölüm - Üç Ayrı Dünya

3.5K 270 236
                                    

Ali Bey'in dedikleri ile hepimiz şaşırmıştık ama bir şey demeden dediklerini kabul etmiştik. Şuan kadınlar katının mutfağında bir kaç yemek yapıyordum. Hemen hazırlanabilen yemeklerden yapmaya koyulmuştum. Fatıma teyze de benim yemek yapmamı izliyor ve bazı şeyleri not alıyordu. Gerçekten de şirketin mutfağına aşçı almak önemli bir konuydu sanırım.  Kübra ise abisinin yanında kalmıştı. Özel olarak konuşmak istediği bir konu vardı.

"Bitti, Fatıma teyze." demiştim yemeklerimi tabağa servis ettikten sonra. Fatıma teyze ile tabakları Ali Bey'in odasına getirmiş ve masasının önüne koymuştuk. Yaklaşık 5 çeşit yemek yapmıştım. Salata ve içecekleri de kendim hazırlamıştım.

Ali Bey'in yanına bir iş koltuğu getirmişlerdi. Fatıma teyze de Ali Bey'in yanına oturmuştu. Ciddi ciddi ikiside yemeklerimi deneyecekti.

"Abim ilk kez ailemizden başka bir kadının yemeklerini yiyor. İş görüşmesinde de asla kendisi tatmazdı." Kübra'nın dedikleri ile hemen sağ tarafıma dönmüştüm. Kübra yüzüme bakarak gülümsüyordu. Benim ne özelliğim vardı ki?

"Bende ilk kez ailemden başka birisine, özellikle bir erkeğe yemek yapıyorum ama benim ne özelliğim var ki? Neden sadece benim yemeklerimi kendisi de tadıyor?" dediğimde Kübra dudaklarını büzerek omuzlarını kaldırıp indirmişti.

"Bilmiyorum ki ya. Acaba neden?" dediğinde gülümsemişti hemen. Benimle dalga mı geçiyordu bu kız?

"Ali oğlum, bence çok güzel olmuş yemekler. İçecekler de iyiydi sadece kahve yapmakta biraz daha gelişmesi gerekiyor. Ama bence yemekler harikaydı. Ellerine sağlık, güzel yavrum." Fatıma teyzenin dediklerine gülümsemiştim. Tatlı bir şekilde duran tesettürüne, çiçekli elbisesine baktığımda Fatıma teyzeye daha yeni dikkat ettiğimi anladım.

"Hm, öyle diyorsan öyledir, Fatıma teyze. Bende beğendim açıkçası. İşe kabul edebiliriz değil mi?" diyerek bir Kübra'ya, bir de Fatıma teyzeye bakmıştı Ali bey. Kübra hemen başıyla onaylamıştı.

"Evet, abi!" Kübra'nın dedikleri ile Ali Bey genişçe gülümsemişti. Kübra ona her abi dediğinde, gözleri parlıyor ve yüzü gülümsüyordu. Kübra hep abi desin, Ali de böyle gülümsesin. Tövbe estağfurullah. Ne düşünüyordum ben böyle? Hemen gözlerimi Ali Bey'den çekmiş ve Fatıma teyze'ye bakmaya başlamıştım.

"Bence de kabul et, oğlum. Zaten tek başıma yoruluyorum, iyi olur yeni çalışan almak. El becerileri de maşAllah fazlasıyla var. Eksikleri de halledilebilir türden. Sen hiç merak etme." demiş ve gülümsemişti Fatıma teyze. Bende gülümsediğim de utandığımı hissetmiştim. Şu zamana kadar yemeklerimi tattıktan sonra öven sadece Elif ve Zehra olmuştu. Şimdi iki kişinin övmesi garip bir durumdu benim için.    Hoşuna gitti ama kabul et. Şu iç sesimi  kapatabilir miyiz? Sürekli beni ifşa ediyor. Başka ne yapacaktım? Senin gerçek düşüncelerini söylüyorum ben.

"Tamamdır o zaman. İşe kabul oldunuz, Meryem hanım." Ali Bey'in dedikleri ile tüm düşüncelerim durmuştu. İşe kabul mü edilmiştim? Kızım, sen sağır mısın? Kabul edildin dedi ya adam.

"Teşekkür ederim, Ali Bey. Elimden gelenin en iyisini yapacağım." diyerek gülümsediğim de Ali Bey'in bir şeyler mırıldandığını duydum.

"En iyisini yapıyorsun. Yorulmaya gerek yok." demişti ama öyle sessiz söylemişti ki, sanki duyulmaktan korkuyor gibiydi. Ama ben duymuştum. Kedi olalı bir fare tuttun, kız!

"Hadi o zaman, kızım. Öğle yemeyi vakti olacak, gidelim beraber yemek yapalım. Şirkette ki kadınlar, kızlar da seni tanısın." Fatıma teyzenin dediklerini onaylamıştım.

"Sonra konuşuruz, Meryem'im. Allah güç kuvvet versin inşAllah. Şimdiden ellerine sağlık." diyerek Kübra bana sarılmıştı. Bende ona sıkı sıkı sarılarak teşekkür etmiştim. Odadan çıktıktan sonra Fatıma teyze'den nerede namaz kılabileceğimi sormuştum. Kadınlar katında namaz kılmak için ayrı oda olduğunu ve namaz kılanların orada namazlarını kıldıklarını söylemişti. Gerçekten de ben nasıl güzel bir yerde çalışacaktım böyle? Allah'ıma şükürler olsun.

Hasbelkader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin