Yavrular watty kasıyor maalesef. Bölüm sıralı kendiliğinden karışıyor ve düzeltemiyorum. Bölüm sayılarına bakarak okuyun lütfen
Keyifli okumalar.
Ahmet Kılıç
Hiç kimse bu kadar Ahmet vibe veremezdi.
● ● ●
"Belasın sen bela."
Doğan'ın söylenmeleriyle evinin kapısına yaklaştığımızda onun adamları olduğunu öğrendiğim iki adam bir baş selamı verdiler bize. Ardından benim alçıdaki ayağımı fark edince bize yardım etmek için yeltendiler ama Doğan eliyle 'gerek yok' yaparak onları durdurdu.
Evinin anahtarını çıkartıp kapıyı ilk çevirişte açtı. Biz içeri geçerken kapıdaki adamlardan birinin yanağından makas aldım. Bu sırada Doğan hâlâ bana söyleniyordu.
"Sana ne milletten? Bırak ister soysun, ister dolandırsın? Senden mi çıkıyor parası." Gözlerimi devirdim.
"Ben ne bileyim adamın manyak olduğunu. Müşterileri uyarıyordum adam geldi satırla kovalamaya başladı beni."
Beni kovalayan adam caddede bir tekel bayiciydi. Çakmak almak için içeri girdiğimde bazı gençleri kandırıp, paralarını ceplemeye çalışıyordu. Bende insanlık görevimi yaptım. Sonrasında olanları biliyoruz zaten.
"Neyse ya ölmediysem sorun yok." Dedim umursamadan. Doğan çatık kaşlarıyla bana bakınca sustum.
O beni koltuğun üzerine bırakıp derin bir nefes verdi. Ben sırtım dik bir şekilde otururken alçılı ayağımın altına bir yastık koydu.
Geri çekilip yüzüme baktı. "Benim işlerim var, adam mı göndersem acaba..." Kendi kendine mırıldandı.
Ben bu haldeyken tanımadığım biri mi gelip bana bakacak yani?
"İyi, kapıdakilerden birini gönder o halde. Yakışıkıylı onlar." Dediğimde öfkeli gözleri beni buldu.
"Salak salak konuşma." Dedi. Umursaz görünmeye çalışarak omuz silktim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA -BXB
AléatoireYaramaz kişiliğiyle başı beladan kurtulmayan Ahmet, Ve onun kurtarıcısı Doğan... "Benim ailem sensin"