17- Sevgilim

10.2K 569 121
                                        

"Doğan nerede?!" Diye resmen haykırarak kapıdaki adamlardan birinin yakasına yapıştım. Cevap vermek yerine onu kavradığım ellerimin üzerine kendi ellerini koydu.

Sertçe sırtını duvara vurduğumda yüzünü buruşturdu ama karşılık vermiyordu.

"Doğan nerede diyorum?!" Endişeyle yüzüme baktı.

Sikeyim... Cevap verin, duymaya ihtiyacım var.

2 gündür ondan tek bir haber dahi alamıyordum. Nerede olup ne yaptığını, nasıl olduğunu hiçbirini bilmiyordum.
Ve itiraf etmek istemesemde korkuyordum, tekrar Doğan'dan ayrı kalma düşüncesi beni korkutuyordu.

"Bir sakin olun..." Diye mırıldandı. Burnumdan öfkeli nefesler verirken tam tekrar bağırmak için dudaklarımı aralamıştım ki diğer adamın boğazını temizlemesiyle duraksadım. Ona bakmam için yaptığını bildiğimden omuz üzerinden arkaya baktım.

"Abi..." Diyerek elindeki telefonu bana uzattı.

Gözlerim büyürken ellerim sanki bunu bekliyormuş gibi anında gevşedi. Bir büyük adım atarak telefonu hızla ondan aldım ve kulağıma dayadım.

Birkaç saniye boyunca sadece karşı hattan gelen kısık nefes seslerini dinledim.

"Alo?" Sesim ağladı ağlayacak bir tondaydı.

"Kedicik..."

Dudaklarım aralanırken nefesim tıkanmış gibi hissettim. Aralanmış dudaklarımdan kısık bir nefes çıkarken bedenime rahatlama duygusu yayıldı.
Gitmemişti işte, Doğan buradaydı.

"Doğan." Diye zorlukla konuştum.

"Sakin ol," Sesi boğuk ve yorgundu. "Hiçbir yere gitmedim, buradayım."

Bu kadar endişelenmemin sebebini anlamıştı.

"Neredesin iki gündür Doğan?" Olduğum yere çökecek gibi hissettiğimden boşta kalan elimle duvara tutundum.

"Anlatacağım merak etme. Şimdi bizimkiler seni benim yanıma getirecek tamam mı?" Gözlerimi beni izleyen ikiliye çevirdim. Uzun boylu olan başıyla 'gel' yaptı.

Yutkunarak ona doğru ilerledim.

"Şimdi kapatmak zorundayım, en fazla bir saate yanımda olacaksın." Diye güven vermek ister bir sesle konuştu Doğan. Ardından konuşma fırsatım olmadan telefon kapandı.

●●●

Filmli camlardan dışarıyı izlerken sessizdim.

İki günde nasıl bu kadar korkabildiğimi anlayamamıştım.
Şu zamana kadar korku duygusundan bihaber olduğumu düşünürdüm. Tabii ben de insandım ve korktuğum anlar olurdu ama bir başkası için bu kadar korkmam bana mantıklı gelmiyordu.
O kişi aşık olduğum kişi bile olsa...

Ormanlık bir alanda ilerliyordu araba, öndeki iki koltukta isimlerini bilmediğim ama daha önce gördüğüme emin olduğum Doğan'ın adamları vardı. Ben ise arkada tek başıma oturuyordum.

Araba sonunda durduğunda beklemeden kapıyı açıp dışarı çıktım.

Gözlerim ilk iki katlı, beyaz ve krem tonlarında olan villa tarzında lüks bir evi buldu. Büyük bahçenin yanı sıra etrafı ağaçlarla çevrelenmişti. Etrafta birkaç tane daha park edilmiş siyah araba vardı.

Tüm ışıkları açık olan eve bakarken diğer iki adamda arabadan indiler. Onları beklemeden eve doğru yürüdüm.

Yumruklarımı o kadar sıkıyordum ki tırnaklarım avuç içlerime batıyordu.
Eğer Doğan'ın geçerli bir sebebi yoksa bu yumrukları ona geçirmekten hiç çekinmeyecektim.

BELA -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin