Korkuyordum.
Sevdiğim adamla yüzyüze gelmek beni ölesiye korkutuyordu. Korkmam normaldi çünkü ben iğrenç bir şey yapmıştım.
Hak ettiğim şeyden korkuyordum.Ağlamaktan gözlerim acımaya başladığı zaman dakikalardır oturduğum bu yerden kalkıp zorlukla evin önüne gelmiştim. Doğan'ın attığı son mesaj bildiğini gösteriyordu. Zaten bilmese bile ben bir şekilde söylerdim. Bu asla ondan saklayabileceğim bir şey değildi.
O kadının inlemelerinin kulaklarımda uğulduması, ikimizinde çıplak olması, yerdeki prezervatif paketi, bana 'zevk için yaptım' demesi yaptığım iğrençliğin tüm kanıtlarıydı.
Kendimden tiksiniyordum.
Kapının önüne geldiğimde kapıdaki adamlar birbirlerine imayla baktı. Onları umursamadan anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım. Korkuyla içeri girip kapısını ardımdan örttüm. Gözlerim evin içinde gezdiği sırada içerideki ince sigara dumanı gözlerimi kısmıştı.
Bakışlarım ona kaydığında olduğum yere çivilendim. Gözlerim dolmaya başlamıştı bile.
Doğan bir elinde sigara, diğer elinde bir şarap şişesi tutarken boş gözlerle televizyonun kapalı ekranına bakıyordu. Önündeki orta sehpanın üstünde onlarca sigara izmariti ve bitmiş şarap şişeleri vardı.
Üzerindeki siyah gömleği kırışmıştı, saçları dağılmıştı, uyumamış olmalı ki gözleri kan çanağı gibiydi.Geldiğimi fark etmişti, ona baktığımında farkındaydı ama bana bakmıyordu.
Tekrardan gözlerimden yanaklarıma yaşlar akmaya başlarken Doğan'ın benim yüzümden bu halde olmuş olması kalbime bir bıçak saplamıştı.
Doğan'ın güçlü duruşu benim yüzümden yıkılmıştı.
Bir kere hıçkırdığımda yüzünü en sonunda bana çevirdi. Öfkeyle değil de, kırgınlıkla bakıyordu. Gözlerinde benden tiksinen bir bakış vardı.
"Eee Ahmet... zevk aldın mı bari?" Dedi ve elindekileri umursamazca yere bıraktı.
Yerimde kıpırdayamazken o üç büyük adımda tam karşıma geçmişti. Ağlamaktan mahvolmuş gözlerimle ona baktım.
Bir süre gözlerimin içind baktı. Benden bir tepki hareket bekledi. 'Yapmadım' dememi bekledi. Ama demedim.
"İlk kavgamızda bir başkasıyla yatacak kadar mı çabuk soğudun benden?"
Dudaklarımı birbirine bastırırken başımı utançla eğdim. Utanıyordum. Yaptığım pislikten, kendimden utanıyordum.
Bir eliyle çenemi kavrayıp sertçe yüzüne bakmamı sağladı.
"Yüzüme bak!" Korkuyla gözlerimi yumdum. Bu halini görmek istemiyordum.
Birden Doğan'ın nefes seslerinin bile kesilmesiyle sıkıca yumduğum gözlerimi araladım. Gözleri boynumdaydı.
"Doğan..." diye mırıldandım neden oraya baktığını anlamazken.
Gözleri gözlerime çıktı. Geldiğimden beri görmediğim o öfkeyle baktı.
Bana düşmanıymışım gibi bakıyordu.
"İnanamıyorum sana..." diye mırıldandı ve bir eliyle saçlarını karıştırdı. Bu hareketiyle sigara kokusu daha derin dolmuştu burnuma.
"Lan sonunu hiç mi düşünmedin?!" Tekrardan gözlerimi kaçırdığımda bana az önceki gibi dokunmak yerine
"Bana bak!" Diye bağırdı.Utanç ve pişmanlık dolu gözlerimle alttan yüzüne baktığımda bana benden nefret eden gözlerle baktı.
Ama benden nefret etmediğini biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA -BXB
RandomYaramaz kişiliğiyle başı beladan kurtulmayan Ahmet, Ve onun kurtarıcısı Doğan... "Benim ailem sensin"