Tabağımdaki yemeği çatalımın ucuyla tırtıklarken Doğan sıkıntılı bir nefes verdi.
"Ahmet sen iyi misin amına koyayım?" Dedi. Gözlerimi ona çevirdim.
"Görmüyor musun işte iyiyim." Dedim ters ters. Emin olamamış bakışları yüzümde gezdi. Onu umursamadan tekrar tabağıma baktım.
Bir lokma bile yememiştim. Hiç iştahım yoktu.
"Bir sorunun, derdin mi var?" Diye sordu.
"Yok." Dedim sert bir sesle. Oflayarak ayağa kalktı. Kendi tabağını kavradığında ben de çatalımı tabağımın üzerine bırakarak dolu tabağı ona doğru ittim. Benim tabağımıda alarak dezgaha ilerledi. Bir yandanda hiç yemediğim için homurdanıyordu.
Sabah onu o halde gördükten sonra tüm gün hiç konuşmamıştık. Hâlâ neden evinde olduğumu ben de bilmiyordum.
İstesem çekip gidebilirdim ama buradan çıktığım saniye ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Süper şansımla başıma bela alabilirdim ki artık beni kurtaracak kimse yoktu.Ayağa kalkarak koltuğa oturdum. Bacaklarımı koltuğun üzerinde bağdaş kurdum.
Evet daha önce Doğan'a aşıktım. Ama eski ergenlik aşkıydı ve gelip geçmişti.
Doğan yetimhaneden ayrılıp bir yıl boyunca benimle hiçbir şekilde iletişime geçmeyince aşk falan kalmamıştı.
Ona anlatmasam bile o bir yıl bana cehennem gibi gelmişti. Sevdiğim kişiden haber alamıyordum. Ya başına bir şey geldiyse düşüncesi içimi parçalıyordu. Bir yılın sonunda benim yetimhaneden ayrıldığım gün geri gelmişti. Gözlerine baktığımda eski heyecan ve mutluluğu hissedemiyordum. Ona öfkeliydim.
Ama onu sağlam bir şekilde görmek beni anlatılmaz şekilde rahatlatmıştı.
Şükürler etmiştim iyi olduğu için.
Salak ben.Küçükken Doğan biriyle yakınlaştığında ilk sinirlenir, bağırır çağırırdım. Sonra da ona küser bütün gün yatağımdan çıkmazdım. O da gelir gönlümü alırdı.
Şimdi onu ilk defa biriyle böyle görünce içimde bir şeyler yeniden doğmuştu. Aynı duyguyu çok daha ağır bir şekilde tekrar yaşıyordum.
Ellerimi saçlarıma daldırdım ve sertçe karıştırdım. Kendime anlam veremiyordum.
Aynı kişiye ikinci defa aşık olacak kadar aptal mıydım?
Bence bunu sorgulaman bile sana cevabını veriyor.
İç sesimin haklılığıyla dudaklarımda buruk bir gülümseme oluştu.
Evet, ben aynı kişiye tekrar aşık olacak kadar aptaldım.
● ● ●
"Saçmala Ahmet. Sen değil miydin burada belim tutulur diyen."
Doğan'ın dediklerini duymazdan geldim.
Omuzumu biraz daha dürttü. "Ya git ben burada uyuyacağım." Dedim sinirle.
20 dakikadır onun yatağında uyumam için beni ikna etmeye çalışıyordu.
Önceden bunu düşünmemiştim ama o kızla o yatakta neler yapmıştı kim bilir.
"İyi." Dedi sertçe. Birkaç adım attı ve sağlam bacağımı kendime çektiğim için koltukta oluşan boşluğa oturdu. Kaşlarımı çattım. "Ben de burada uyurum."
Kendime çektiğim ayağımla ona tekme atmaya çalıştım ama bileği kavrayarak izin vermedi buna. "Siktir git." Dedim kinli bir sesle. Cevap vermedi.
Ben onu görmezden gelmeye çalışıyordum ama tam dibimde olması garip hissettiriyordu.
Gözlerimi aralayarak ona baktım. Anında göz göze gelmemiz beni izlediğini gösteriyordu.Umursamadan gözlerimi geri kapattım.
Neredeyse yarım saat geçmesine rağmen Doğan hâlâ gitmemiş beni izliyordu. Gözlerimi her araladığımda göz göze geliyorduk.
En sonunda dayanamayarak gözlerimi ona diktim. O da inatla bana bakıyordu.
"O yatakta başkalarıyla neler yapıyorsun kim bilir. Neden orada yatayım?" Kaşları çatıldı.
"Günler sonra bu yeni mi aklına geldi?" Dedi.
"Evet yeni aklıma geldi." Dediğimde dudaklarının kenarı kıvrıldı.
"Bak velet, şimdiye kadar bırak yatağıma evime bile kimseyi almadım. Yani sen her konudan ilksin." Kaşlarım kalktı. "Kafanda bir şeyleri kurup, bana sormadan hareket etme." Diyerek beni bileğimden tuttu ve kendi odasına sürükledi.
Bileğimi kendime çektim ve cevap vermeden peşinden ilerledim. O bu hareketimle ofladı.
Ben ondan kurtuluşum olmadığını kabullenerek yatağın bir kenarına geçtim. O da ışıkları kapatarak diğer tarafa uzandı.
Yorganı boynuma kadar çektiğim sırada Doğan'ın telefonuna mesaj bildirimi geldi.Onu görmesem bile açılan ekran sesinden ve hareketlerinden mesaja baktığını anlayabiliyordum.
Kısık gülme sesiyle canım acıdı. Sevgilisiyle mi konuşuyordu? Klavyenin sesi geldi bu sefer. Kısaca bir şeyler yazdı ve ekranı kapatarak telefonunu komodinin üzerine bıraktı.
"Hayırdır? Bu gece kedi gibi sırnaşmayacak mısın?" Dedi alayla.
Geldiğim günden beri her gün onun dibine giripte uyumuştum. Şimdi ilk defa ondan ayrı duruyordum.
Gözlerim dolmaya başladı. Hem sevgilisi olan biriyle önceden de olsa o tarz davranışlarda bulunmam kötü hissettiriyordu.
Doğan'ın dediğine cevap vermedim. Konuşursam sesim titreyecekti biliyorum.
"İyi, bu gecede ben sana sırnaşayım madem." Diyerek bedenini bana çevirdi ve göğsünü sırtımda hissedecek kadar bana yapıştı.
Onu itmek istedim, kendimi uzaklaştırmak istedim ama her ikisinide yapamadım.
Kalbim aklımı dinlemedi. Bedenimde kalbime ayak uydurarak hareket etmedi.
Saçlarının bir kısmı boynum ve ensemdeydi. Dudaklarını omuzuma bastırıyordu, öpmüyordu sadece yaslamıştı.
Hemen dibimdeydi ama karşılık veremiyordum. Zoruma gidiyordu bu.
Duygularım ağır basarken yumruk yaptığım elimi sol göğsüme bastırdım. Çok acıyordu.
Uzun süredir tuttuğum yaşlar sonunda gözlerimden akıp giderken hem gözlerimi hem dudaklarımı birbirine bastırdım ses çıkmaması için.
Siktiğimin kalbi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA -BXB
De TodoYaramaz kişiliğiyle başı beladan kurtulmayan Ahmet, Ve onun kurtarıcısı Doğan... "Benim ailem sensin"