Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aklımdaki Doğan'a çok benziyor ama emin değilim.
● ● ●
31.08.2023
Boş gözlerle televizyondaki diziyi izliyordum. Daha doğrusu izlemiyor, sadece bakıyordum.
Çünkü aklım çok başka bir yerdeydi. Sevdiğim adamın başka biriyle mutlu olması hem üzüyor, hem zoruma gidiyordu. Bunları düşünüp durdukça daha da kötü hissediyordum.
"Ahmet." İsminin söylenmesiyle gözlerimi kırpıştırdım ve kafamı bana seslenen kişiye çevirdim. Doğan. Geldiğinin farkına bile varmamıştım.
"Ha?"
"İyi misin?" Diye sordu yüzümü incelerken. Tekrar televizyona döndüm.
"Dalmışım." Sıkıntılı bir nefes vererek mutfak bölümüne ilerledi. Yutkunarak gözlerimi ona çevirdim.
Elindeki içinde kutu olduğu belli olan poşeti tezgahın üzerine bıraktı. Kaşlarımı çattım.
"O ne?" Dediğimde Doğan hızla bana döndü. Sanırım iki günün sonunda onunla kendi isteğimle konuşmama şaşırmıştı.
"Pasta aldım. Sen seversin." Tekrar televizyona döndüm. O banyoya gidip ellerini yıkadı ve üzerine daha rahat bir şeyler giyerek salona geldi. Çaprazımdaki koltuğa oturdu.
"Yemek yedin mi?" Başımı salladım ama yememiştim. İştahım yoktu. "Hmm... Ne yedin?" Yalan söyleyebileceğimi düşünmüştü.
"Yedim işte. Ne soruyorsun?" Yüzüne bakmadan ters ters konmuştum. Oflayarak ayağa kalktı. Yanımdaki boşluğa oturdu ve saçlarıma değecek şekilde kolunu koltuğun başına yasladı. Tepki vermedim.
"Sorun ne kedicik? İki gündür böylesin."
Uzun süre sonra bana 'kedicik' diye seslenmesiyle irkildim. Yetimhanede taktığı lakaplardan biriydi.
"Yok bir şey." Ben ona bakmasam bile onun gözleri bendeydi.
"Var bir şey. Seni bu kadar üzen şey ne? Söyle gidip seni üzdüğüne pişman edeyim."
Beni üzen şey sensin diyemedim.
Dudaklarımı araladım ve geri kapattım. Söylesem bile nasıl diyecektim ki? 'Seni sevgilinle gördüğüm için iki gündür böyleyim' diyemezdim. O zaman bir şeyler olduğunu anlardı.
Anlaması pek sikimde değildi açıkçası. Sonuçta aşktı bu, utanılacak bir şey değildi. Sadece benden uzaklaşmasını istemiyordum, tekrar o 1 yıldaki gibi hissetmek istemiyordum. Ben Doğan'ın özlemine dayanamıyordum. Hassas noktam gibiydi.
"Boşver." Diye kestirip atmaya çalıştım.
"Lütfen söyler misin?" Derken sesini yumuşak tutmaya çalışmıştı.