Borcunu almak için gittiği evde Jungkook'u gördüğü an ona aşık olup fakat bir türlü onuruna yediremeyen Taehyung, bir sebepten dolayı onu kendi evine götürür ve ona köle muamelesi yaparak kendinden soğutmaya çalışır ama Taehyung'un bilmediği bir şey...
İki haftadır yatakta yatıyordum. Altımdaki bu yumuşak yatak bile artık beni rahatsız etmişti. Bir an önce eski sağlığıma kavuşup bu yataktan kalkmak istiyordum.
Ama yaralarımın üzerine yapılan bu dikişler yüzünden, kıpırdayamıyorum bile. Ağrım eskisine göre daha azdı ama hareket ettiğimde ağrıyacaktı.
O isminin Taehyung olduğunu öğrendiğim adam gözümü açığım günden sonra hiç görmemiştim. Kimseyi görmemiştim. Sadece hemşire olduğunu düşündüğüm adam geliyordu yanıma.
O, da zaten serumu değiştirip, yaralarıma bakıp gidiyordu. Benimle hiç konuşmuyordu. Canım çok sıkılıyordu. Bu oda artık bana hapishane gibi geliyordu.
Kapının açılmasıyla bu düşüncelerimden sıyırıp kapıya baktım gelen yine o hemşire adamdı. Adamın galiba 28. Gelişiydi ve ben henüz onun ismini dahi bilmiyordum.
Biraz konuşmak istiyordum ama korkuyorum. Ya kızarsa ya da bana zarar verirse diye düşünüyordum. kesinlikle öyle de olacaktı. Ben böyle düşünürken, sonunda hemşire konuşmuştu.
Jin: yaraların ilk güne göre çok iyi bazı dikişlerinin çoğu iyileşmiş. Bunları sökmem lazım. Biraz canın yana bilir.
Deyip çantasından makası aldı. Canımın yanacağını söylediği anda, korkmaya başlamıştım. Canım zaten yanıyordu. Daha fazla acı kaldırmak istemiyordum.
Ama görüyorum ki bu olmayacaktı. Ben istesemde istemesemde o dikişlerin er ya da geç sökülmesi gerekiyordu. Tenime zarar verebilirdi çünkü.
Ben böyle düşüncelere dalarken, kendisi bunu fırsat bilip, işe başlamıştı. Canımın yanmasıyla ayağıma baktığımda, çoktan dikişleri sökmeye başlamış olduğunu gördüm. canım dayanamayacak derecede yanmıyordu ama acıyordu işte.
...
Aradan yarım saat geçmişti ve neredeyse tüm dikişlerimin sökülmüştü. Sadece kafamdaki ve bileğimdeki dikişler hariç; hemşire adam bana bakarak:
Jin: söyler misin bu nasıl ve neden oldu? Kim yaptı? Taehyung seni getirdiğinde hiç bir şey söylemedi. Sadece seni tedavi etmemi istedi. Normalde her şeyi bana söylerdi.
Ama bunu söylemedi ve ben tam tamına 2 haftadır bunları kimin ve neden yaptığını merak ediyorum. Tabii sana söylemek isterdim fakat ağzındaki yaranın bunu izin vereceğini sanmıyordum. Ama şimdi ağzın iyileştiğine göre artık benimle konuşa bilirsin.
Bana yaralarımı kimin yaptığını soruyordu ama ben söylemek istemiyordum. Yoksa bu hemşireye söylesem muhakkak ki babam bunu duyacaktı ve beni tekrar dövecekti.
Kafamı kaldırıp benden cevap bekleyen bedenle göz göze geldik. Bakışlarımı tekrar indirdim. "Jungkook cevap bekliyorum" dediğin de kısık ve sakin bir dille anne ve babamın nerde olduğunu sordum.
"şey a-annem ve b-babam n-nerdeler?"
Sesimin titrediğine lanet okurken bir an da kapı açıldı ve içeriye Taehyung girdi. Hemşireye bakıp bağırmaya başladı. "Jin sana kaç defa söylemen gerek onunla konuşmayacaksın diye!!?"
Âdeta kükremişti. Ben onun bağırmasından korkarken, adının Jin olduğunu öğrendiğim adam, o kadar sakin duruyodu ki sanki bana bağırıyordu. O da dinliyordu. Kısa süre sonra Jin Taehyung'a bakıp:
Jin: Taehyung bu çocuk tam 2 haftadır burada hareketsiz, aç ve susuz bir şekilde duruyor ve sen halen bana bu masum çocuğun, neden burda olduğunu, yaraların kimin yaptığını, çocuğun kim olduğunu sormadın.
Sen beni azıcık bile tanısaydın, benim meraklı biri olduğumu bilirdin ve bana söylerdin. Şimdi ben sana söylüyorum. Madem ona sormamı istemiyorsun. Bu çocuk kim ve burada ne işi var!
Taehyung Jin'in kolundan tutup odadan çıkardı. Tabii kendiside... Ne konuştuklarını çok merak ediyordum. Ama ya Taehyung denen o adam, benimle ilgilenen adama, zarar verirse diye düşünmedim değil.
Sonuçta benimle bıkmadan usanmadan 2 hafta ilgilenmişti. Ona borçluydum. Kısa süre sonra Taehyung yanıma gelip:
Tae: SANA KONUŞMA HAKKINI KİM VERDİ JUNGKOOK!! NE DİYE BİR BAŞKASIYLA BENDEN İZİNSİZ KONUŞURSUN!!
Bana bağırmasıyla olabildiğince küçülüp, korkudan titremeye başladım. Ben böyleydim işte. Korkak, güçsüz ve pis bunu hep annem ve babam söylerdi. Zaten öyleydim.
Taeyung yanmış olan bileğimi sert bir şekilde tutup, sıktığında acı ile inlemiştim. Göz yaşlarımı tutamayıp ağladığımda, kısık ve onu sinirlendirmeyecek şekilde "kolumu lütfen bırakır mısın? Canım ç-çok acıyor!?" Dedim o ise bana ölümcül gözlerle bakmayı sürdürdü.
Taehyung: onunla ne konuştun!?
Bana soru sorduğunda zaten aşağıda olan kafamı daha fazla eğip ona bakmak bile istemedim. Çünkü çok korkutucuydu.
"CEVAP VER!"
diye bağırdığında daha fazla dayanamayıp ağladım. Boğuk ve titrek sesimle konuştum "Sadece annemin ve babamın nerde ol-duklarını s-sordum."
Taehyung bana bakıp "annen ve baban yoklar. Artık burda yaşayacaksın. O yüzden beni sinirlendirmesen iyi olur küçük iğrenç tavşan" bunu dedikten sonra odadan çıkıp kapıyı kilitlemişti.
Ne yani artık annem ve babam yokmuydu, bana şiddet uygulayacak kimse yok muydu artık açlık, susuzluk, yorgunluk ve acı yokmuydu.
Sevinmiştim sonunda onlardan kurtulmuştum. Tam sevineceğim sırada aklıma Taehyung geldi. Şimdi o babam ve annem yerine bana o mu vuracaktı? Bir an korktum ama kendimi sakinleştirip zor da olsa ayağa kalkıp tuvalate gittim. Serumlar yüzünden her yarım saatte bir tuvalete gitmek zorunda kalıyordum. ...
THE END
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.