KAÇIRILMA

1.1K 61 55
                                        

Jungkook hem şaşırmış hem de utanmış haliyle hafiften ağzını açıp yemeği yemeye başladı. O yemeği yerken gözlerindeki yıldızları görmek zor değildi. Sanırım yediği şey hoşuna gitmişti.

Jungkook'a yemeğini yedirirken dikkatimi çeken bir şey fark ettim. O da Yoongi idi. Normalde çocuklardan nefret eden hatta onlardan tiksinen birisiydi. Bununla ilgili pek çok olay yaşamıştık bunlardan birkaçı da;

Toplantıda önemli bir müşterimizi sırf çocuğuyla geldi diye onu resmen kovmuştu ve bir restauranta gittiğimiz de yemek yiyen bir ailenin çocuğu, kendisine baktı diye az kalsın onu öldürecekti.

Abartığımı düşünüyorsunuz fakat bu bir gerçekti. Yoongi'nin çocuklara asla tahammülü yoktu. Çocuk gördüğünde sinir küpüne biniyordu. İşte bu yüzden Seojoon'un eve geldiği ilk gün istememiştim. Nedeni ise belliydi Yoongi'nin nefreti.

Fakat şu an Yoongi Seojoon'u yanına oturttuğu yetmiyormuş gibi yemeğini kendi elleriyle yediyoruyordu. Sizce bu durum biraz tuhaf değil miydi.
Bir süre onları izlemeye devam ettikten sonra, arkama yaslandım.

" Bakıyorum da Çocukları sevmeye başlamışsın Yoongi (!)" Dedim. Bunu dememle, hem Yoongi'nin hem de Jimin'in yüzündeki gülümsemeler anında silinmişti. Yoongi ne diyeceğini şaşırır gibi etrafına bakıp durdu. Jimin ise "Seojoon u-uslu bir çocuktur. Belki bu yüzden sevmiş olabilir. Dedi.

Sesin titremesi bana biraz şüphe uyandırmıştı. Jimin'e bakarak " peki ya restaurantta kendisine gülümseyerek bakan çocuğun ne gibi bir yaramazlığı vardı da Yoongi sinirlenip onu öldürmeye kalktı?." Dedim.

Yoongi: ne demeye çalışıyorsun Taehyung!?

Taehyung: bence sen ne demeye çalıştığımı çok iyi anladın Yoongi. Bu çocukla aranızda bir şey var ve sen bunu bizden saklıyorsun. İkinizde!

Yoongi: bu çocukla aramda ne gibi bir şey olabilir? Ben sadece ona alıştım o kadar.

Taehyung: peki öyle olsun bakalım.

...

Jungkook'un yemeğini yedirmeyi bitirdikten sonra, Jungkook'u da alıp odama çıktım. Odama geldiğimde kapıyı kapatıp, Jungkook'u banyoya götürmeye başladım.

O sırada Jungkook ise ayaklarıyla banyoya girmeyi engellemeye çalışıyordu. Bana yalvarır, sulu gözlerle bakıp" efendim lütfen durun banyoya girmek istemiyorum lütfen!" Deyip durdu.

Sanırım halen banyodan korkuyordu.
Bende ona sakin sesimle Jungkook sadece elini yüzünü yıkayıp, yaralarına pansuman yapacağım korkma dedim.

Söylediklerim onu rahatlatmış olacak ki kafasını olumlu anlamda sallayıp banyoya girdi. Onun girmesiyle, banyonun kapısını kapattım. Bakım ürünlerinin olduğu dolaba doğru ilerleyip hem yaraları için sargı bezi, krem vs aldım. Hem de havlu aldım.

Onları tezgaha dizip Jungkook'un kolundan tutup yanıma doğru çektim.
Musluğu açarak avucuma biraz su doldurup yüzünü yıkadım. Daha sonra havlu ile yüzünü kuruttum.

Taehyung: Jungkook kolunu ve sırtını pansuman yapacağım o yüzden kıyafetini çıkarman gerekiyor.

Jungkook: ... Efendim istemiyorum yapmasanız olur mu?

Taehyung: Yapmazsam yaraların iyileşmez ve mikrop kapar. Mecbur yapacağım.

Jungkook: ama efendim r-rahatsız oluyorum.

Sona doğru sesi iyice kesilmişti. Benim sinirlenmeme korkuyor olmalıydı. Elimi saçlarına götürüp gözünün önünden çektim. Hafifçe okşayıp " mademki benden rahatsız oluyorsun o zaman Jin'i çağırıyorum o seninle ilgilenir sonuçta o hemşire ondan rahatsız olman mümkün değil" dedim.

Prisoner SlaveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin