Borcunu almak için gittiği evde Jungkook'u gördüğü an ona aşık olup fakat bir türlü onuruna yediremeyen Taehyung, bir sebepten dolayı onu kendi evine götürür ve ona köle muamelesi yaparak kendinden soğutmaya çalışır ama Taehyung'un bilmediği bir şey...
Hastaneden çıkmıştık ben arabanın arka tarafına oturtup sessizce ağlamaya başladım ne kadar çok başarılı olamasam da. Hoseok 'te yanıma oturuyordu. Jin'in arabaya binmesiyle Çalıştırması bir olmuştu. Şu an hiç kimse konuşmuyordu. Benim hıçkırıklarımla ağlamam birbirine karışıyor, ortalığa rahatsız edici bir ses veriyordu.
Sağıma baktığımda Hoseok'ün kaşlarını çatmış ön cama bakıyor olduğunu gördüm. Onun yüzünü incelerken bana çok sinirli olduğunu anladım. Aynı şekilde Jin'e baktığımda da aynı tepkiyle karşılaştım. Sanırım bana sinirlenmişlerdi. Haklılar da sonuçta benim için ölümü göze alıp 3 aydır plan yaptılar. Sırf özgür olayım diye ve şimdi ben onlara özgür olmak istemediğimi Taehyung'un yanına gitmek istediğimi söylemiştim.
Bundan dolayı bana sinirlenmişlerdi. Onların yerinde kim olsa sinirlenirdi. O yüzden onlara hak veriyordum. Elimin tersiyle gözyaşlarımı silip hıçkırığımı durdurmaya çalıştım. Biraz uğraştıktan sonra hıçkırıklarım ve gözyaşlarım durduğunda sağıma dönerek Hoseok ile konuşmaya çalıştım:
- Hyung...
- KAPA ÇENENİ!
Onun bana bağırmasıyla yerimden sıçrayıp korkarak hemen önüme dönüp kafamı eğdim. İstemeden de olsa yutkunup ellerimle oynamaya başladım. Şu an çok korkuyordum. Hoseok'ün ilk defa bana bağırması ve bana sinirlenmesi korkmama neden oluyordu.
- Hyung özür dilerim ben...
-Bunu evde konuşacağız Jungkook!
Ev de mi? Eve mi gidiyorduk? Ama Taehyung'a bu olayı nasıl açıklayacaklardı? Hadi diyelim ki açıkladılar ya onlar haklı çıkarlarsa ya Taehyung bana eskisi hatta eskisinden daha kötü davranırsa o zaman ne olacaktı. Artık onlar da bana yardım etmek istemezler hatta etmezlerdi. O zaman Başımın çaresine bakmam lazımdı.
Camdan dışarıyı seyrederek düşünmeye başladığımda arabanın ormanlığa doğru sürüldüğünü gördüm. Gözlerimi aralayıp etrafa tuhaf ve korku dolu bakışlarımı yollarken; bu yolun Taehyung'un evine doğru gitmediğini ve gitmeyeceğini anladım. Kafamı hemen Hoseok'e çevirip:
- Hyung neden bu yoldan gidiyoruz burası Taehyung'un evi değil ki.
Hoseok benim söylediklerimi duymazdan gelerek Jin'e" daha ne kadar süre kaldı?" Diye sordu. Jin ise " az kaldı" diyerek sorusuna cevap verdiğinde kafamı tekrar cama doğru çevirdim. Şu an çok huzursuzdum. Toprak ve taşlı yollardan geçerken tekerleklere yapılan basınçtan ötürü arabanın sallanması benim hafifte olsa sarsılmama neden oluyordu.
Korkulu gözlerle yola bakarken neden beni buraya götürdüklerini anlam verememiştim.
-H-Hyung beni neden buraya getirdiniz?
Sessim korkudan titrek ve kısık çıkmıştı. Jin ve Hoseok'ün sorularıma cevap vermeyip sessiz kalmaları şu an yaşadığım ikinci korkumdu. Ben yolu izlemeye devam ederken, yolun sonunda Taehyung'un evine kıyasla küçük fakat şık bir eve gelmiştik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.