KISKANÇLIK

1.2K 61 19
                                        

Taehyung

Odama gidip kapıyı sert bir şekilde kapattım. Hoseok yüzünden sinirlerim bozulmuştu. Ne diye benim işlerime karışmaya başlar! Sanki kendisi çok masum, hiçbir insana zarar vermeyen, yardımsever bir insan da benim işime karışıyor! O, da az adam öldürmedi.

Derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştım. Olmuyor... hatırladıkça sinirleniyorum. En iyisi banyo yapmaktı. Banyoya gidip suyu ayarladım. Küvet dolana kadar üstümü çıkarmaya başladım. Su dolduğunda küvetin içine girip rahatlamaya çalıştım.

Ama bu da olmadı. Nedense aklıma sürekli Jungkook geliyordu sebepsiz yere. Şu an ne durumdaydı acaba. Ona çektirdiğim acıya dayanamayıp bayılması benim açımdan bir iyi bir de kötüydü. İyi yani bayıldığı için işkenceye son vermem; kötü yanı ise daha ona yapacağım işkencenin yarısına bile gelmemiş olmamdı.

Sanırım kafayı yiyorum. Kafamı sanki düşüncelerimden kurtulacakmış gibi sağ sola salladım. Küvetten çıkıp hızlıca kendimi yıkamaya başladım. İşim bittiğinde ise bornozumu giyip banyodan çıktım. Giyinme odamdan üstümü giyip odama tekrar geldim.

Gözüm bir an da çekmeceye kaydı. Jungkook'un günlüğünü okumam yarım kalmıştı. Merak etmiyorum da değildi. En iyisi işlerim bittiğinde yani akşam okumam idi. Çantamı askılıktan alıp aşağı indim. Bugün özel müşterilerim gelecekti.

Onlar gelmeden ben şirkete gidip yarım kalan işlerimi halletmeliydim.
Bugün bir sürü işim vardı. Depoya gelen malları kontrol etmem ve siparişleri hazırlamam, İş toplantısına gitmem, vs bir çok yapılması gereken işler biriktirmiştim.

Ben genelde evde çalışan bir insan olduğum için bu işler hâliyle birikmişti.

Evin kapısını açıp tam çıkacakken Yoongi beni durdurmuştu.

"Taehyung dur bekle! Senden bir şey isteyeceğim." Ona dönerek "dinliyorum hyung" dediğimde sanki isteyeceği şeyden çekinir gibi bir hali vardı. Kafasını eğip "senden Jungkook'u bodrum katından çıkarmanı isteyecektim." Dedi.

Yoongi'nin bu sözü beni şaşırtsada belli etmemeye çalışarak "neden" dedim. Kafasını halen eğik tutuyordu. Bana bakarak " akşama önemli müşterilerin gelecek sen bir aydır bunun için çalışıyorsun. E malûm Her şeyin kusursuz olması gerekiyor öyle değil mi?"

Ona şaşkın yüz ifademi yolladım. Ne saçmalıyordu yine. Benim müşterilerimle Jungkook'un ne alakası vardı şimdi. "Hyung benim müşterilerimle Jungkook'un ne alakası var" dediğimde " akşama servis yapmak için. Hizmetçiler anca yemek ve temizlikle uğraşıyorlar. Servis için eleman yokta o yüzden." dedi.

Tek kaşımı kaldıracak ona baktım. Pek inandırıcı gelmedi gelmiyor da. Ona inanmadığımı belirtir gibi bakmaya devam ettiğimde " iyi tamam söyleyeceğim birisi için istiyorum oldu mu!?" Dedi. Ona sırıtıp "Kimmiş o, birisi acaba ben tanıyor muyum? "
Dediğimde,

" Orasına sen karışma bodrum anahtarını ver de çıkarayım şu çocuğu"dedi. Ben çıkarırım gerek yok deyip bodrum katına gittim.

Normalde onu bir hafta boyunca çıkarmayacaktım ama sırf Yoongi'nin hatırı için çıkarmaya karar verdim. Bodrum katının kapısını açtığım da burnuma yoğun bir miktarda kan kokusu geldi.

Sanırım sırtı fena halde kanamıştı. Hak etmişti açıkçası. Ona banyoya gitmesini istemiştim çünkü yüzünü temizlemem gerekiyordu. Yüzü ve boynu kanayıp aktığı için en iyi temizleme yerinin banyo olduğuna karar verdim.

Fakat o bunu reddetti. Ona yapacağım iyiliği reddetmesi beni sinirlendirmişti. Hoseok'de bu işe dahil olduğun da sinirim iki katına çıktı.

...

Prisoner SlaveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin