KÂBUS

1.1K 69 49
                                        

Taehyung

Jin yanmış olan ayağımı sargı beziyle sarıyordu. Ben ise yatağıma uzanmış gözlerim kapalı bir şekilde Jin'in işini bitirmesini bekliyordum. Ayağımın acısı henüz iyileşmemişti. Bende kafamda senaryolar kurarak uykuya daldım.

Sabah güneş ışığı yüzünden zar zorda olsa gözlerimi açtım. Üstümde bir ağırlık vardı. Bende sanki o ağırlığı görmek ister gibi sağıma baktığımda bana sıkıca sarılarak uyuyan Jungkook'u gördüm.

Hemen onun tarafına doğru dönüp elimi saçlarına koydum. Yüzündeki yaralar iyileşmişti. Üstüne giymiş olduğu beyaz ve ona oldukça büyük gelen bir gömlek giymişti.

Alt kısmına ise sadece küçük kısa bir şort giymişti. Onun vücuna baktığımda hiçbir yara izi yoktu. Sadece bembeyaz süt renginde bir teni vardı. Saçlarındaki elimi yüzüne koyup yanağını okşadım.

Huzurlu bir şekilde uyuyor olması beni nedense mutlu etmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Huzurlu bir şekilde uyuyor olması beni nedense mutlu etmişti. Yüzünü okşamaya devam ettiğimde bana zaten sıkıca sarıldığı yetmiyormuş gibi daha da sıkı sarılmıştı. Bende ona karşılık vererek sarıldım.

Hayatımda ilk defa kendimi böyle huzurlu hissediyordum. Sanki cennete birbirine kavuşmuş olan iki çift gibiydik. Huzurluyduk. Bu anın bölünmemesi için her şeyimi verirdim.

Ben böyle düşünürken Jungkook uyanmıştı. Minik bir esnemeden sonra bana bakarak gülümsemişti. " Günaydın sevgilim." Dediğinde bende ona günaydın demiştim. Jungkook gülümseyerek yataktan kalkacağı sırada onu tekrar yatağa itip üstüne çıkmıştım.

Bana şaşkın bir şekilde bakan. Jungkook'a karşı " bana sabah öpücüğü vermeden nereye? Jungkook.
"dedim. Bunu dediğim de yüzündeki kızarıklığa engel olamamıştı. Bana utanarak bakıp; "Daha sonra öpsem"dedi. Şirince söylediği söze dayanamayıp ben onu öpmüştüm.
...

Uzun öpüşmenin ardından ondan ayrılıp baş parmağımla yüzünü okşadım. O ise bana minik gülüşü ve parlak gözleriyle baktı. Üstüne giymiş olduğu gömleğin üst düğmelerinden birkaçını açarak, boynunun görünmesini sağladım.

Ona yaklaşarak köprücük kemiğinden öpeceğim sırada Jungkook hızlı bir şekilde öksürmeye başladı. Hemen üstünden kalkarak ona iyi misin? Diye sordum. Fakat o hızlı adımlarla banyoya gidip öksürmeye devam etti.

Jungkook'un ardından bende banyoya girerek onunla ilgilenmeye başladım. Öksürmeye dayanamayıp lavaboya kusmaya başladı.

Neredeyse 5 dakikadır kusuyordu. artık onun için endişeleniyordum. En sonunda bana elini uzatarak peçete istediğinde lavaboda işinin bittiğini anladım. Hemen ona peçete verip ağzını silmesini sağladım.

Prisoner SlaveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin