Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
mearmin
Kahvemi yudumlarken oturduğum yerde Taehyung'un evini inceliyordum o duştan çıkana kadar. Merak edip de bakamadığım bir sürü kapı vardı fakat Taehyung göstermeden giremezdim. Bu yüzden salonunda oturduğum için televizyon ünitesindeki biblolara yakından bakmak için ayağa kalktım.
Küçük bir kayık figürünü tatlı bulurken duvardaki fotoğraflara gözüm çarptı. Taehyung ile Jungkook'un lise formalarıyla çektiği resimlerdeki şapşal görünümlerine güldüm. Bir başka resimde merkezdeki öğrencileri ve Chaeyoung ile çekindikleri bir kare vardı. Onun dışında yarışmalarından, daha çok yüzmeye başladığı ilk yıllardan fotoğraflarla doluydu. Gülerek geri yerime oturacaktım ki en köşede Jisoo ile olan sarmaş dolaş bir fotoğraflarını görünce yüzüm düştü. Fotoğrafa yaklaşıp kendime acı çektirircesine baktım. Fotoğrafı alıp yakma isteğime hakim olup çatık olan kaşlarımı düzelttim. Sinirlenmemin hiçbir anlamı yoktu. Kıskanmamak da elimde değildi ama.
Arkamı döndüğümde beni izleyen Taehyung ile karşılaştığım için irkilmiştim korkudan. Bana gülüp "Ne yapıyorsun?" diye sorunca boğazımı temizleyip "Öyle bakınıyordum sadece. " dedim sakin takılarak. Kafasını salladıktan sonra bana doğru yaklaşınca anında geriledim. Durmayınca ben de gerilemeyi bırakamadım. En son sırtım resimlerin olduğu duvara çarpınca Taehyung bir elini kaldırdı ve hemen başımın yanına, duvara yaslayacağını düşünürken içimden derin derin nefesler alıp veriyordum. Birden neden yaklaşmıştı ki şimdi? Öpecek miydi? Hadi canım! Yok be... Ama yaklaşıyor?
Ben tam gözlerimi kapatacaktım ki Taehyung dudağının bir kenarını hafifçe kıvırıp duvardan bir resim aldı ve geri çekildi. Olduğum yerde donup kalırken gözlerimi kapatmak gibi bir rezillik yapmaktan son anda kurtulduğum için rahatlamıştım. Nasıl beni öpeceğini düşünmüştüm bilmiyordum, umarım Taehyung anlamamıştı.
Benden uzaklaştığında tuttuğum nefesimi verip saçlarımı omuzlarımın arkasına attım. Elimle boynumu yelleyip "Bugün de hava ekstra bir sıcak ya..." dedim, hiçbir şey olmamış gibi güldüm. Taehyung bıyık altından sırıtınca utançtan yüzümü yana çevirip alnıma vurdum. Kahretsin, anlamıştı. Neyse... sorun yok. Geri ona baktım.
Tam bir açıklama yapacaktım ki elindeki Jisoo ile olan fotoğrafını görünce sustum. Taehyung elindekini gördüğümü görüp "Bu burada olmamalıydı aslında..." dedi, ensesine attı bir elini.
"Anladım..." dedim ama sesim neden kısık çıkmıştı bilmiyordum. Taehyung içeri gidip geldi ve "Çıkalım mı?" diye sordu. Onu onaylayıp kapıya yöneldim. O da arkamdan geldi, evden çıktık. Arabama bindiğimiz gibi merkeze sürdüm. Aramızda garip bir sessizlik olurken birden arabanın içinde telefonum çalmaya başladı. Telefon arabaya bağlı olduğu için de ekranda gözükmüştü arayanın Seojoon olduğu.
Çaktırmadan Taehyung'a baktığımda onun gördüğünü ve sanki görmemiş gibi yaptığını fark etmiştim. Telefonu açıp hoparlöre aldım.
