인어
"Bak adam işine çok önem veriyor. Sorumsuzluğa katlanamaz. Üslubun da ciddi olmalı."
Jimin'in saatlerdir yeni yüzme koçumun özelliklerini saymasından gına gelmişti. Ona göz devirerek meyve suyumu yudumladım. Sahil kenarında bir kafede buluşmak için sözleşmiştik.
"Beni dinliyor musun Jennie?" diyen Jimin'e baktım gözlerimi denizden alarak. Dinlemesem de kafa salladım. Hava o kadar sıcaktı ki dinlemek istesem bile bunaltıcı sıcaklık beynimi uyuşturuyordu.
"Umarım bir sorun çıkartmazsın."
Jimin'e dil çıkardım. Çocuk değildim. Tabi ki bir yetişkin gibi davranacaktım. Yüzdüğüm zamanlar yeni reşit oluşumdan dolayı bir iş değil, bir maceraydı benim için yüzücülük. Doğrusunun bu olduğunu düşünürdüm. Ta ki hayat denen acımasız bir tokat suratıma çarpana kadar.
"Geliyor..."
Jimin ayağa kalktı. Onun baktığı yere baktım. Kafenin girişinden bize doğru yaklaşan yüz birden etrafımdaki bütün varlıkları yavaşlatmıştı. Tek duyduğum kalp atışımın sesleri iken elim ayağıma dolanmıştı. Ayağa kalktım hemen.
İlk görüşte bende bu kadar etki bırakan adam yanımıza vardığında Jimin'in uzattığı elini tuttu ve tokalaştılar.
"Ben Park Jimin, sporcumuzun menajeriyim."
Hafifçe kafasını salladı ve "Memnun oldum, ben de Kim Taehyung." dedi.
Koca bir has*ktir! Sesi kendisinden daha çekici bir insan olur muydu? Nasıl yapıyordu şu an bunu? Gördüğüm ilk insanlardan bu denli etkilenmezdim genellikle fakat o çok farklıydı. Hâlbuki sadece bir koçtu.
Jimin'den bana döndü. Elini uzattı. O ana kadar ağzımın açık olduğunu fark etmemiştim. Dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerinin içine donup kalmış bir şekilde bakıyordum.
Kolumu dürten Jimin'le irkilerek kendime geldim. Masadaki meyve suyunu bu sırada dökmüştüm. Şaşkınlıkla bardağı kaldırdım ama ellerim titriyordu bu yüzden masaya tekrardan koymak için üç kere denedim. Jimin gözlerini kapatıp sabırla beklerken Taehyung daha fazla rezil oluşuma katlanamayıp bardağı elimden aldı ve masaya tek seferde koydu. Ona döndüm tekrardan.
"Jennie Kim..." diyerek tanıttım kendimi. Ben böyle biri değildim. Sesim kısık çıkmaz veya salak salak hareketler yaparak bir şeyleri devirmezdim. Kısacası heyecanlanmazdım. Beni heyecanlandıran, kalbimin ritmini arttıran tek şey yüzmekti. Şimdi seneler sonra bu duruma girmek beni rahatsız etmesi gerekti fakat etmiyordu.
O elini tekrar uzatarak "Kim Taehyung..." dedi. Elim meyve suyundan dolayı biraz ıslaktı bu yüzden elimi kaldırıp meyve suyunu gösterecektim ki elimi tuttu ve benimle tokalaştı. Rahatsız olacağını düşünmüştüm ama o umursamamıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
color me blue • taennie
Ficção Adolescente"Öpemiyoruz, bakmak da mı yasak?" "Evet, yasak." 190522