Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
лусын дагина
"Taehyung!"
Bir elimi bir de arada ayağımı kullanarak kapıyı kırarcasına çalıyorken sırılsıklam olmam ve bunun beni deli gibi üşütmesi gram umrumda değildi. Tek isteğim evinin önüne geldiğim Taehyung'un kapıyı açmasıydı.
"Kim Taehyung kapıyı aç!"
Vurmaya devam ediyorken bir yandan "Sen açana kadar buradan bir yere gitmeyeceğim!" dedim ona seslenerek. Kapıya vurmayı bir an olsun bırakmıyorken içerden onun sesi gelmişti.
"Git buradan Jennie, açmayacağım."
Bunu duymak beni sinirlendirince daha şiddetli çaldım. Bütün hıncımı kapıdan çıkarıyorken "Elini inciteceksin kes şunu!" dediğini duyunca ayağımla tekme attım kapıya.
"Aç o zaman şu kapıyı!"
Sesimi bütün dünya duymuş bile olabilirdi fakat Taehyung'un inadı onu sağır etmişti.
Kapıyı çalmayı bıraktım. Yorulmuştum çünkü. Dakikalardır kapısının önündeydim ve hiçbir şekilde kapıyı açmamıştı.
Sessizliğimi fark eden Taehyung "Evine git artık Jennie." dediğinde öfkem yine harlandı ve tekrar yapıştım kapısına.
"Gitmiyorum! Beni dinlemeden çekip gittin! Konuşmadan gitmeyeceğim!"
Hiçbir cevap alamadığımdan tepki verebilmesi için hızlı hızlı kapıya vurduğum sırada birden kapı açılınca elim havada kaldı, kaşları çatık olan Taehyung ile göz göze geldik.
"Sana konuşman için defalarca şans verdim zaten, sen konuşmamayı tercih ettin. Şimdi de ben tercih etmiyorum, sorun mu oluyor?"
Dediklerini umursamadan gülümsedim ona, "Sonunda açtın." derken biraz sesim titremişti. Taehyung kırgınlığını bir kenara atıp sırılsıklam olduğumu fark ettiği an kaşları havalandı. Tam ağzını açıp beni azarlayacaktı ki bundan vazgeçip kolumdan tutup içeri soktu beni. Kapıyı kapatıp geri bana döndüğünde ise "Bana stresten başka bir şey vermiyorsun gerçekten Jennie." dedi.
"Hiç mi bir şey vermiyorum?" diye sordum. Sorumla gözlerimin içine bakıp nefes verdi. Yumuşadığını hissettiğimde "Seni kurutalım. Gel benimle." dedi.
Yanımdan geçip gidince ben de onu takip ettim. Odasına girdi, kapının eşiğinde kalıp onu izledim. Dolabından birkaç parça kıyafet aldı ve bana doğru uzattı. Bekletmeden elinden aldım.
"Sen giyin, saçın için havlu getireceğim." deyip odadan çıktı. O çıkınca ben girmek zorunda kalmıştım giyinmek için fakat üstümü değiştirmeden önce odasını o kadar incelemiştim ki az kalsın neden burada olduğumu dahi unutacaktım. Taehyung'un odasında olmak, bir de üstüne onun kıyafetleri giyecek olmak gerçek gibi gelmediğinden biraz afallamıştım.
