*color me blue (beni maviye boya): Mutsuzluğa bulanmak, üzüntüyle dolmak, derin hüzün...
unina
Klozete oturmuş, elimdeki hayatımın baştan aşağı değiştiğinin habercisi olan çubuğa bakıyordum. Karşımdaki çift kırmızı çizgiler gözlerimi yanma hissiyle baş başa bırakmışken ardından yaşların gelmesi uzun sürmemişti.
Zar zor yutkunup sessizce başlayan yaşlarım sesini duyurmaya başladı, başımı ellerimin arasına alıp hıçkırıklarla ağlamaya devam ettim.
İlk başta imkan vermemiştim, belki sadece bir mide bulantısıydı ya da bir iki gün sonra regl olacaktım diye düşünerek uzatmamıştım daha fazla kafamdaki şüpheleri. Fakat yanılmıştım... Ben gerçekten de hamileydim.
Ve şu an döktüğüm yaşlar ise mutluluktan değildi. Korkuyordum. İçimde bir canlının olduğunu öğrenmek beni deli gibi korkutuyordu çünkü hiçbir şey bilmiyordum.
Ne yapacağımı, ne yapmam gerektiğini, Taehyung'a bunu nasıl söyleyeceğimi, söylersem tepkisinin ne olacağını, her şeyle aynı anda nasıl baş edeceğimi... hiçbir şey bilmiyordum ve bu belirsizlik karşısında korkuyordum.
Henüz kendime bile iyi bakamazken ufacık bir canı nasıl koruyabilirdim ki? Benim yüzümden ona bir şey olursa... bunları göze alabilir miydim?
Burnumu çekerek kafamı kaldırdım. Gözlerim aynadaki yansımama çarpınca daha çok şiddetlendi ağlayışım. Bu kadından anne olamazdı ki...
"Jennie?"
Taehyung'un içeriden gelen sesini duyduğumda paniklemiştim. Ayağa kalkarken gözyaşlarımı sildim hızlıca. Ağlamamak için yanaklarımın içini ısırdım ve elimdeki çubuğu arka cebime koyduktan sonra tuvaletten çıktım.
Salona geçtiğimde Taehyung'u market alışverişinden aldıklarını masaya koyduğunu görürken dudaklarım titredi.
Gülerek gözlerini bana getiren Taehyung "En sevdiğin dondurmadan al-" lafını bitiremeden çoktan kızarmış olduğunu tahmin ettiğim gözlerimle karşılaşınca kaşları çatıldı. Poşetleri umursamadan koşar adımlarla bana doğru geldi. Tam karşımda durduğunda ise ellerini yanaklarıma yerleştirmişti.
"Sen neden ağladın? Bir şey mi oldu?" diye sormasına dayanamadım ve tekrardan serbest bıraktım yaşlarımı. Taehyung ağlamamla artık daha çok endişeli bakıyorken yaşlarımı silip "Anlat bana güzelim... ne oldu?" dedi.
Dolu gözlerimi onun gözlerine götürdüm, sesimin titreyeceğini bilerek "Taehyung... biz ne yapacağız? Ben..." dedim ama devam edememiştim. Taehyung kuruyan dudaklarını ıslattı gerginlikle. Ardından beni kendisine çekerek kollarını sardı bedenime. Anında sarılışına karşılık verdim. Tam da ihtiyacım olan şey buydu şu an...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
color me blue • taennie
Teen Fiction"Öpemiyoruz, bakmak da mı yasak?" "Evet, yasak." 190522