twenty nine

885 94 155
                                    

су суы

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

су суы

Elindeki telefonu sıkmaktan neredeyse kıracak olan Taehyung, gözlerini ekrandaki haberden bir an olsun çekmezken derin bir nefes alıp verdi. Ardından zaten çatılı olan kaşlarını daha çok çattı ve çenesini sıkıp telefonu cıklayarak sehpanın üzerine koydu. Jisoo yüzünden çıkan bu haberler Taehyung'un feci bir şekilde öfkelenmesine sebep olmuştu.

O kendi telefonuna bir hışımla sarıldığında hızla bir arama yapmıştı, görememiştim kimi aradığını. Telefonu kulağına götürünce duyabilmek için biraz ona doğru yaklaştırdım bedenimi.

Çok geçmeden telefon açıldı ve Jisoo'nun sesi duyuldu. Gülerek yanıtlamıştı aramayı Jisoo, ardından ise "Beni bu kadar çabuk arayacağını bilseydim çok daha önceden paylaşırdım o fotoğrafı." demişti.

Taehyung boşta kalan eliyle alnını ovarken tüyleri diken diken eden bir sesle konuştu.

"Derhal o fotoğrafı kaldırıyorsun Jisoo."

"Ama çok güzel çıkmışız? Nasıl kıyayım?" dedi Jisoo sevinçle. Sesindeki o oyun oynadığını belli eden tona kaşlarımı çattım.

"Tekrara düşmekten hoşlanmam Jisoo. Kendi pisliğini kendin temizleyeceksin. O fotoğrafı sileceksin ve hemen bir basın açıklaması yapıp gerçekleri söyleyeceksin herkese." dedi Taehyung fakat Jisoo kıkırdadı. Ellerim istemsizce yumruk olmuştu.

"Ben zaten gerçekleri söyledim sevgilim?"

Kaşlarımı hayretle kaldırdım, neredeyse telefonu Taehyung'un elinden alacak ve ağzıma geleni sayacaktım. Taehyung'un ona bağıracağını bildiğimden bir şey yapmadan durdum. Ama hiç de beklediğim gibi olmamıştı.

"Ne istiyorsun?" diye sormuştu sadece.

"Ne istediğimi çok iyi biliyorsun Taehyung." dedi Jisoo. Taehyung, Jisoo'nun dediklerinden sonra bana getirdi gözlerini. Hemen sonra ise ayağa kalkarak yanımdan uzaklaştı. Bu yaptığı beni feci bir şekilde afallatmıştı. Yanımdan kalkmasını gerektirecek ne söyleyecekti ki Jisoo?

Cama doğru yürüyen Taehyung "Aklından geçenleri çok iyi biliyorum ama boşa kürek çekiyorsun. O fotoğrafı kaldırıp haberleri yalanlayacaksın ve ben bunun karşılığında hiçbir şey yapmayacağım." dedi. Taehyung uzakta kaldığı için Jisoo'nun ne dediğini duyamamıştım. Fakat her ne demişse Taehyung birden parlayarak sesini yükseltti.

"Kim Jisoo!"

Taehyung sıkkınca oflayıp bir elini gergince ensesine attı ve kendisini sakinleştirmeye çalışarak yanaklarının içini ısırdı. Onu böyle seyrettikçe Jisoo'nun neler dediğini daha çok merak etmiştim. Bir yandan da Taehyung'un yanımdan kalkmasına sinirlenmiştim.

"Hayal kurmayı bırak ve bana ne istediğini söyle." diyen Taehyung, Jisoo'yu dinledikten sonra telefonu kapatır kapatmaz elini kaldırıp telefonu cama vurmak istemişti ama kendisine hâkim olarak durdu. Onun yerine avucundaki metal parçasını sıkmayı seçmişti. Öfkesi, telefonu sıkarken kemikleri beliren elinden belli oluyordu. Neden duymama izin vermedin diye hesap sormak istemiştim ama pek de zamanı değildi şu an.

color me blue • taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin