Sezin;40'lı yaşların başında,minyon tipli,kahve gözlü,yine gözleri gibi kahverengi saçları olan çok hoş bir kadındı.Son 4 yıldır da büyük bir keyifle Serin'in menajerliğini yapıyordu.Zira genç kadın,hem son derece akıcı bir kaleme sahip,üretken,başarılı bir yazardı hem de çalıştığı pek çok sanatçının aksine,kaprissizdi.Ofisine gitmek üzere evden çıkmadan önce,çayından son bir yudum alıp kahvaltı masasında duran telefonuna uzandı ve Serin'in numarasına dokundu.Belki aklına gelen şey,onun bir süredir devam eden sıkıntısına bir çözüm olurdu.
Telefonu çaldığı sırada Serin;pilates yapmayı bitirmiş,planladığı gibi duş almak için banyoya ilerliyordu.Hemen durdu,komidine bıraktığı telefonu eline aldı ve arayana baktı.Ekranda "SEZİN "yazdığını görünce de neşeli olduğunu umduğu bir tonda
"Selam canım,nasılsın?"
diyerek açtı.İki kadın birbirini sever,iyi anlaşırlardı.
Kulağına dolan durgun sesten onun yine uykusuz bir gece geçirdiğini anlayan Sezin'in karşılığı gecikmemişti.
"Selam tatlım,günaydın!Ben iyiyim de,sen yine pek uyumamış gibisin."
"Maalesef haklısın Sezin,şu aylardır devam eden ciddi tıkanmayı nasıl çözeceğimi düşünmekten anca 1-2 saat uyumuşumdur.Ama şimdi biraz daha iyi sayılırım.Pilates yaptım,hatta sen aramasaydın duşa girmek üzereydim."
"Öyleyse terin soğumasın,daha sonra da arayabilirim."
"Yok,önemli değil canım.Seni dinliyorum."
"Diyorum ki,bir kaç gün İstanbul'dan uzaklaşsan,mesela Kapadokya'ya gidip biraz vakit geçirsen,nasıl olur?Oraya giden arkadaşlarım,ortamın güzelliğini anlata anlata bitiremiyorlar."
Sessizce onu dinlerken düşündü genç kadın.Babasının görevi ya da kendi işi gereği pek çok farklı ülke gezmişti.Hatta doğum yeri,Fas'ın Marakeş kentiydi.Ancak yolu,dünyaca ünlü bu enteresan coğrafyaya bir türlü düşmemişti.Düşünceler arasında kaybolup bir cevap vermekte geciktiği için Sezin'in sesi bir kez daha doldu kulaklarına.
"Eeee,ne diyorsun canım?"
Ancak o zaman toparlanmayı başarmıştı genç kadın.Hafifçe tebessüm ederek konuştu.
"Ben oraları bir araştırayım,sonra yine konuşuruz.Olur mu Sezin?"
Serin'in dilinden dökülen son cümle,genç kadın için hiç şaşırtıcı değildi.Genç yazar hep böyleydi çünkü.Ne zaman bir kitap yazacak ya da seyahate çıkacak olsa,öncesinde derin araştırmalar yapardı.Bu nedenle sadece neşeyle
"Tamam güzelim,nasıl istersen.En azından reddetmedin,görüşürüz."
demekle yetindi.Serin,
"Görüşürüz,öpüyorum."
diye karşılık verdiğinde görüşmeleri bitmişti.Telefonu eski yerine bırakarak banyoya girdi genç kadın.
Duştan çıkıp giyinir giyinmez hafif bir kahvaltı edecek,ardından bilgisayarının başına geçerek Nevşehir başta olmak üzere,tüm Kapadokya bölgesini araştırmaya başlayacaktı.Nedense içinden bir ses,bunun işe yarayacağını söylüyordu.Ve o,her zaman iç sesine güvenirdi.
Ablası ve eniştesiyle gündelik,basit bir sohbet eşliğinde başladığı kahvaltısını bitirmek üzere olan Engin,yeğeni Ece'nin muzip muzip
"Dayıcımmmm!"
diye kendisine seslenmesiyle bakışlarını hemen ona çevirdi.Kızın elâ gözlerindeki haylaz pırıltılılara bakılırsa,yine bir planı vardı.
"Kesin,benden birlikte animasyon film izlememizi ya da başka bir şey isteyecek."
diye geçirdi içinden,bir kaç saniye sonra da tıpkı yeğeni gibi muzipçe göz kırparak
"Efendim güzelim,yoksa yine canın animasyon keyfi mi çekti?"
diyerek aklındaki söze döktü.Ece hemen
"Yaaani bugün gidecek bir kursum ya da bir arkadaş programım yok.Siz evde olmayınca burası da çok sıkıcı oluyor.Eğer senin işin varsa ben biraz otelde gezinir,annemle,babamla ya da Aydan Abla'yla vakit geçirebilirim.Okuyacak kitabım da var.Sonra senin oteldeki ofisinde bilgisayardan birlikte animasyon izleriz,olmaz mı?Lütfennn!"
diye kıkırdamıştı.Bu haliyle Engin'in ona hayır demesi mümkün değildi.Dolayısıyla yüzündeki gülümseme büyüyerek şöyle dedi.
"Tamam,öyle olsun bakalım güzellik."
Ardından da ekledi.
"5 dakika içinde çıkmamız lazım ama.Çok oyalanma olur mu?Günüm fazla yoğun sayılmaz da,sabah yapacak bir kaç işim var yine de."
Sözlerinin ödülü,Ece'nin hemen yerinden kalkıp ona sıkıca sarılarak her iki yanağına da birer kocaman öpücük kondurması olmuştu.
Az sonra genç adam,Aşk Tanrısı Eros'un onun için hazırladığı harika süprizden habersiz,otele doğru arabasıyla yol alıyor,aracın içinden Ece'nin neşeli kahkahaları duyuluyordu...
Herkese taptaze bir bölümle iyi akşamlar ☺️☺️☺️Umarım keyifle okuduğunuz bir bölüm olmuştur 🙏🙏🙏Bol bol yorum yaparak ⭐️⭐️⭐️tıklamayı unutmayın olur mu 🙈🙈🙈sevgiler ❤️❤️❤️öpücükler 😘😘😘Ve son olarak "Alsel" kategorisindeki 4.'lük için de hepinize teşekkür ederim 🤩🤩💕💕🙈🙈
Bölüm dystinabell ,windmiyyt ,hayalkurusu1 ,selinhantol ,gnyyldz79 ,SelfinazBulut5 ,BelisNAZ ,drbyzts ,mnsNecla ,sincapmehtap ,EbruIk830 ,BernaGebedek ,masalatsy ,vanillaheidi ,Adosben ,zeynepmcie23 ,Fatma_Ylcn ,OzgeYildirim8 ,Love_Typewriter ,mnexmavi ,papatyahikayeleri ,vuslat_tuna ,HilalYucel7 ,lillyangelina ,birayfa ,yaghazask97 ,Antisirma ,beyzaozbeen ,BurcuAley ,geceninellitonu_ ,_SuZi_3435 ,mavi_leyal ,zaafimsensin ,nochelantee ,okyanusgibisi ,just_bursin ,avarlert ,Shawn_Hantol ,liakhanzade ,renassara ,sonpolyanna başta olmak üzere tüm takipçilerime hediyemdir🌸🌸🌸🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPADOKYA
FanfictionGenç,güzel bir yazarla yakışıklı maviş bir otel sahibinin küçük,siyah inci bir küpe sayesinde başlayan aşkları...Bu güzel kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok teşekkür ederim ❤️❤️