Birkaç dakika sonra Engin'in sesi duyulmuştu."Seramik atölyesine gitmeden önce bir şeyler yemeğe ne dersin?"
Genç kadın,kulaklarına dolan soru cümlesiyle saatine baktı.Öğle vaktiydi ve hafif bir şeyler atıştırmaktan zarar gelmezdi.Bu nedenle
"Olabilir aslında.Simit-çay peynir üçlüsüne hayır demem doğrusu."
diyerek gülümsedi.Engin hızlıca telefonundan çevredeki restoran ve cafeleri gözden geçirmiş,ardından üzgün üzgün
"Maalesef çevrede simit bulabileceğimiz bir yer görünmüyor.Çok güzel gözlemeler yapan bir cafe biliyorum ama."
diye karşılık vermişti.Serin neredeyse hiç düşünmeden
"Tamam,olur.Gözleme de severim."
dediğinde,yönünü sözünü ettiği cafeye çevirdi.
Kısa sayılabilecek bir yolculuk sonrası ahşap tavanından sarkan sarmaşıkları,gri mermerden zemin ve kare masaları,dışarıyı rahatlıkla izleyebileceğiniz büyük camları ve son olarak mavi,yeşil ya da sarı renk kumaşla kaplı,arkalıklı ve kolçaklı sandalyeleriyle göze çok sevimli görünen bir mekânın kapısından içeri giriyorlardı.
Genç kadın bir süre keyifle etrafa bakınıp konuştu.
"Burası gerçekten de harika bir yer.Kesinlikle çok zevklisin."
Engin
"Beğenmene sevindim,iltifatın için de teşekkürler."
deyip cam kenarı bir masaya doğru yürürken sesi çok neşeliydi.Serin sessizce onu takip etti.Birkaç dakika içinde karşılıklı oturmuş,masalarına gelen garsona 2 porsiyon peynirli gözlemeyle birer fincan demli çay sipariş etmişlerdi.Garson çocuk
"Tamam Engin Bey,istediklerinizi birazdan getiririm."
diyerek onları masada yalnız bıraktığında genç kadın ilk konuşan oldu.
"Öncelikle bu bir iltifat değildi.Gerçekten çok ince bir zevkin olduğunu düşünüyorum.Ayrıca daha önce de söylediğim gibi,çevre konusunda inanılmaz bilgili birisin.Sayende yeni yerler tanımaktan,yepyeni bilgiler edinmekten çok mutluyum."
Serin'in sözleri genç adamın gururunu okşamıştı.Bu nedenle
"Biraz mahçup oldum açıkçası.Tekrar teşekkür ederim."
derken,gözleri pırıl pırıl parlıyordu.Genç kadın epey bir süre bu güzel görüntünün tadını çıkardı.Tanışalı yalnızca birkaç gün olmuşken,bir insanın gözlerinin bir diğerine hem huzur hem güven vermesi ne kadar da tuhaftı?
Aynı anda gözlemelerle çaylar masada yerini alınca düşünmeye ara vererek ana döndü,garsona teşekkür edip gözlemeden bir parça aldı.Tadı şahaneydi.Çok geçmeden bunu söze dökmekten de çekinmedi.
"Tadı harika!İyi ki buraya gelmişiz,teşekkür ederim."
Biraz soluklandıktan sonra da muzip bir tonda devam etti.
"Tanıştığımızdan beri sana sürekli teşekkür ediyor gibi oldum ama yapacak bir şey yok."
Bu sözleri ondan duymak Engin'i rahatlatmıştı.
"Ne demek,rica ederim."
dedi,tıpkı genç kadın gibi gözlemeden bir parçayı ağzına atarak çayını yudumladı.
Masaya bir anda sessizlik çökmüştü.Ancak ne Serin ne de Engin durumdan şikayetçiydi.Zira bu sayede birbirlerini kaçamak bakışlarla inceleme şansı bulmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPADOKYA
FanfictionGenç,güzel bir yazarla yakışıklı maviş bir otel sahibinin küçük,siyah inci bir küpe sayesinde başlayan aşkları...Bu güzel kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok teşekkür ederim ❤️❤️