Serin,Ece ve Engin otelin kapısından girdikleri sırada,Ilgaz resepsiyonda görevli kızla bir şey konuşuyordu.Kızının"Annecim,biz geldikkkk!"
diyen neşeli sesini duyunca bakışlarını sesin geldiğini yöne çevirip kollarını açtı.Ece,yalnızca saniyeler içinde o kolların arasında yerini almıştı.Kızını saçlarından öptü,
"Dayınla gününüz nasıldı tatlım?"
diye sordu,ardından peş peşe kapıdan giren Serin'le Engin'i fark ederek devam etti.
"Hoşgeldin canım,siz de hoşgeldiniz Serin hanım.Umarım otelimizden memnun kalmışsınızdır."
Oysa o an içinden geçen,bu ikilinin nasıl bir araya geldiğiydi.Ece,onun aklından geçenlerden habersiz neşeyle şakımıştı.
"Harikaydı annecim,dayım bizi şu hep gittiğimiz hamburgerciye götürdü.Biz de Serin Abla'yla bol bol konuştuk.Öyle değil mi Serin Abla?"
Kız cümlesini tamamladığında sözü Serin aldı.
"Hoşbuldum Ilgaz hanım,sizinle tanıştığıma gerçekten çok sevindim.Günüm de şimdilik Ece'nin dediği gibi harika geçiyor.Otel çok rahat ve konforlu."
Bu sözlerin sonrasında iki kadın el sıkışırken Ilgaz,
"Bunu duymak çok güzel ve ben de sizinle tanıştığıma çok memnun oldum."
diye karşılık vermiş,ardından onları sessizce dinleyen Engin'e dönerek eklemişti.
"Hazır Serin hanım da yanımızdayken,unutmadan söyleyeyim Engin.Sabah bahsettiğin balon turunu ayarladım".
Genç adam yalnızca
"Teşekkürler Ilgaz."
demekle yetindi.Ancak mavilerinde sanki
"Senin kafanda yine ne tilkiler dönüyor acaba ablacım?"
diyen haylaz bir ifade vardı.Buna rağmen,hiçbir şeyin farkında olmayan Serin,bir kez daha sohbete dahil olup
"Teşekkür ederim Ilgaz hanım.Sizden bir de benim için bir araba ayarlamanızı rica edebilir miyim?Aslında odama giderek biraz dinlenmek niyetindeydim ama sonra düşündüm de zamanım kısıtlı ve çevreyi biraz tanımak keyifli olabilir."
dediğinde,onun yemek boyunca Ece'yle nasıl yakından ilgilendiğini,hatta sırf yeğeni mutlu olsun diye kurallarını bile esnettiğini hatırlayıp,bir teklifle araya girdi.
"Eğer sizin için bir sakıncası yoksa,1 saat sonra lobide buluşup çevrede kısa bir geziye çıkabiliriz Serin hanım?"
Genç adamın sözleri Ilgaz'ı çok şaşırtmıştı.Ancak kısa sürede toparlanmayı başardı ve neşeyle
"Bence bu harika bir fikir!"
deyip gülümsedi.Serin de
"Şu an ben tatildeyim Engin Bey.Eğer sizi işinizden alıkoymuyorsam,benim için ne sakıncası olabilir ki?Aksine,çevreyi çok iyi tanıyan birinin yanımda olması hoşuma gider."
diyerek tıpkı Ilgaz gibi gülümseyince karar verilmişti.1 saat sonra lobide buluşmak üzere ayrılıp,farklı yönlere doğru ilerlediler.
Genç kadın odasına gelir gelmez ilk işi elini yüzünü yıkamak olmuştu.Üzerindeki şort-gömlek kombininin gezi için uygun olduğuna karar verdiğinde,tabletini valizinden çıkardı,yatağına oturup sabah Engin'in bahsettiği yerleri araştırmaya başladı.Yazılanlara bakılırsa otele en yakın yer,700 metre mesafedeki Aydınkırağı adı verilen tepeydi ve buradan gün doğumu ya da gün batımı çok güzel bir şekilde izlenebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPADOKYA
Fiksi PenggemarGenç,güzel bir yazarla yakışıklı maviş bir otel sahibinin küçük,siyah inci bir küpe sayesinde başlayan aşkları...Bu güzel kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok teşekkür ederim ❤️❤️