18.BÖLÜM

101 34 174
                                    





Genç kadının otelin kapısından

"Herkese günaydın!"

deyip gülümseyerek içeri girmesi yaklaşık yarım saat sürdü.Engin'le araçtan inerken 1 saat sonra lobide buluşmaya karar vermişlerdi.Bugün yaptığı balon turunu düşünerek hızlı adımlarla odasına ilerlerken birden arkasından

"Günaydın Serin Abla!Acaba birlikte bir fotoğraf çekinebilir miyiz?

diye seslenen nazik bir ses duyunca düşüncelerinden uzaklaşıp bakışlarını sesin geldiği yöne çevirdi,gülümsemeye devam ederek

"Tabii canım,gel!"

dedi ve 17-18 yaşlarında siyah uzun saçlı sempatik bir kız olan hayranının isteğini yerine getirdi.

Yeniden odasına doğru ilerlemeye koyulduğunda,hâlâ kızın kendisine teşekkür eden mutlu sesini duyabiliyordu.

O kısacık anda,yüreğinden dökülen sözcükler sayesinde gencecik insanların hayatında bir yer edinebildiği,onların hayranlığını kazanabildiği için kendini çok şanslı hissetti.Sadece birlikte bir fotoğraf çektirerek daha önce hiç tanımadığınız birini mutlu etmek ne kadar da güzeldi?

Aklından bunlar geçerken odasına geldi,elini yüzünü yıkayıp üzerini daha ince kıyafetlerle değiştirdi ve odadaki küçük masaya geçerek kendisine yeni bir uçak bileti ayarladı.

Aradan yarım saat geçtiğinde,yemek salonundaki açık büfeden tabağına kahvaltılık birkaç şey alıyordu.Engin'in bugün onu nereye götüreceğini bilmediği için biraz heyecanlıydı.Ama sabah olduğu gibi,yine çok keyifli zaman geçireceğinden hiç şüphesi yoktu.

Çok kısa sürede işini bitirdi,teras kısmında güzel bir masa bulup oturdu.Neredeyse hemen bir garson

"Günaydın efendim!Ne içersiniz?"

diyerek yanına gelmişti.

"Günaydın!Çay lütfen."

deyip gülümsedi.Garson fincanını doldurarak onu masasında yalnız bırakır bırakmaz da çayından bir yudum alıp atıştırmaya başladı.Balonların şişirilmesini beklerken hafif bir şeyler yemiş olmasına rağmen acıkmıştı.


Engin,arabasıyla üzerine değiştirmek için eve doğru yol alırken,sabahın aksine oldukça neşeliydi.Balon turu düşündüğünden çok daha iyi geçmişti çünkü.

"Ben uçuş sırasında daha çok sohbet ederiz sanmıştım ama olmadı.Yine de Serin'in gözlerinde o heyecanı,mutluluğu görmek çok güzeldi.Nasılsa birazdan yine birlikteyiz.Bu kez bol bol konuşma fırsatımız olacağına eminim."

diye içinden geçirirken ev göründü.Genç adam bir kaç dakika içinde arabayı Ilgaz'ın arabasının yanına bırakıp bahçede yürümeye başlamıştı.Verandanın cam kapısından salona girdiğinde,tam beklediği gibi bir görüntüyle karşılaştı.

Ilgaz,Buğra ve Ece masaya oturmuş neşeyle kahvaltı ederken,Uğurböceği onlara bugün resim kursunda yapmayı düşündüğü resimden bahsediyordu.Muzip bir tonda seslendi.

"Herkese günaydın ve afiyet olsun!"

Onu duyan Buğra ve Ilgaz bir ağızdan

"Sana da günaydın Engin,teşekkürler!"

diye karşılık vermiş,Ece

"Teşekkürler,sana da günaydın dayıcığım!"

dedikten sonra sormuştu.

KAPADOKYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin