14.BÖLÜM

125 34 150
                                    





Aradan yarım saat geçtiğinde,genç kadının vadiye gelirken düşündüğü gibi giriş kısmında yer alan küçük çarşıdaki tezgâhlar arasında sessizce yan yana ilerliyorlardı.Serin,peri bacası şeklinde magnetler satan bir kadının tezgahını farkeder etmez durdu,ailesi,kendisi,Berit ve Sezin için birkaç magnet satın alıp teşekkür ederek yönünü el dokuması heybeler satılan başka bir tezgâha çevirdi.

Ancak bu tezgâhtaki işi,az önceki kadar kolay olmamıştı.Zira rengârenk heybeler insana bir görsel şölen yaşatıyor,seçim yapmasını zorlaştırıyordu.Yine de biri turuncu-yeşil,diğeri kırmızı ağırlıklı,desenli 2 heybe satın almayı başardı.Ardından saatine bakıp genç adama dönerek şöyle dedi.

"Biz böyle gün batımı,alışveriş derken saat epey ilerlemiş.Akşam yemeğine gecikmek,çalışanlara bir kez daha zahmet vermek istemem.Hem senin de işlerin olmalı,dönelim artık."

O ana kadar,gülen gözlerle ve hiç sesini çıkarmadan genç kadının tezgâhlar arasında neşeyle dolaşarak alacaklarına karar vermesini izleyen Engin,dediklerini duyunca kızın bu düşünceli tavırlarına bir kez daha hayran olmuştu.Ne olduğunu bile anlamadan kendini

"Sanırım sana bir şey itiraf etmeliyim,Ece bana senin ünlü bir yazar olduğunu söylediğinde,ilk aklımdan geçen,senin de diğer pek çok ünlü gibi huysuz,mızmız,kaprisli biri olduğundu.Oysa fena halde yanılmışım."

derken buldu.Adamın dürüstlüğünden memnun olan Serin

"Demek ikimiz de birbirimiz hakkında biraz yanılmışız.Sorun değil,ödeşmiş olduk."

diye kıkırdamış,bir kaç saniye sonra eklemişti.

"Şimdi bunu boşver.Hepimiz zaman zaman önyargılı oluyoruz.Asıl ben senden rezervasyonumu biraz daha uzatmanı isteyecektim,mümkün mü?Yani,Ilgaz hanım bir şey yapabilir mi?Gelince anladım,buralar öyle 2 günde gezilecek yerler değil çünkü."

Daha o cümlesini tamamlamadan durumu anlayan Engin,düşündü.Ilgaz,kadının istediği ayarlamayı büyük bir zevkle yapardı.Ama Serin'in bunu bilmesine gerek yoktu.Zira yanlış anlayabilir,huzursuz olabilirdi.Bu nedenle yutkunup şöyle dedi.

"Senin de söylediğin gibi,Ilgaz'la konuşmadan sana kesin bir cevap veremem.Elimden geleni yaparım ama."

Genç kadın

"Peki,yine de teşekkürler."

diye karşılık verdiği sırada araba görünmüştü.Engin ön yolcu kapısına ilerleyip açtı,genç kadın yerleşir yerleşmez de kapıyı kapatıp sürücü koltuğuna oturdu.Bir kaç saniye sonra emniyet kemerini takmış,otele doğru yol almaya başlamıştı.

15-20 dakika içinde otelin girişine vardığında,arabayı her zamanki yerine park ederek indi,genç kadının tarafına ilerleyip kapısını açtı,ardından neşeli bir ses tonuyla konuştu.

"İyi akşamlar Serin.Bugün,benim için oldukça farklı,hoş bir gün oldu.Umarım senin açından da durum aynıdır ve artık bir şeyler yiyip dinlensen iyi olur.Ne de olsa sabah,balon uçuşu yüzünden çok erken kalkman gerekecek."

Engin'in nezaketiyle düşünceli sözlerinden çok etkilenen genç kadının karşılığı,en az onunki kadar neşeli bir tonda hiç bekletmeden gelmişti.

"Ben de en az senin kadar keyifli bir gün geçirdim Engin.Bundan hiç şüphen olmasın.Her şey,özellikle de onca işinin arasında gezimde bana rehberlik etmeyi kabul ettiğin için çok teşekkürler."

Sözlerini bitirdiği anda nazikçe elini sıkarak Engin'le vedalaştı.Sonra da yönünü odasına çevirdi Serin.Niyeti,üzerini değiştirip yemek için hazırlanmaktı.

KAPADOKYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin