Trafiğin yoğun olması nedeniyle genç kadının havalimanına ulaşması 1 saatten biraz fazla sürmüştü.Taksici"Geldik abla!"
diyerek aracı durdurur durdurmaz,
"Teşekkür ederim."
dedi,ödemeyi yaptı,adamın bagajdan çıkardığı küçük valizini eline,siyah sırt çantasını omzuna alarak binanın kapısından içeri girdi.
Etrafta yaz aylarına yakışır bir yoğunluk vardı.Panoların birinden uçağın saatini kontrol ettiğinde,rötar olmadığına sevinerek yönünü yakınlardaki bir cafeye çevirdi.Bir kaç dakika sonra soğuk kahvesini yudumluyor,bir yandan da kendisine onu havaalanından alıp otele götürecek şoförlü bir araç ayarlıyordu.
Kısa sürede işini bitirdi.Ardından peş peşe annesine,Berit'e ve Sezin'e Kapadokya yolculuğunu haber veren mesajlar yazıp gönderdi.
"Maman (annecim),ben az sonra Kapadokya'ya uçuyorum.Varınca haber veririm.Şimdilik 2 gün kalacağım.Görüşürüz,öpüyorum!"
"Merhaba güzelim!Sabah Sezin arayıp Kapadokya'ya gitmemi önerdi.Ben de küçük bir araştırma yapınca ortama bayıldım.Şimdi havaalanında uçağın kalkış saatini bekliyorum.Görüşürüz!"
"Selam Sezin'cim!Teklifini biraz düşünüp araştırdım ve hemen bir bilet aldım.Oralar gerçekten dediğin gibi bir harika!Şimdi havalimanındayım.Birazdan uçağım kalkacak.Sonra konuşuruz yine."
Telefonundan arka arkaya 3 bildirim sesinin yükselmesi birkaç dakikadan fazla sürmemişti.
"Ne güzel düşünmüşsün ma cherie (tatlım)!İyi eğlenceler!Eminim bu kısa tatil sana çok iyi gelecek.Baban ve ben de seni çok öpüyoruz!
"Bu harika bir fikir güzelim.Duyduğuma göre öyle bir ortam varmış ki,ömründe tek kelime yazmamış birine bile ilham olabilirmiş!İyi eğlenceler!"
"Verdiğin karara çok sevindim Serin'cim!Bak gör,her şey yoluna girecek.İyi yolculuklar!"
diyen mesajları okumak onu gülümsetti.İnsanın,ona böyle destek olan bir ailesi ve dostları olduktan sonra varsın ilham perileri de birazcık tatil yapsındı?Ne olurdu yani?
Tam bugün izinli olan yardımcıları Aynur'u da aramayı aklından geçirirken,Nevşehir uçağının .........nolu kapıdan yolcu alımına başladığını bildiren anons duyulunca toparlandı ve söylenen kapıya doğru elinde valizi,omzunda çantasıyla yürümeye koyuldu.Nasılsa Aynur,onun böyle habersiz ortadan kaybolmalarına alışıktı.
Uçağa girip yerine oturduktan yaklaşık 10 dakika sonra uçak sorunsuz bir şekilde havalanmış,genç kadının Kapadokya macerasının ilk ayağı başlamıştı.
Otelin restoranı,koyu renk ahşapla kaplanmış yüksek tavanı,krem rengi mermerle döşenmiş zemini ve yere kadar uzanan,kemerli büyük pencereleriyle çok hoş bir yerdi.Ayrıca yine kemerli,yarı ahşap yarı cam bir kapıdan çıkılarak ulaşılan, bir terası da vardı.
Sandalyeler;koyu renk ahşaptan,arkalıklı ve kolçaklı,4 kişilik masalar ise zeminle aynı renk mermerdendi.Aydınlatma,tavandan sarkan bir kaç sade avizeyle sağlanıyor,pencerelerde krem rengi uzun,keten perdeler göze çarpıyordu.Etraf,mekânın farklı bölümlerine yerleştirilen klimalar sayesinde serindi.
Açık büfe biçiminde düzenlenmiş uzun,koyu renk ahşap tezgahtan yemeklerini seçerek masalarına oturan Engin,Ece ve Ilgaz,bir süre sessizce yemeklerine odaklandılar.Ancak kısa bir süre sonra ablasının onunla ne konuşmak istediğini merak eden genç adamın kurduğu cümleyle masadaki sessizlik yerini sohbete bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPADOKYA
FanfictionGenç,güzel bir yazarla yakışıklı maviş bir otel sahibinin küçük,siyah inci bir küpe sayesinde başlayan aşkları...Bu güzel kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok teşekkür ederim ❤️❤️