Ilgaz'ın oteldeki çalışma ofisinde gri,beyaz ve koyu kahverengi tonları hakimdi.Odanın tavanı beyaza boyanırken,zemin koyu kahve parkeyle kaplanmıştı.Yine koyu kahve ahşaptan dikdörtgen çalışma masasının arkasında 3'er raf ve alt kısımda 2'şer kapaklı dolaptan oluşan iki kitaplık göze çarpıyordu.Ayrıca iki kitaplık arasında kalan duvarda üzerinde birkaç not bulunan beyaz bir not panosu vardı.Raflardaki dosyaların arasına serpiştirilen 7-8 kadar ahşap ya da seramik biblo da ise Ilgaz'ın ince zevkini görmek mümkündü.Cep telefonu çaldığı sırada genç kadın,krem kumaşla kaplı,arkalıklı ama kolçaksız çalışma sandalyesinde oturmuş,biraz önce gelen kahvesini yudumluyordu.Aydan kahveyi masasına bırakırken odaların birinde sıkışan çekmeceyle ilgili sorunun çözümlendiğini haber verdiği için keyfi yerindeydi.Birazdan da Ece'yi yüzme dersinden almak üzere otelden çıkacaktı.Arayanın Engin olduğunu anladığında yüzündeki tebessüm büyüyerek açtı.
"Merhaba canım!Şu sıkışan çekmece sorunu çözüldü.Ben de kahvemi bitirip Ece'yi almaya gideceğim az sonra."
"Sorunun çözülmesine sevindim.Seni çıkmadan yakaladığıma da öyle.Şu an Ece'nin yüzme dersine doğru yoldayım çünkü ve ona bir süprizim var."
Buraya kadar duydukları Ilgaz için çok normaldi.Zira Engin,ara sıra yeğenine böyle sürprizler yapmaya bayılırdı.Hemen
"Tamam o zaman,işime kaldığım yerden devam ederim.Size de iyi eğlenceler dayı-yeğen."
deyip neşeyle kıkırdadı.Fakat genç adam
"Teşekkür ederiz efendim!"
dedikten sonra sözlerine
"Unutmadan,yarın sabah 5 ya da 5.30 için Serin hanıma balon turu ayarlamanı istiyorum.Bugün kahvaltı salonunda karşılaştığımızda benden rica etti."
diye devam edince heyecanla araya girmeden duramadı.
"Peki canım,ben ayarlarım şimdi.Çok keyifli zaman geçireceğinden Serin hanımın hiç şüphesi olmasın."
Engin,ablasının sesindeki muzip tondan,yine aklında bazı hınzır planlar olduğunu tahmin etmişti.Fakat arabada yalnız olmadığı için
Akşam görüşürüz,sana kolay gelsin canım."
demekle yetinip kapattı.
Genç kadın telefonunu çalışma masasına bıraktıktan sonra aklındaki planı gerçekleştirmek üzere bilgisayarının klavyesinde birkaç tuşa dokunurken kendi kendine gülümsüyordu.
Engin,görüşmesi biter bitmez bakışlarını yan koltukta oturan genç kadına çevirip söze başladı.
"Ilgaz,benim ablam.Yıllardır otelimizin müşteri ilişkileri bölümünden sorumludur ve işinde de çok başarılıdır.Yani yarın,sizi dediği gibi çok eğlenceli bir program beklediğinden hiç şüpheniz olmasın."
O an dilinden dökülen cümleler bunlar olabilirdi.Fakat içten içe kendine hayret ediyordu genç adam.Daha önce yeni tanıştığı birine,hele de bir otel misafirine böyle ailesinden bahsettiği hiç olmamıştı çünkü.Sonra şu anda Serin'le birlikte Ece'ye gittiklerini hatırlayınca,gülümsedi.Bu kadınla hiçbir şey alıştığı şekilde ilerlemiyordu.
"Yardımınız için teşekkür ederim Engin Bey.Henüz Ilgaz hanımla tanışma fırsatım olmadı ama ses tonundan bile işini ne kadar sevdiği anlaşılıyor.Ayrıca oteli iki kardeşin yönetmesi de çok hoş."
diyen Serin'in yumuşak sesi onu düşüncelerinden uzaklaştıran şey oldu.
"Rica ederim Serin hanım,ben de birlikte çalışmamızdan çok memnunum.Ayrıca eşi Buğra'nın satınalma konusunda desteklerini de unutmak olmaz tabii.Kısacası otelimiz tam bir aile işletmesi diyebiliriz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPADOKYA
FanfictionGenç,güzel bir yazarla yakışıklı maviş bir otel sahibinin küçük,siyah inci bir küpe sayesinde başlayan aşkları...Bu güzel kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok teşekkür ederim ❤️❤️