8.BÖLÜM

165 40 186
                                    





Genç kadını uyandıran çalan telefonun sesiydi.Hemen yatağın başucundaki komidine uzanarak telefonu eline aldı,arayanın Berit olduğunu anlayınca da neşeyle gülümseyerek açtı.

"Günaydın canım,erkencisin!"


Serin'in üniversiteden sınıf arkadaşı olan Berit;1,75 boylarında,kahve gözlü çok hoş bir kadındı.Yine kahverengi uzun saçları vardı.Şu anda da bir moda dergisinde editör olarak çalışıyordu.Genç kadının neşeli sesini duyar duymaz tıpkı onun gibi gülümseyip konuştu.

"Sana da günaydın güzelim!Kahvaltı ediyordum,çıkmadan seni bir aramak istedim.Yolculuk nasıldı?"

"Yolculuk iyi geçti de,buraya geldiğimden beri aksilikler üst üste gelmeye başladı."

"Yaaa,ne oldu ki?"

"İstanbul'da havalimanında uçağın hareket saatini beklerken,beni buradaki havaalanından alıp otele getirmesi için ayarladığım şoförlü araba gelmedi maalesef canım."

"Taksi falan yok muydu?"

"Yoktu.Çünkü,aynı anda 3 uçak birden alana iniş yapınca buradaki taksi sayısı yetersiz kaldı."

"Offff!Gerçekten kötü olmuş.E peki ne yaptın Serin'cim?"

derken sesi çok üzgün çıkmıştı genç kadının.Serin'in karşılığı gecikmeden geldi.

"Ne yapacağım?Oteli arayıp beni havaalanından alması için birini göndermelerini rica ettim."

"Çok iyi düşünmüşsün tatlım!Gelen adam yakışıklı mıydı bari?"

diye karşılık verdiğinde bu kez sesi az öncekinin aksine son derece muzipti Berit'in.Genç kadın

"Valla,etraf alacakaranlıktı.Yani adamın tipine bakma fırsatım olmadı pek.Neyse işte,sonra arabaya binip otele geldik,o valizimi odama kadar taşıdı ben de teşekkür etmek için bahşiş vermeye kalkınca rezil oldum."

diyerek güldü,biraz soluklandıktan sonra da devam etti.

"Meğer beyefendi çalışan değil,otelin sahibiymiş."

Sohbet Berit için asıl şimdi ilginç bir hal almıştı.Ancak maalesef can dostuna takılacak vakti yoktu.Bir an önce işte olması gerekiyordu.Bu nedenle

"Hımmm,boşver canım.Takma kafana.İleride gülerek hatırlayacağın bir anın olmuş,fena mı?"

dedi ardından ekledi.

"Benim şimdi çıkmam lazım.Sonra konuşuruz."

Serin

"Konuşuruz tabii güzelim,sana iyi çalışmalar!"

dediğinde telefon kapanmıştı.


Telefonu yeniden komidinin üzerine bırakıp,ihtiyaçlarını gidermek üzere banyoya ilerledi genç kadın.Duş alıp hazırlandıktan sonra resepsiyona uğrayacak,siyah,küçük bir inci küpe bulup bulmadıklarını soracaktı.


Ece,saat tam 7.30'da çalan alarmla uyandığında çok keyifliydi.Bugün yüzme dersi vardı çünkü.Çabucak yataktan kalktı,banyoda ihtiyaçlarını giderdi,saçlarını taradı,dişlerini fırçalayıp yüzünü yıkadı.Ardından dolabından beyaz bisiklet yaka kısa kollu tişört,açık mavi kot şort etek,beyaz kısa çorap ve yine beyaz spor ayakkabılarını alarak giyindi.Artık dayısının odasına gidip ondan saçlarını örmesini isteyebilir,hatta belki onu yüzme dersine bırakması için genç adamı ikna edebilirdi.

Pembe desenli sırt çantasına yüzmede gereken mayo,gözlük,havlu ve saç bonesi gibi eşyaları hızlıca yerleştirdikten sonra mavi lastik tokası elinde odasından çıktı ve Engin'in odasına doğru yürümeye başladı.


KAPADOKYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin