Ürgüp ilçe merkezine 5 km.uzaklıkta olan Kızılçukur Vadisi,bitki örtüsü,manzarası,doğal kaya oluşumları ve en önemlisi gün içerisinde güneşin konumuna göre aldığı renklerle Kapadokya bölgesinin en önemli turizm merkezlerinden biriydi.Kısa sayılabilecek bir yolculuk sonrası vadi girişine ulaşıp,arabayı uygun bir yere park ettiklerinde Serin'in ilk dikkatini çeken,girişteki küçük çarşıda satılan çeşitli hediyelik eşyalar olmuştu.Gerçekten de el işlemeli havlular,dokuma kilimler,halılar,heybeler,çantalar ya da etrafı saran peri bacalarının minyatürü taş heykeller göze son derece davetkâr görünüyordu.
"Belki dönüşte vaktimiz kalırsa burayı gezer,Berit,Sezin,annemler ve kendim için küçük birkaç şey alabilirim."
diye düşünürken Engin'in
"İnelim mi?"
diyen sesiyle ana döndü ve konuştu.
"Pardon,dönüşte belki şu küçük çarşıyı gezebiliriz diye geçirdim de içimden,dalmışım.İnelim tabii."
Onun geçiştiren cevaplar vermek yerine böyle,aklından geçeni olduğu gibi söylemeyi tercih etmesi genç adamın çok hoşuna gitmişti.
"Tamam,olur.Ama şimdi çevreyi kuşbakışı görebileceğimiz bir yere gidelim."
diyerek gülümsedi.Az sonra arabadan inmiş,yürüyorlardı.İlk konuşan Engin oldu.
"Buraya Kızıl Vadi denmesinin nedeni,volkanik tüflerdeki demir minareli Serin."
"Öyle mi?Bu gerçekten ilginç bir bilgi."
derken sesi çok neşeliydi genç kadının.Yeni şeyler öğrenmekten büyük keyif alırdı çünkü.Biraz nefeslendikten sonra ekledi.
"Buraya gelmeden önce internette küçük bir araştırma yaptım da,vadi gün batarken sarı,beyaz,gri ya da yeşilimsi tonlara bürünürmüş.Doğru mu bu?"
"Evet,doğru ve bu renk cümbüşünü izlerken insan çok keyif alır."
"Öyleyse,gün batımına kadar kalabilir miyiz?Bahsettiğin muhteşem manzarayı görmek isterim doğrusu."
"Benim için uygun.O zaman şöyle yapalım."
diye başladığında,Serin'in çığlığı duyulmuştu.
"HAYLIYMIŞSINNNN!MANZARA DEDİĞİN KADAR VARMIŞŞŞŞ!PERİ BACALARI MUHTEŞEM GÖRÜNÜYOR.SANKİ GERÇEK DÜNYADA DEĞİL DE DÜŞLER ÜLKESİ'NDE GİBİYİMMMM!"
Engin,bu tepkiye hiç şaşırmadı.Sadece bakışlarını vadiden yanındaki güzel kadına çevirdi.Serin;üzerindeki gömlek-şort-spor ayakkabı kombiniyle bile çok göz alıcı görünüyordu.Ayrıca yüzündeki keyifli ifadeye bakılırsa,onunla burada olmaktan da memnundu.Sonra kadının her iki yanağında beliren gamzeleri fark etti ve bir anda nutku tutuldu.Bir insanın aynı anda hem çok masum,hem de bir o kadar çekici olabilmesi haksızlıktı.
Onun aklından geçenlerden habersiz olan Serin,ilk heyecanı atlatmayı başarıp
"Kusura bakma lütfen,çevre o kadar güzel ki kendimi tutamadım,birden bağırdım öyle.Sen ne diyecektin?"
diye sorunca hemen toparlanarak konuşmasına kaldığı yerden devam etti.
"Önemli değil.Buraya ilk kez gelen biri için tepkin çok normal.Ben,eğer istersen Aziz Nicholas ya da Nichitas kilisesini gezebileceğimizi söyleyecektim.Buraya sadece 1 km.mesafede."
Genç kadın neredeyse hiç düşünmeden
"Çok iyi olur."
diye karşılık vermiş,böylece ikili yönlerini kiliseye çevirmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPADOKYA
FanfictionGenç,güzel bir yazarla yakışıklı maviş bir otel sahibinin küçük,siyah inci bir küpe sayesinde başlayan aşkları...Bu güzel kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok teşekkür ederim ❤️❤️