5-Yatak Odası

5.5K 404 56
                                    

"Güle güle kullanın." Yatak odası takımını kuran adamlar eşyalarını toplayıp Aykanla birlikte odadan çıktıkların da Bahar teyze ile birlikte odada tek kaldık.

"Usulünce gelseydin böyle mi olurdu? Ne çeyizini gördük nede başka bir şeyini." Bahar teyze burun kıvırıp odadan çıktığında sertçe yutkunup kafamı eğdim. Bunun aşkla dolu bir evlilik olmasını düğün yapıp her şeyin zamanla olmasını bende isterdim. Ama elimden bir şeyde gelmiyordu...

"Elvan iyi misin?" Aykanın sesini duymamla irkilip kafamı kaldırdım.

"İyiyim..." Gözlerimi kaçırıp parmaklarımla oynamaya başladım. Bende isterdim sol elimin yüzük parmağında eşimin alyansının olmasını ama olmamıştı işte.

"Emin misi-"

"Oğlum şu çarşaf takımını serin şimdilik, hafta sonu Elvanla birlikte gideriz alışverişe." Bahar teyzenin odaya girmesiyle Aykanın lafı yarıda kaldı ardından kafasını sallayıp pakette ki çarşaf takımını annesinin elinden aldı. "Ben gidip yemek yapayım sizde odayı toparlayıp gelin."

"Tamam anne." Bahar teyze odadan çıkıp kapıyı kapattığında Aykanın elinde ki çarşaf takımını alıp açtım. Dalgın dalgın çarşafı incelediğimde Aykan derin bir nefes verdi. "Elvan biri bir şey mi dedi? Canını sıkmışlar belli." Kafamı kaldırıp kahvelerine baktım.

"Bahar annem usulünce gelseydin her şey daha farklı olurdu ne çeyizini gördük ne de başka bir şeyini dedi. Bunu şikayet etmek için söylemiyorum bu arada Bahar annem haklı olduğu için söylüyorum. Onunda hakkıydı oğlunun düğününü yapmak..." Kafamı eğip dolan gözlerimi saklamaya çalıştım. 

"Elvan bana bak." Aykan yanıma gelip kolumu tuttuğunda yavaşça kafamı kaldırıp tekrardan kahvelerine baktım. "Geçen günde dedim şimdide diyorum ben hiçbir zaman evleneyim düğünüm olsun boy boy çocuklarım olsun mutlu olayım demedim. Ben bu yaşıma kadar kimseye ne aşık oldum ne de evlenecek kadar sevdim. Sen şuan yanımda hatta odamdaysan bir farkın vardır. Annemin dediklerini de umursayıp canını sıkman isteyeceğim en son şey. Biz evlendik nasıl yada neden olduğu da bizi ilgilendirir." Gözlerimden yaşlar bir bir akarken usulca kafamı salladım.

"Ben senden hiç bir şey beklemem rahatsız olacağın hiç bir şey de yapmam. Canını sıkanında canını sıkarım. Şimdi odayı toparlayıp çıkalım gerisini son düşünürüz."

Kafamı usulca sallayıp burnumu çektim ardından elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim. Aykan bu halime burukça gülümseyip yerde ki çöpleri toplamaya başladığında bende çarşafı yatağa serip yastıkları yatağa yerleştirdim. 

Çok geçmeden işimiz bittiğinde odadan çıktık. Salona geçtiğimizde Çiçeğin babasına sarılarak sohbet ettiğini gördüm. Dolan gözlerimi saklamak için kafamı eğip sessizce burnumu çektim.

"Yemek hazır olur şimdi gelin oturun." Hüseyin amca bize bakıp gülümsediğinde Aykanla birlikte koltuklara geçip oturduk. O sırada Çiçek yanıma gelip ellerini bacaklarıma attı.

"Elvan senden bir şey isteyebilir miyim?" Kulağıma doğru fısıldadığı şeyle hızla kafamı salladım. 

"İsteyebilirsin." Çiçek gülümseyip istediği şeyi kulağıma fısıldadıktan sonra yanımdan kalkıp hızla abisinin yanına ilerledi.

"Çiçeğim..." Aykan kardeşine sarıldığında bu görüntüye bakıp gülümsedim. Abimle bir tane bile güzel bir anımız yoktu. Babam zaten en büyük yaram en büyük eksikliğimdi. Şimdi böyle şeyler görmek gözlerimin dolmasına sebep oluyordu. Çiçek benim nezdimde imrenilecek bir kızdı.

"Elvan!" Bahar teyzenin beni çağırmasıyla gözlerimde ki yaşları belli etmeden silip salondan çıktım. Mutfağa girdiğimde Bahar teyzenin yemekleri tabaklara boşalttığını fark ettim. "Sofrayı hazırlamama yardım et." Hızla kafamı sallayıp çabucak sofrayı hazırladım. Yemekleri de masaya bıraktıktan sonra salona geçip herkesi yemeğe çağırdım. 

Hep birlikte sofraya geçip oturduğumuzda çorbalarımızı içmeye başladık. Sessiz geçen dakikaların arasında bir çift kahveyle göz göze geldiğimde biraz sonra olacaklardan habersiz utanıp hızla kafamı eğdim.

"Elvan on sekiz yaşına girene kadar daha doğrusu evlenene kadar aynı odada kalmayacağız." Aykanın söylediği şeyler masaya bir bomba gibi düşerken Bahar teyze bardağını sertçe masaya bıraktı.

"Ne demek aynı odada kalmayacağız? Siz zaten evlisiniz oğlum." Aykan sinirle soluyup çatalını masaya bıraktı.

"Anne Elvan daha 18 yaşında şuan okuması gerekiyorken evlenmesi normal değil- ki bu okumaması için bir engel de değil zaten. Okulunu bitirip sınavını kazandıktan sonra üniversitesine de gidecek. Ve bende dahil olmak üzere kimse ondan bana eş olmasını istemeyecek. Umarım anlamışsınızdır." Aykanın sözleriyle Bahar teyze yerinde doğrulup sırtını dikleştirdi.

"Madem evlenmek için küçüktü ne diye elinden tutup getirdin eve?" Bahar teyzenin sinirle konuşması Aykanıda sinirlendirmişti.

"Öyle gerekiyordu öyle oldu." Aykanın keskin sözleri masa da ki gerginliği daha da çok arttırıyordu.

"Oğlum sen daha düne kadar evlenmeyi düşünmüyordun bile ne oldu da bu çocukla evlenip üstelik aynı odada bile kalmak istemiyorken bu yola girdin? Nasıl çeldi aklını bu yılan?" Aykan annesinin sözleriyle yumruklarını avuç içini parçalamak istercesine sıktı.

"Anne ben sana hiç bir şey demiyorum." Aykan bir hışımla ayağa kalkıp mutfaktan çıktığında dolu gözlerimle yutkundum. Üniversiteye gidecek olmam bile şuan beni sevindirememişti. 

Aykanın ailesiyle kavga etmesi üstelik benim yüzümden kavga etmesi çok can sıkıcı bir durumdu. Yirmi dört yaşında ki birinin hayatını hakkım olmadan çaldığım yetmiyormuş gibi birde ailesiyle kavga etmesine neden olmuştum. Her ne kadar ona eşlik yapmamı istemese de bunu hak ediyordu. Babam tarafından Aykana atılan iftira da benimle evlenmeye mecbur kalması da benim yüzümdendi. Beladan başka bir şey getirmemiştim bu eve de, Aykana da. Bu yüzden sorumluluk almalıydım en azından bunu beni kurtaran Aykana fazlasıyla borçluydum.


                   Devam Edecek


MÜPHEM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin