18- Sevilmeyecek Gibi Değilsin

3.4K 289 114
                                    

"Gidenlere kanıp sende meyletme giden gitsin sen kal ölene kadar..."


Evin önünde durduğumuzda arabadan inip bahçeye girdik. Aykan eğilip elimi sıkıca tuttuğunda hissettiğim heyecanla derin bir nefes aldım ardından Aykanın açtığı kapıdan içeriye girip kendimi direkt mutfağa attım. Bahar anneler bu gece Aykanla baş başa kalmamız için eve gelmeyeceklerdi. Nikah günü aldığımızdan bu yana Bahar anneden bu gece için bir sürü nasihat dinlemiştim. Ona göre ne yapıp ne edip Aykanla beraber olmalıydım...

"Aykan su içer misin?" Aykana seslenip elimde ki buz gibi suyu kafama diktim. Soğuk su biraz olsun iyi gelmişti kurumuş boğazıma.

"Yok sağ ol içmeyeceğim duşa girdim şimdi." Elimde ki bardağı masaya bırakıp dolabı açtım.

"Tamam sen çıkana kadar bende atıştırmalık bir şeyler hazırlarım." Aykanın tamam diye seslenmesiyle ne yapsam diye düşünüp en sonunda kolay olduğu için tost yapmaya karar verdim ardından dolaptan gerekli malzemeleri çıkartıp tostlarımızı yapmaya koyuldum. 

Tostları tamamen hazırladığımda içeriye Aykanın girmesiyle bardaklara meyve suyu boşaltıp onları da masaya bıraktım ardından Aykanın yanına masaya oturup tostumu iştahla yemeye başladım. 

Tostlarımızı bitirdiğimizde Aykan ben toplarım deyip beni odaya yolladı. Bende hızlıca bir duşa girip iyice temizlendim ardından pijama takımımı üstüme geçirip odaya girdim. Yatağa oturur oturmaz Aykan da içeriye girdi ardından benim gibi yatağa oturdu. Bir süre ikimizde karşımızda ki beyaz duvarı izledik.

"Elvan ben bu evliliği gerçeğe dönüştürmek istiyorum." Aykanın birden söylediği şeyle kafamı ona çevirdim. "Hemen kalkıp da bana aşık ol, evli çiftler gibi davranalım diyemem zaten. Zamanla birbirimize alışacağımızı hatta seveceğimizi düşünüyorum." Aykan da bana döndüğünde dediklerini kafamda tarttım. Doğru mu duymuştum?

"Ben bu evliliğin en başından beri gerçek bir evlilik olmasını istiyorum Aykan. Ayrıca ben seni kendime fazlasıyla yakın hissediyorum. Varlığına fazlasıyla alıştım.. İlk karşılaştığımız zaman bile ilgimi çekmiştin. O zamandan bu yana değişen bir şey yok hala da öyle. Buna sevgi ya da aşk diyebilir miyim bilmiyorum ama ben senden hoşlanıyorum bunu biliyorum." Ağzımdan birden çıkan itiraf Aykanı şaşırtmış olacak ki sertçe yutkundu. Bende duyduklarımdan dolayı hala şaşkındım. Aykanın bu evliliğin gerçek bir evlilik olmasını istediğini bilmiyordum.

"Bunu bilmiyordum ama öğrendiğim iyi oldu." Aykanın gülümseyerek söylediği şey beni de gülümsetti. "Ben bunu sana evlilik teklifi ettiğimde de söylemiştim yine söylüyorum sen, karşılaştığımız ilk gün dükkanıma düşen kar tanesi gibiydin. Aklımı allak bullak etmiştin. O zamanlar bir daha karşılaşsak hiç düşünmeden peşinden koşardım ama bir daha göremedim seni. Ta ki o güne kadar... Dediğim gibi kader bizim beraber olmamızı istiyor aynı şekilde bende." Kafamı usulca sallayıp derin bir nefes aldım.

"O zaman umarım kendimi sevdirebilirim." Dediğim şey Aykanı gülümsetti.

"Emin ol sevilmeyecek gibi değilsin. Bana sevgiyi de aşkı da sen öğreteceksin buna adım kadar eminim." Duyduğum şeyler yanaklarımın yanmasına sebep olurken alt dudağımı dişledim.

"Sende aynı şekilde." Aykan dudaklarını birbirine bastırıp kafasını salladığında hissettiğim utançla yatağa uzandım. Aykan da yanıma kıvrıldığında bana bakıp gülümsedi.

"Annemler yarında gelmeyecekmiş ben işe gitmem sende dershaneye gitmezsin vakit geçiririz beraber." Kafamı hızlıca salladım. Çok güzel olurdu...

"Olur.." Aykan da kafasını salladığında üstümde ki pikeye iyice sokuldum. "İyi geceler o zaman."

"İyi geceler..." Gözlerimi sıkıca kapatıp derin bir nefes aldım. Aykandan bunları duymak bana çok iyi gelmişti. Aramızda ki ilişkinin zamanla gerçek olma düşüncesi ise fazlasıyla güzeldi...

...

Duyduğum seslerle gözlerimi hafifçe aralayıp kocaman esnedim ardından uzandığım yerden doğrulup yataktan kalktım. Aykan yüksek ihtimalle mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Hızlıca yatağı düzeltip odadan çıktım. Lavaboya girip işlerimi hallettikten sonra üstümü değiştirmeden mutfağa ilerledim. Aykan konsantre olmuş bir şekilde kahvaltı hazırlıyordu ve bu hali oldukça çekiciydi.

"Günaydın..." Aykan sesimi duyduğunda bana doğru dönüp gülümsedi.

"Sana da günaydın hadi geç otur başlayalım hemen daha dışarı çıkacağız." Aykanın dediği şeyle gülümseyip sandalyeye oturdum.

"Nereye gideceğiz?" Aykan yaptığı sucuklu yumurtayı masaya bıraktı. Güzel gözüküyordu..

"Gezeriz biraz diye düşündüm." Kafamı usulca sallayıp gülümsedim.

"Çok güzel olur." Aykan da gülümseyip çayları doldurduktan sonra masaya geçti. Beraber küçük sohbetler eşliğinde kahvaltımızı yaptık ardından bitirdiğimizde hızlıca toparladık. İkimizde aynı anda lavaboya girip dişlerimizi fırçaladık ardından yine beraber odaya girip birbirimize bakmadan hızlıca hazırlandık. Üstümde ki karnı açık cropun üstüne örgü bir hırka aldım ardından bir kaç fıs parfüm sıkıp kendime aynadan baktım. Güzel olmuştum galiba...

"Hazır mısın gülüm?" Aykanın bana doğru dönmesiyle kafamı eğip evet diye mırıldandım. Sesim hissettiğim utanç yüzünden içime kaçmıştı. "Hadi çıkalım o zaman." Kafamı sallayıp Aykana döndüğümde üstüne kısaca göz gezdirdim. Siyah vücut hatlarını saran bir tişört altına da aynı renk kumaş bir pantolon giymişti bu haliyle bile nefes kesici gözüküyordu. "Beğendin galiba?" Aykanın seslenmesiyle boğazımı temizledim.

"Evet çok yakışmış." Aykan gülümseyip elini cebine koydu.

"Teşekkür ederim sende çok tatlı olmuşsun." Kıkırdayıp bende teşekkür ettiğimde Aykanın yanına ilerledim ardından evden çıkıp benim için açtığı kapıdan arabaya bindim. Bugünün her ne kadar güzel geçeceğini bilsem de ister istemez heyecanlanmıştım...


                                Devam Edecek

MÜPHEM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin