20- İlk Kavga

3.4K 306 188
                                    

Medya: Aykan


Geçirdiğim şok hala etkisini sürdürürken karşımda ki adam beni görüp sinsice gülümsedi. Korkuyor muydum bilmiyordum ama kötü hissettiğim kesindi.

"Oo Emin sende mi buradaydın?" Yüzümü istemsizce buruşturduğumda gülümsemesi büyüdü. "Nasıl vefasız bir evlatsın sen hiç aramıyorsun babanı." Boğazımın düğümlendiğini hissediyordum.

"Elvan müşteri mi geldi?" Aykanın sesini duysam da etkisinde olduğum şoktan dolayı konuşamadım. Lal olmuş gibiydim...

"Kocanı çağır da hele gelsin konuşacaklarım var." Aykan ona cevap vermediğim için hızlı adımlarla içeriye girdiğinde gördüğü adamla önce çenesini ardından yumruklarını sıktı.

"Ne işin var lan senin burada?" Babam gülümseyip kendini koltuğa attığında hızlıca kalkıp Aykanın yanına ilerledim. O da hemen belimden tutup beni kendine çekti.

"Valla damat dardayım biraz işim düştü sana bende geleyim dedim." Sertçe yutkunup yanımda ki bedene iyice sokuldum. Beni almaya geldi gibi hissediyordum.

"Ne işin var lan benimle? Ayrıca ben sana bir daha bu çocuğun yanından bile geçmeyeceksin demedim mi?" Babam gülümseyip bacaklarını araladı.

"Çocuk benim çocuğum sana mı soracağım damat?" Aykan sinirle soluyup gözlerini kapattı.

"Bebeğim özür dilerim şimdiden." Aykan bana kısa bir bakış atıp babama döndü. "Lan orospunun dölü sınama beni kafamı attırma kısa kes sonrada siktir ol git." Aykanın alnında sinirden çıktığını belli eden damar beni hafifçe gerdiğinde elimi eline atıp sıkıca tuttum.

"Tamam kısa keseyim o halde. Bana yüz bin lira lazım ver parayı gideyim." Aykan duyduğu şeyle sinirle gülümsedi. Bu adam ne saçmalıyordu?

"Ne yapacaksın o kadar parayı dürüp bir yerine mi sokacaksın?" Babam gergince oturup boğazını temizledi.

"Ne yapacağım beni ilgilendirir sen parayı ver yeter. Oğlum seninle boşuna evlenme-" Aykan aniden karşısında ki adamın yüzüne sert bir yumruk indirdiğinde küçük bir çığlık attım. İçerdekiler de seslerimizi duyup hızlıca yanımıza geldiler.

"Birader ne oldu?" Tuğra, Aykanın kolundan tuttuğunda hafifçe geriye çekildim.

"Bir şey yok kardeşim dur bir." Aykan Tuğranın kolundan kurtulduğunda oturan adamın yakasından tutup kapıya götürdü ardından sinirli olduğu mimiklerinden belli olan ses tonuyla karşısında ki adama bir şeyler söyleyip yaka paça dışarı attı. 

"Enişte ne oldu adamı tanıyor musunuz?" Tuğranın sorusuyla kafamı usulca salladım. Tam ağzımı açıp konuşacakken Aykan yanıma gelip elimden sıkıca tuttu.

"Burası size emanet Tuğra, konuştuğumuz gibi yaparsınız hadi selametle." Dışarı çıktığımızda arabaya binip eve doğru yola çıktık. Aykanın sinirinin hala geçmediği hızlı soluklarından belli oluyordu. Her ne kadar belli etmesem de bende oldukça sinirlenmiştim.

Yol Aykanın sinirli soluklarıyla benimde iç çekişlerimle geçtiğinde eve varıp arabadan indik. Bahar anneler yarın geleceği için ev hala boştu.

"Dikkat et." Aykan yerde duran taşa çarpmamam için belimden hafifçe tuttuğunda dudaklarımı birbirine bastırdım. Eve girip kendimizi odaya attığımızda öncelikle üzerimizi değiştirdik ardından da daha demin yaşanan olayı rafa kaldırıp sakin bir şekilde yemek yapmaya koyulduk. Akşama kadar da dizi izleyip vakit geçirdik sonrasında da her ne kadar planlarım daha farklı olsa da odamıza geçip uyuduk.

...

Sabah güzel bir kahvaltı hazırlayıp sofrayı kurduğumda Aykan esneyerek mutfağa girdi. Bugün o işe bende dershaneye gidecektim bu yüzden erkenden uyanmıştım.

"Günaydın." diye mırıldandım.

"Günaydın." Aykan masaya geçip oturduğunda bende çayları doldurup yanına iliştim. Kahvaltımızı havadan sudan şeyleri konuşarak bitirdiğimizde hazırlanıp hızlıca evden çıktık. Ben dershanenin önünde inerken Aykan ben içeri girene kadar bekleyip sonrasında yoluna devam etti.

Dünü kafamda sürekli tekrar edip mutlu olmaya çalışıyordum ancak babamın gelmesi bu durumu baltalıyordu. Her şey güzel giderken birden çıka gelmesi çok san sıkıcıydı.

"Selam." Devrim arkamdan gelip kolunu omzuma attığında hafifçe irkildim.

"Günaydın." Beraber sınıfa ilerleyip yerimizi geçtiğimizde Devrim hevesle bana döndü.

"Başladın mı kitabı okumaya?" Kafamı sağa sola salladım.

"Daha fırsat bulamadım ama en kısa sürede okuyup bitireceğim." Devrim kafasını salladığında içeriye hocanın girmesiyle önümüze dönüp derse odaklandık.

...

Derslerin bitiminde kendimi zor bela okuldan atıp yürümeye başladım. Bugün oldukça yorulmuştum ve en ufak bir fırsatta uyumak istiyordum. Oflayıp Aykanın arabasına ilerledim ardından kapıyı açıp oturdum.

"Selam." Aykan bana dönüp gülümsediğinde bende aynı şekilde ona dönüp gülümsedim.

"Selam nasılsın?" Aykan arabayı çalıştırıp sürmeye başladığında arkama yaslandım. 

"İyiyim sen nasılsın asıl nasıl geçti günün?" Bugün yaptıklarımı kısaca Aykana anlattım ardından konuşmaktan da yorulup Devrimin verdiği kitabı çıkardım. İlk sayfasını açıp okumaya başladığımda Aykan kitaba baktı.

"Arkadaşının verdiği kitap mı?" Kafamı heyecanla sallayıp kitabın kapağını gösterdim. Aykanın düz ifadesi aniden sertleştiğinde kaşlarımı istemsizce çattım. "Kim verdi bu kitabı?" Aykanın sesini ilk defa bu kadar sert duyuyordum.

"Sınıftan bir arkadaşım verdi geçen bahset-" Aykan sinirle sözümü kesti.

"Kim verdi dedim? Adını söyle bana." Aykanın sesinden irkilsem de istifimi bozmadım.

"Aykan bu kadar sinirlenecek ne var?" Aykan arabayı sağa çekip gözlerini sıkıca kapattı.

"Elvan kim verdi diyorum hadi gülüm söyle bana uzatmayım daha fazla." Derin bir nefes aldım.

"Devrim diye biri verdi." Aykan alt dudağını yalayıp gülümsediğinde elimde ki kitabı alıp arka koltuğa fırlattı.

"O çocukla bir daha konuşmayacaksın ayrıca böyle antin kuntin kitaplarda okuma." Şokla Aykana baktığımda arabayı tekrardan çalıştırdı.

"Neden konuşmayacakmışım anlamadım?" Sesim kendimden beklemediğim bir şekilde öz güvenli çıktı. Hayatımda ki tek-her ne kadar yeni tanışmış olsam da- arkadaşımı kaybetmek istemiyordum.

"Ben öyle istiyorum." Alt dudağımı dişleyip Aykana sinirle baktım.

"Tek arkadaşım o bu yüzden konuşmaya devam edeceğim." Aykanın gözlerinde anlık bir hayal kırıklığı görsem de hızlıca toparladı.

"Tamam Elvan ne yapıyorsan yap." Aykan sinirle arabayı çalıştırdığında ağzım açık bir süre yüzüne baktım ardından kafamı önüme eğip derin bir nefes aldım. Saçma bir konu yüzünden kavga ettiğimize inanamıyordum. Aykanın sinirlendiği şeyi defalarca sormama rağmen öğrenememem ise beni fazlasıyla sinirlendirmişti. Kendimde suç arıyor bana bağırmasının sebebini bulmaya çalışıyordum ancak mantıklı bir sonuca bir türlü ulaşamıyordum...


                        Devam Edecek

Aykan neden sinirlendi sizce??


MÜPHEM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin