Medya: Elvan
Kısa bir bölüm oldu ama telafi edeceğim <33
❝
Yeşilliklerin ve ağaçların hakim olduğu bir yerde durduğumuzda Aykan hızlıca arabadan indi ardından gelip kapımı açtı. Gülümseyerek aşağıya indiğimde Aykan da gülümsedi ardından arabayı kilitleyip elini belime attı. Aykanın yönlendirmesiyle yürümeye başladığımda önümde duran çitlerle çevrelenmiş büyük lunaparka ağzım açık baktım. Hayatımda hiç gelmediğim bu yer çocukluğum boyunca hayallerimi süslemişti.
"Lunapark..." Aykan bana doğru dönüp gülümsediğinde alt dudağımı dişledim.
"Eğleniriz diye düşündüm." Aykanın dediği şeye gülümseyip kafamı heyecanla salladım.
"Hadi o zaman." Kıkırdayıp koşmaya başladığımda Aykan da peşimden hızlıca yürüyüp bana yetişti. Gişenin önünde durduğumuzda bir sürü bilet alıp benim isteğimle çarpışan arabaya yürüdük. İki ayrı arabaya bindiğimizde gülüşerek arabaları hareket ettirmeye başladık. O sırada arkamdan bana çarpan arabayla kahkaha attım. Aykan ise kaşlarını çatıp bana çarpan arabaya çarptı.
"Dikkat et koçum çarpma öyle her şeye." Aykan bana çarpan arabada ki çocuğa sinirle baktığında çocuk kafasını sallayıp ters yöne sürdü.
Çarıpışan arabalarda bir süre daha durduktan sonra inip dönme dolaba ilerledik. Koltuklara yerleşip kemerlerimizi bağladığımızda dönme dolabın çalışmasıyla kahkaha attık. Hızlanmaya başladığında ise çığlık atıp Aykanın elini sıkıca tuttum. O sırada gözüme çarpan alyanslarımızla kocaman gülümsedim. Çok güzel duruyordu...
"Aykan!" Dönme dolabın ani haraketiyle çığlık atıp Aykana sarıldım. Aykan ise kocaman bir kahkaha atıp elimi sıkıca tuttu. Süre bittiğinde ise inip büyük bir heyecanla yürümeye başladık.
"Pamuk şeker alalım mı?" Kafamı hevesle salladığımda pamuk şekerlerimizi alıp Aykanın isteğiyle korku tüneline ilerledik. Biletlerimizi verip sıraya girdiğimiz sırada pamuk şekerlerimizi bitirip korku trenine oturduk. İlk başta oldukça amatör şeyler olsa da sonlara doğru korkunç öğelerin artmasıyla boğazımı temizledim. Aniden bir şey çıkacak diye tetikte beklerken duyduğum hışırtıyla çığlık atıp kafamı Aykanın boynuna gömdüm.
"Aykan çıkalım buradan ne olur." Sesim korkudan titrerken Aykan belimi sıkıca sardı.
"Bebeğim korkma bunlar gerçek bile değil." Korkumdan Aykanın dediği şeyi bile duymayıp alt dudağımı dişledim. Ne diye buraya girmiştik ki?
"Aykan hayır çıkalım ne olur." Aykan dediğim şeye gülümsediğinde sinirle yüzüne baktım. Korkmam benim elimde olan bir şey değildi. Yani bence değildi.
"Az kaldı merak etme." Korku tünelinden söylenmelerim eşliğinde olsa da sonunda çıkıp atlı karıncaya bindik. Lunapark maceramız son hız devam ederken acıktığımızı hissedip buraya yakın bir yere oturduk ardından yemeklerimizi yiyip biraz daha dolandık. Sonrasında da Aykanın ufak bir işi çıktığı için kuyumcu dükkanına uğradık. Aykanla gri şık koltuğa oturduğumuz sırada içeriye hızlı adımlarla Poyraz ve Tuğra girdi. Ciddi bir durum var gibi duruyordu.
"Selamınaleyküm." Aykan kafasını belgelerden kaldırıp içeriye giren arkadaşlarına baktı.
"Ve ayleykümselam hoş geldiniz." İkili kafasını salladığında Aykanla beraber konuşmak için arka tarafa geçtiler. Bende oturduğum yerde sıkıntıyla parmaklarımla oynamaya başladım. Bugün genel anlamda çok güzel geçmişti ve bu geceninde bir o kadar kadar güzel geçmesini istiyordum. Kafama dolan düşünceler beni utançtan kızartırken kapının açılmasıyla o tarafa döndüm ardından hissettiğim şokla sertçe yutkundum.
"Baba." Fısıltıdan hallice çıkan sesim ve titreyen ellerimle oturduğum yerde gittikçe küçüldüm. Kabus mu görüyordum?
Devam Edecek
hemen peşinden bir bölüm daha atacağım bebeklerim, ona da bakın <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜPHEM (BXB)
Romance[TAMAMLANDI] Küçüklüğünden beri şiddet görüp yaraları olan Elvanın ve bir çok yerde dükkan işletip kendini işe adayan Aykanın hikayesi... EŞCİNSEL VE İNTERSEX KONULU BİR KURGUDUR !