7- Limonlu Kek

4.8K 374 87
                                    


Üstümde ki heyecanı zor bela atıp odadan çıktım ardından salona girip Çiçeğin yanına oturdum. Aykanın sözlerini şimdilik düşünmemem gerekiyordu. Aksi taktirde heyecandan bayılabilirdim.

"Hoş geldiniz." Aykanın yanında oturan adama bakıp selam verdiğimde karşımda ki adam kafasını eğdi.

"Hoş buldum enişte. Nasılsın iyisin inşallah?" Karşımda ki adama gülümseyip kafamı salladım.

"İyiyim teşekkür ederim." Adam da kafasını sallayıp kaçamak bakışlarla Çiçeğe bakmaya başladı.

"Siz nereye gidecektiniz bu arada?" Aykan Çiçekle bana bakıp kaşlarını kaldırdığında Çiçek boğazını temizledi.

"Çarşıya inecektik abi almam gereken şeyler vardı da." Aykan kafasını sallayıp arkasına yaslandı.

"Pazar günü gideriz olur mu?" Çiçek kocaman gülümseyip yanda ki yastığı kucağına bıraktı.

"Olur ama Elvan da gelsin olur mu?" Aykan bana bakıp yanağının içini dişledi. Beni götürmek istemiyor olabilir miydi?

"İsterse gelir Çiçeğim.." Çiçek hızla bana dönüp elini koluma attı, dudaklarını büzüp gözlerini büyüttüğünde ise bu haline gülümsemeden edemedim.

"Elvan geliyorsun dimi?" Çiçeğe bakıp kafamı salladım. Dışarı çıkmak beni şimdiden heyecanlandırmıştı.

"Gelirim." Çiçek kocaman gülümseyip kafasını salladı ardından arkasına yaslandı. Aykanın yanında ki adam inatla Çiçeğe bakıyor Çiçekte o tarafa bakıp arada sırada kafasını eğiyordu. Derin bir nefes alıp ayağa kalktım. "Çiçek mutfağa gidiyorum ben geliyor musun?" Çiçek kafasını sallayıp ayağa kalktı ve benden önce mutfağa girdi. Bende peşinden gittiğimde mutfağa girip ocağa yaklaştım.

"Elvan çok heyecanlıyım." Çiçeğe kısa bir bakış attıktan sonra demliğe su doldurup ocağa yerleştirdim.

"Neden ki?" Altını yakıp suyu kaynamaya bıraktığımda tamamen Çiçeğe döndüm.

"Deniz gelmiş çünkü." Aykanın yanında ki adam aklıma geldiğinde Çiçeğe bakıp ima yapar gibi gülümsedim.

"Bu deniz seni neden bu kadar heyecanlandırıyor ki? " Çiçek gülümseyip kafasını eğdi. Kırk kilometre öteden ikisinin de birbirine karşı boş olmadığını kim görse anlardı.

"Aşığım çünkü." Çiçeğin yanakları al al olduğunda kocaman gülümseyip anladım diye mırıldandım. Ardından arkama dönüp hızlıca kek yapmaya başladım. Misafire bir şeyler ikram etmenin önemini annemden öğrenmiştim. Bu yüzden elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyordum.

"Elvan ne yapıyorsun?" Çiçeğin sorusuyla kafamı ona doğru çevirdim.

"Kek yapıyorum."

"Limonlu yapar mısın? Çok severim." Çiçek ayağa kalkıp yanıma geldiğinde bana bakıp kocaman gülümsedi.

"Yaparım tabi sen nasıl istersen." Çiçek teşekkür edip tekrardan yerine oturduğunda dolaptan çıkardığım limonu alıp rendeledim. Ardından sıktığım suyunu harca ekleyip kabuğunu da koyduktan sonra iyice karıştırmaya başladım. Kıvamını aldığında ise harcı kek kabına boşaltıp önceden açtığım fırına gönderdim. 

"Elvan su kaynıyor." Çiçeğin uyarısıyla kafamı sallayıp kaynayan suyun altını kıstım ardından küçük demliğe çay koyup suyu üstüne ilave ettim. Onu demlemeye bırakırken pişmeye başlayan kekin kokusuyla derin bir iç çektim. Annemi çok özlemiştim...

"Elvan kek pişti mi?" Dalıp gittiğimi Çiçeğin sesiyle fark edip kafamı hızlıca sağa sola salladım.

"Yok balım sen istersen salona geç ben piştiğinde getiririm çaylarla birlikte." Aklımda ki planı gerçekleştirmek için ilk adımı atmıştım. Sağ olsun Çiçek de red etmemiş kafasını sallayıp salona geçmişti. Kek piştiğinde fırını kapatıp demlenen çayın altını kıstım. Sıra şimdi ikinci adımdaydı.

MÜPHEM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin