8- Özür Dilerim

4.3K 328 94
                                    


Odadan çıkıp salona geçtiğimde çifte kumrulara bakıp iç çektim.

"Enişte yerim seni." Çiçek bana bakıp gülümsediğinde bende gülümsedim.

"Çiçek adama bir sürü yalan söyledim geldiğinde uygun bir dille açıklayacağım bu durumu haberin olsun." Çiçek duyduğu şeyle hızlıca Denizin yanından kalkıp yanıma geldi.

"Ya kızarsa?" 

"Kızmaz ben açıklayacağım ona." Çiçek Denize bakıp alt dudağını ısırdı. İkisi de endişeleniyor hatta Aykandan korkuyordu. "Merak etmeyin bir sıkıntı çıkmayacak." İkili bana bakıp kafasını salladığında açılan kapıyla Deniz hızla ayağa kalktı.

"Ben gidiyorum bal Çiçeğim görüşürüz." Deniz Çiçeğe bakıp gülümsediğinde Çiçek de gülümsedi. "Görüşürüz enişte." Kafamı sallayıp bende gülümsedim.

"Tamam şans dile." Deniz, Çiçeğe kafasını sallayıp salondan çıktığında Aykanla karşılaşıp kısaca vedalaştı ardından da evden ayrıldı. Aykan ise Deniz gittikten sonra yanıma gelip elinde ki poşeti bana uzattı.

"Teşekkür ederim." diye mırıldandım.

"Ben odamdayım." Çiçek salondan çıkıp odasına girdiğinde bizde Aykanla salona geçip oturduk.

"Teşekkür ederim tekrardan." Elimde ki poşete bakarak gülümsedim.

"Rica ederim ." Aykan önünde ki soğumuş çayını içtiğinde hızlıca ayağa kalkıp bardağa uzandım. "Zahmet etme hastasın sen otur." Aykan ayağa kalktığında sırtımı koltuğa yasladım. Nasıl açıklayacaktım şimdi?

"Ben gelmeden önce bir şey mi oldu?" Aykan içeriye geçip yanıma oturduğunda kafamı sağa sola salladım.

"Hayır neden ki?"

"Öylesine sordum bir nedeni yok." Kafamı sallayıp yerde ki halının desenlerini izlemeye başladım. Ardından kafamı kaldırıp sağıma baktım. Kızacaksa bile söylemem gerekiyordu.

"Aykan benim sana bir şey söylemem lazım ama kızma bana." Aykan kafasını kaldırıp gözlerime baktığında derin bir nefes aldım.

"Dinliyorum." 

"Çiçekle Deniz birbirini seviyor." Aykan aynı ifadeyle yüzüme baktığında kafasını sallayıp bakışlarını kaçırdı. Tam sert bir tepki vermedi diye sevinecekken birden ayağa kalkıp salonun kapısına yönelince bende bir hışımla kalkıp önüne geçtim. "Aykan nereye?" Kollarını onu durdurabilecekmişim gibi sıkıca tuttuğumda alt dudağını diliyle ıslattı.

"Lavobaya gideceğim gülüm gelecek misin?" O anın heyecanıyla kullandığı hitap şeklini umursamayıp kafamı sağa sola salladım. O yanımdan geçip lavaboya girdiğinde bende geri salona girip koltuğa oturdum. Bir dakika Aykan bana gülüm mü demişti? Yaşadığım farkındalıkla yanaklarım yanarken alt dudağımı ısırdım. Domates gibi olduğuma yemin edebilirdim.

"İyi misin?" Aykanın kalın sesini duyup kafamı hızlıca kaldırdım.

"İyiyim." Kafasını sallayıp tekrardan yanıma oturduğunda parmaklarımla oynamaya başladım. "Çok kızdın mı?"

"Biliyordum zaten sadece başka birinden duyup emin olmam gerekiyordu." Aykanın dediği şeyle kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Ne yani anlamış mıydı? 

"Ben bilmiyorsun sandım diye durumu kurtarmak için yalan söyledim. Ama sonra çok pişman oldum gerçekten de. Ben özür dilerim kızarsın diye şey ettim." Utançtan kızaran yanaklarımı saklamak için kafamı eğdiğimde Aykan elini koluma koydu. Bu küçük hareketlerine alışmıştım artık.

MÜPHEM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin