"Söz seninim gelirim en beterine..."
❝
3 Yıl Önce
(Yazarın Anlatımıyla)
"Emin gel buraya çabuk." Cahitin sesi evi doldururken genç çocuk okuduğu kitaptan kafasını kaldırıp derin bir nefes aldı. Korkuyordu ama aynı zaman da asiydi de, babası ne yaparsa yapsın boyun eğmemeğe kararlıydı. Ayağa kalkıp emin adımlarla odasından çıktı ardından salona girdi.
"Neredesin sen?" Babasının sinirli sesi onu korkutmaya yetse de belli etmemeye çalıştı.
"Odamdaydım." Cevap vermesi babasını memnun etmemiş olacak ki elinde sürekli çevirdiği tespihini yere fırlattı.
"Cevap verme bana." Cahit sinirden köpürüp bağırdığı için mutfakta ki kadın koşarak salona girdi. Oğlu için çok endişeleniyordu..
"Ne oldu Cahit?" Kocasına meraklı gözlerle bakıp elinde ki bezle ıslak ellerini kuruladı.
"Al şu oğlunu götür bir şeyler öğret yarın öbür gün evlenir bir şey bilmiyor demesinler. Kitap falan okuyup ne olacak öğretmen mi kesilecek başımıza? İş öğrensin." Cahit oğluna iğrenircesine baktığında kadın oğlunun koluna girip onu salondan çıkardı. Genç çocuğun gözleri dolu dolu oldu ama ağlamadı. Kendisine söz vermişti bir kere ağlamayacaktı ki.
"Güzel kuzum gül kokulum benim sıkma canını sen. Hadi gel beraber kek yapalım seninle sonra da oturup analı oğullu dedikodu eşliğinde yiyelim kekimizi." Kadın oğlunun saçlarına öpücük kondurup yanağını okşadığında genç çocuk burukça gülümsedi. Ardından annesiyle beraber mutfağa girip kek yapmaya koyuldu. Bir gün, annesinin yaptığı limonlu kek tarifini ve taktiklerini işine yarayacağını bilmeden dinledi.
"Anladın değil mi?" Genç çocuk kafasını sallayıp annesini onayladı. İkili hem kek yapıp hem sohbet etti ardından da pişen keki tabaklayıp yedi.
"Elvanım benim sen şimdi odana git kitabını oku sonra da uyu yarın devam ederiz olur mu?" Hava kararmaya başlamıştı. Cahit akşamları evde ses istemez en ufak seste kıyameti koparırdı. Bunu da en iyi Elvan ile annesi biliyordu pek tabii.
"Tamam anne." Genç çocuk ayağa kalkıp annesinin yanağına öpücük kondurdu ardından ses çıkarmadan odasına girip her zaman oturduğu pencerenin önünde ki koltuğa kuruldu ve kitabını eline alıp okumaya başladı.
Benim beklediğim aşk başka! O bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka; istemek bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka... Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez bir istemek..*
Genç çocuk okuduğu satırların etkisinde kalırken dışarıda duyduğu seslerle kafasını kitabından kaldırdı. Dışarıya baktığında futbol oynan gençleri görüp iç çekti. O da dışarıdakiler gibi bir gençti onunda hakkı arkadaşlarıyla gezip top oynamaktı. Bunu o da herkes gibi hak ediyordu.
Genç çocuk bir anlığına dışarı çıksam ne olur diye düşündü. Babasının onu dışarıya çıkarmadığını hatta arkadaş edinmesini bile istemediğini maalesef ki biliyordu. Sağ gözünden düşen damlayı elinin tersiyle silip ayağa kalktı. Ne olursa olsun diye düşünüp odadan yavaşça çıktı. Ardından babasına ve annesine gözükmeden evin anahtarını alıp terliklerini de giydikten sonra dışarıya çıktı. Elvan sap sarı saçları yeşile dönük gözleri ve porselen kadar pürüzsüz beyaz yüzüyle çok güzel bir çocuktu. Onu gören hayranlıkla süzüyor maşallah deyip öyle geçiyordu. Belki de bundandı bu denli eve kapatılması..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜPHEM (BXB)
Romansa[TAMAMLANDI] Küçüklüğünden beri şiddet görüp yaraları olan Elvanın ve bir çok yerde dükkan işletip kendini işe adayan Aykanın hikayesi... EŞCİNSEL VE İNTERSEX KONULU BİR KURGUDUR !