30- Gönül Çelen

1.7K 191 52
                                    


3 Ay Sonra

Hamileliğimin beşinci ayındaydım ve karnım şimdiden fazlasıyla büyümüştü. Oturup kalkmakta oldukça zorlanmaya başladığımdan bahsetmiyorum bile. Annem bu nedenden dolayı bana yardımcı olabilmek için çoğunlukla buraya gelip yanımda kalıyordu bazen de ben oraya gidiyordum. Bugün Aykan yine akşama kadar mesaiye kaldığı için canımın sıkılmaması adına sabahtan anneme gelmiştim.

"Elvanım, kuzum istediğin bir şey var mı?" Annemin mutfaktan seslenmesiyle elimde ki tatlı kaşığını kenara bıraktım.

"Yok annecim." Hamileliğimin başlarında iştahım fazla olmasa da mide bulantılarım azaldıktan sonra dünyaları yemeye başlamış ve şimdiden 10 kilo almıştım bu nedenden dolayı da karnımla birlikte dev bir yarım dünyaya benzemiştim. Buna rağmen Aykan ele avuca geliyorsun deyip yanaklarımı sıka sıka seviyordu. Hamile kalmadan önce zayıf vücudumun toparlanması Aykanın anlamadığım bir şekilde fazlasıyla hoşuna gidiyordu.

"Kuzum, Aykan ne zaman geliyor?" Tatlımdan son kaşığı alıp boş tabağı sehpaya koydum.

"Sekizde çıkacakmış anne, yarım saate burada olur." Annem tamam diye seslendiğinde yavaşça ayaklanıp tatlı tabağını alarak salondan çıktım. Mutfağa yani annemin yanına geldiğimde eşarbı omuzlarına düşmüş olan kadının yemekle uğraştığını fark ettim. "Sofrayı hazırlayayım mı anne?"

"Yok güzel oğlum benim, sen otur ben hazırlarım hemencecik." Annem beni zorla sandalyeye oturtup yemekleri tabaklara boşaltmaya başladı. "Torunlarımın cinsiyetini öğrenmeye yarın gideceksiniz değil mi?" Kafamı sallayıp masada duran ekmekten büyük bir ısırık aldım. Her şeyi yemek istiyordum.

"Evet, geçen ay kendilerini göstermediler. Bu sefer gösterirler umarım." Annem gülümseyip tabakları masaya bıraktı.

"İsim düşünüyor musunuz?" Derin bir nefes alıp elimde ki ekmeği kemirmeye devam ettim.

"Bebekler tek yumurta ikizi oldukları için isimleri uyumlu olsun istiyoruz ama cinsiyetlerini daha tam bilmediğimiz için kesin bir karar da vermedik." Annem kafasını sallayıp sarı saçlarımı geriye doğru taradı.

"Sağlıkla doğsunlar da gerisi önemli değil kuzum benim." Hafifçe kıkırdadım. "Bebeğimin bebekleri oluyor. Bu günleri görmek de nasip oldu ya daha da bir şey istemem." Yavaşça ayağa kalkıp gülümseyerek annemin kollarına sıkıca sarıldım. Karnımdan dolayı annemi çok kucaklayamasam da bu küçük sarılma bile bana çok iyi hissettirmişti. Annemle tam ayrıldığımız sırada zilin çalmasıyla karşımda ki kadın saçlarımı son kez okşayıp kapıyı açmaya gitti. Aykan gelmiş olmalıydı.

"Nasılsın anne?" Biricik kocamın sesi evi doldurduğunda gülümseyerek sandalyeye oturdum. Bir insanın sesi bile huzur verebilir miydi?

"İyiyim güzel oğlum, sen nasılsın?" Aykan iyi olduğuna dair birkaç bir şey söyledikten sonra salonu es geçip direkt mutfağa girdi. Beni görür görmez yüzüne tatlı bir gülümseme yerleştirdiğinde cilveli bir şekilde bende gülümsedim.

"Elvanım..." Aykan yanıma gelip dudaklarını alnıma bastırdığında hafifçe kıkırdadım. "Nasılsın, bebeklerimiz çok yordu mu seni bugün?" Kafamı sağa sola salladım.

"Yok bugün gayet iyiyim sadece birazcık heyecanlıyım yarın için." Aykan gülümseyip dudaklarını bu sefer saçlarıma bastırdı. Tam o sırada içeri giren annemle daha fazla ileri gitmemek için kendine engel olup yanımda ki sandalyeye oturdu.

"Hadi başlayın." Annem de masaya geçip oturduğunda hep birlikte yemeklerimizi yemeye başladık. Annemle Aykan daha çok bana yedirdiği için kısa süre içerisinde fazlasıyla doyarken en sonunda dayanamayıp ayaklandım.

"Yeter ya, biraz da siz yiyin." Annemle biricik eşimi mutfakta bırakıp banyoya ilerledim. Ellerimi yıkayıp kendime aynadan baktım. Aldığım kilolardan dolayı yanaklarım bile dolgunlaşmıştı.

"Güzelim..." Aykan peşimden banyoya girip kapıyı kilitledi arından arkamdan gelip kollarını karnıma doladı. "Ne yapıyorsun burada?"

"Kendime bakıyordum. Çok kilo almışım değil mi?" Aykan iç çekip dudaklarını yanağıma bastırdı.

"Güzelim benim, şu an ki kilon normal şartlarda hamile kalmadan önce de olman gereken kilo. Hayır yani utanmasan yüz kiloyum diyeceksin." Omuz silkip Aykanın karnımı okşayan ellerinin üstüne ellerimi koydum.

"Güzel miyim böyle de?" Aykan gülümseyerek iç çekti.

"Çok güzelsin yavrum, çok. Güzel olmakla da kalsan yine iyi; hem yakışıklısın, hem tatlısın, hem şirinsin daha ne olsun?" Kıkırdadım.

"Gerçekten mi?" Aykan kafasını salladı.

"Gerçekten." Arkamda ki adam taklidimi yaptığı için dirseğimi karnına geçirip kollarından çıktım. Tripli bir şekilde kapıyı açıp salona doğru ilerlediğimde Aykan da peşimden geldi ancak annemi de gördüğü için bir şey demeden el mecbur yanımda ki koltuğa oturdu.

"Oğlum bugün burada kalın, sabahtan kalkar hastaneye gidersiniz. Geç oldu, hem zaten misafir odası da hazır ne zaman isterseniz gider uyursunuz." Aykan tam itiraz etmek için hazırlanırken ondan önce lafa girdim.

"Olur annecim." Aykan bana bakıp alt dudağını dişlediğinde ona aldırmadan ayaklanıp misafir odasına ilerledim. Annem çift kişilik yatağın çarşaflarını değiştirmiş odayı güzelce temizlemişti. Üstümde ki hırka sıcaklama sebep olurken düğmelerini çözüp kenara fırlattım ardından yavaş adımlarla yatağa oturup yorganın altına girdim. Tam yatağa uzandığımda kapının yavaşça açılmasıyla gözlerimi kıstım. Aykan gelmişti. "Gelme yatağa, git salonda uyu." Tripli bir şekilde ona arkamı dönüp yorgana sarıldım. Taklidimi yaptığı için neden bilmiyorum ama çok sinirlenmiştim. Yatağın sağ tarafı çökerken sinirle ona doğru döndüm. Tam ağzımı açıp konuşacakken Aykan dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Yanağımı hafifçe okşayıp dudaklarımı öpmeye başladığında saniyesinde eriyip kollarımı boynuna doladım. Aykan gönlümü nasıl çeleceğini çok iyi biliyor ve bunu her seferinde tek bir hareketiyle başarabiliyordu...


                                       Devam Edecek

son beş :)

MÜPHEM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin