26- Ayrı Ev

3.1K 281 168
                                    


Sonuçlar açıklanmış buradaki güzel okullardan birini kazandığımı öğrenmiştim. Evde büyük bir heyecan hakimken sakinleşmek adına derin bir nefes aldım. Kendimi fazlasıyla mutlu hissediyordum.

"Ay Elvan hala mutluluğumu atlatamadım." Çiçek bana tekrardan sıkıca sarıldığında bende kollarımı beline doladım. Ben öğrendiğim andan beri yaşadığım şoku ve mutluluğu üstümden atamıyordum.

"Bu güzel haberin şerefine akşam yemeğini ailecek dışarıda yiyelim." Hüseyin babanın teklifiyle Çiçek adeta havalara uçtu. Evde durmaktansa dışarı çıkmayı daha çok seviyordu.

"Ay hadi hazırlanalım hemen." Çiçek kolumdan tutup beni odasına çekiştirdikten sonra dolabından kıyafetler çıkartıp hepsini denemek için kenara bıraktı. "Elvan sen ne giyeceksin?" 

"Bilmem ki giyerim bir şeyler." Çiçek gözlerini kısıp muzipçe gülümsediğinde bende gülümsedim. "Hiç eteklere bakma.." Çiçek oflayıp gözlerini devirdiğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.

"O zaman şort seçelim." Çiçek alt dudağını ısırıp oldukça güzel krem tonlarda bir şort çıkardı. "Nasıl güzel mi?" Kafamı salladığımda Çiçek gülümseyip şortu elime tutuşturdu. "Üstüne de salaş bir şeyler bulmamız lazım." Çiçek tekrardan dolaba gömüldüğünde hissettiğim yorgunlukla sandalyeye oturdum. 

Çiçekle birlikte kıyafetlerimizi giyinip hazırlandıktan sonra gitme vakti geldiğinde odadan çıktık. Çiçek üstünde ki mavi çiçekli elbisenin eteklerini tutup abisinin yanına ilerlediğinde Aykan Çiçeğe bakıp ufak bir ıslık çaldı. Kardeşine değer veren çok güzel bir abiydi.

"Prensesim bu nasıl bir güzellik böyle?" Çiçek kıkırdayıp abisine sarıldığında bu hallerine gülümsedim. Aykan, Çiçeğin yanağından öpüp gülümseyerek bana döndüğünde göz göze gelmemizle alt dudağını ısırıp yutkundu. Gözleri hafif pembe ruj sürdüğüm dudaklarıma kaydığında hızlıca bakışlarımı kaçırdım. İkimizin de etkilenmesinin ne yeri ne de zamanıydı.

"Hazırsanız çıkalım hadi." Hüseyin baba gömleğini düzeltip salona girdiğinde hep birlikte ayaklanıp evden çıktık ardından çok geçmeden yemek yiyeceğimiz mekana geldik.

Hüseyin baba pahalı bir restorana rezervasyon yaptırmış en güzel masalardan birini ayırtmıştı. Hepimiz istediğimiz yere yerleşip yemeklerimizi beklerken havadan sudan sohbet etmeye başladık. Yemekler geldikten sonra da geç saatlere kadar Aykanla ayrı eve çıkacak olmamız konuşuldu. Nerede ev alacağımıza hatta evi nasıl düzeceğimize kadar her şey konuşup kararlaştırıldı. Geriye sadece bunları yanımda ki adamla gerçekleştirmek kalmıştı.

"Şimdiden heyecanlandım hayatım." Aykan iç çekip elimi sıkıca tuttu. Onunda heyecanlandığını gözlerinde ki parıltılardan anlayabiliyordum.

"Baba ben sütlaç istiyorum." Çiçeğin bitmek bilmeyen istekleri devam ederken bu haline gülümsedim ardından kalkana kadar masada dönen sohbete odaklanmaya çalıştım.

...

"Güzelim kırılacak yazan kolileri nereye koyacağız?" Aykanın seslenmesiyle masanın üstünde ki tozları hızlıca alıp ayaklandım.

"Hayatım mutfağa gidecek onlar." Elimde ki ıslak bezi kenara bırakıp biraz olsun dinlenmek için kendimi koltuğa attım.

Hüseyin baba geçen hafta bizim için işlek bir yerde güzel bir daire satın almıştı. Evimizin içini de yine Hüseyin babamın yardımlarıyla düzmeye başlamıştık. Daha salonu tamamlanan evimizde eksik çok şey vardı ancak bunlar, zamanla tamamlanacak şeylerdi. 

"Enişte gelir misin bir?" Çiçek yatak odasından bana seslendiğinde salondan çıkıp büyük odaya girdim. Yatak odası takımı hala kullanılır olduğu için değiştirmeye gerek duymamış aynen buraya getirmiştik. Yeni olmamasına rağmen de bu odaya fazlasıyla yakışmıştı. Kendi evim olduğu için miydi bilmiyordum ancak evin her bir tarafı bana çok güzel geliyordu.

"Çok güzel olmuş Çiçekçim." Çiçek kıkırdayıp kollarıma sıkıca sarıldığında gülümsedim. "Senin de evini düzdüğümüz zamanları görürüz umarım."

"Ay inşallah." Çiçekle bir süre daha sarıldıktan sonra birbirimizden ayrılıp odadan çıktık. "Enişte ben çok acıktım ya bir şeyler yiyelim." Kafamı sallayıp Çiçekle birlikte mutfağa ilerlediğimizde son dokunuşları yapan Aykanla karşılaştık.

"Kolay gelsin hayatım." Aykan bana doğru dönüp gülümsedi.

"Sağ ol sevgilim." Çiçek bize bakıp kıkırdadığında utanıp kafamı eğdim. Bu kız hiç rahat durmuyordu...

"Çiçekçim kenarda duran poşette atıştırmalık şeyler var. Sen çıkartıp masaya koy bende küçük tüpte çay demleyeyim." Çiçek kafasını sallayıp poşete eğildiğinde bende çaydanlığa su doldurup daha doğalgazımız gelmediği için mecburen küçük tüpün üstünde kaynamaya bıraktım. O sırada zilin çalmasıyla Aykan bize kısa bir bakış atıp kapıyı açmaya gitti. Evi, Bahar anne ile Hüseyin babanın sesi doldururken mutfaktan çıkıp dış kapıya ilerledim.

"Hoş geldiniz anne." Bahar anne kafasını sallayıp elinde ki poşetleri kenara bıraktı. Eksik gidik ne varsa her geçen gün tamamlanıyordu.

"Oğlum varsa bir bardak soğuk su getirebilir misin? Öldüm valla yorgunluktan." Hüseyin babanın isteğiyle hızlıca kafamı sallayıp mutfağa geçtim ardından dolaptan soğuk su çıkartıp bardaklara boşalttım.

"Annemler geldi mi?" Çiçek ağzına attığı keki iştahla yiyip bana döndüğünde evet diye mırıldandım. "Dur ben götüreyim." Çiçek, ben bardakları tepsiye koyar koymaz elimden alıp salona koştuğunda tatlılığına gülümseyip kaynayan suya çay attım. Atıştırmalık şeyleri tabaklara boşalttığım sırada ise Aykan mutfağa girip enseme küçük bir öpücük bıraktı ardından göğsünü sırtıma yaslayıp sıcak nefesini kulağıma üfledi.

"Aykan biri gelecek." Aykan omuz silkip dudaklarını yavaşça yanağıma bastırdı.

"Yalnız gençler aile var burada." Çiçekle Bahar annem mutfağa girdiğinde Aykanı üstümden ittirdim. Ben demiştim biri gelecek diye.

"Kızım evli onlar karışma." Bahar anne mutfağa kısaca göz gezdirip dolaplara bakındı. Eksikleri teker teker aklına kazıdığına emindim. Başta ayrı eve çıkmamıza sıcak bakmasa da günün sonunda bize en çok yardımı dokunan o olmuştu. Hakkını ödeyemezdik gerçekten.

"Oğlum siz geçin oturun salona, biz Çiçekle çayları alır geliriz." Kafamı olumsuz anlamda sallayıp itiraz edeceğim sırada Bahar anne bana sertçe baktı. Mahcup bir şekilde gülümseyip Aykanın peşinden mutfaktan çıktım ardından salona girip koltuğa oturdum. Aykan da sehpaları hazırlayıp yanıma geçtiğinde çok geçmeden Bahar anne çaylarla Çiçek de atıştırmalıklarla birlikte salona girdi. Akşama kadar hep birlikte çay eşliğinde sohbet edip oturduk. Kendimi fazlasıyla huzurlu ve mutlu hissediyordum. Biricik eşim ile ailem yanımdaydı. Bundan sonra ki tek temennim ise Annemin benimle bu mutluluğumu paylaşması ve kurduğum bu yuvayı görmesiydi...


                                  Devam Edecek

Bölüm gayet uzun umarım güzel bir yorum sayısı gelir :)


MÜPHEM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin