"Ağlama ben ağlarım, can bulur bu toprağım göz yaşında..."
❝
Aykan arabayı durdurup park ettiğinde kemerimi çözüp aşağıya indim. Aykan da indiğinde yanıma gelip elini belime attı. Önümüzde ki oldukça şık tasarımlı restauranta ilerleyip içeriye girdik.
"Hoş geldiniz efendim." Garson olduğu kıyafetlerinden belli olan bir adam gülümseyerek bize doğru geldiğinde Aykan kafasını salladı.
"Ayırttığım masa hazır mı?" Garson hızlıca kafasını salladı.
"Hazır Aykan bey." Aykan kafasını sallayıp elini belime attığında iç kısma doğru ilerledik. Masaların hepsi boştu ve sadece ortada ki masa mumlara süslenmişti. Oraya doğru ilerlediğimizde kaşlarımı çatıp etrafımı inceledim Aykan ise oturmam için sandalyeyi çekti.
"Teşekkür ederim." Aykanın benim için çektiği sandalyeye oturduğumda Aykan da karşıma oturdu. "Neden bu kadar boş burası?" Merakla sorduğum soru Aykanı gülümsetti.
"Baş başa olalım istedim." Dediği şeye gülümseyip kafamı eğdim. Sırf bu yüzden koskoca restaurantı mı kapattırmıştı?
"Anladım ama bu kadar zahmete gerek yoktu yine de teşekkür ederim tabi." Gülümsemem büyürken Aykan da gülümsedi. Garip bir gerginliği vardı sanki...
"Arkana yaslanıp bugünün tadını çıkar." Etraf Aykanın konuşmasından sonra aniden karardığında irkildim. Çok geçmeden önüme bırakılan pastanın üstünde ki mumlar karanlık ortamı birazcık olsun aydınlatırken pastaya şaşırarak baktım.
"Doğum günün kutlu olsun Elvan nice mutlu senelere." Işıklar aydınlandığında dolu gözlerimle Aykana baktım. Benim bile unuttuğum doğum günümü o hatırlamıştı. "Evdekilerin hepsi doğum günün olduğunu biliyordu kızma onlara ben bir şey çaktırmamalarını söyledim."
"Aykan..." Kısık çıkan sesime rağmen gülümseyip dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Hadi dilek tutup mumları üfle." Elimi uzatıp Aykanın masada ki elinin üzerine attım.
"Beraber üfleyelim." Aykan gülümseyip hızlıca yanıma geldiğinde elini sıkıca tutup gözlerimi kapattım. 'Umarım elleri ellerimin arasında olan bu adam ömrümün sonuna kadar yanımda olur' dileğimi tutuktan sonra gözlerimi açtım.
"1...2...3..." Aynı anda mumlara üfleyip söndürdüğümüzde gülümseyip kollarımı Aykanın boynuna sardım.
"Çok teşekkür ederim o kadar mutlu oldum ki anlatamam." Aykan elini çıplak sırtıma atıp okşadığında dolu gözlerimi sildim ardından kollarından ayrılıp gülümsedim. "Hadi fotoğraf çekelim." Aykan da gülümsediğinde telefonunu çıkartıp beni kolunun altına aldı ardından ikimizin de gülümsediği bir kaç tane fotoğraf çekti sonrasında da karşıma geçip beni pastayla tek çekti. Kıkırdayıp tekrardan Aykana sıkıca sarıldım. Çok mutlu olmuştum ve içim içime sığmıyordu.
"Pastayı yiyelim mi artık?" Kafamı sallayıp Aykanın kollarından ayrıldığımda Aykan yanda duran bıçağı alıp pastadan bir dilim kesti ardından bir kısmını çatalla alıp bana uzattı. Gülümseyip pastayı yediğimde bu sefer ben Aykana uzattım. O sırada arkadan gelen keman sesiyle arkama döndüm. Bir grup arka kısımda keman çalmaya başlamıştı.
"Aykan bu kemanlar-" Arkama döndüğümde dizleri üzerine çökmüş elinde ki kutuyla bana gülümseyerek bakan Aykanla göz göze geldim.
"Elvan ilk karşılaşmamız oldukça garipti kabul ediyorum birden dükkanıma düşen beyazlar içinde bir kar tanesi gibiydin. Sonrasında kaderin cilvesi mi bilmem ama tekrar karşılaştık ve ben kendimi birden seninle buldum. Nasıl oldu anlamasam da kader bizim beraber olmamızı istedi galiba ve bende kader gibi beraber olmamızı istiyorum. Benimle beraber olur musun bu hayatı benimle paylaşır mısın?" Dolan gözlerimle Aykana şaşkınca bakmaya devam ettim. Böyle bir şeyi hiç beklemiyordum.
"Aykan.." Gözlerimden düşen damlalar yanaklarımı ıslatırken kafamı usulca salladım. "Paylaşırım evet..." Boş alanda alkış koparken Aykan ayaklanıp yüzük kutusunda ki zarif yüzüğü parmağıma taktı ardından belimden tutup beni sıkıca sardı. Bugün yaşamam gereken şok kotasını oldukça doldurmuştum yine de mutluluktan ağzım kulaklarıma varıyordu.
"Hayatımda yaşadığım en güzel doğum günüm.." diye mırıldandım.
"Ne mutlu bana o zaman." Aykanın kollarından her ne kadar ayrılmak istemesem de el mecbur geriye çekildim. Tekrardan masaya geçtiğimizde parmağımda ki yüzüğe baktım. Zarif ve güzeldi..
"Afiyet olsun efendim bu arada tebrik ederim..." Garson yemekleri masaya bırakıp geriye çekildiğinde Aykan kibarca gülümsedi.
"Teşekkür ederiz." Garson kafasını eğip yanımızdan ayrıldığında yemeklerimize başladık. Havadan sudan konuştuğumuz sırada Aykan aniden boğazını temizleyip bana döndü.
"Seni dershaneye yazdırmayı düşünüyorum sınav için." Aykanın dediği şeyle ağzımda ki lokmayı hızlıca yuttum.
"Nereden çıktı şimdi bu?" Aykan boğazını temizledi.
"Üniversiteyi okuyacaksın ben seni hayallerinde ki mesleği yaparken görmek istiyorum." Düşününce küçüklüğümden beri hakim olmak istiyordum. Adalet onca hilekarlığa rağmen bir şekilde sağlanmalıydı bana göre ama hayaldeydi işte.
"Ben küçüklüğümden beri hep hukuk okumak istemiştim ama hayal olarak kalmıştı şimdi yapabilir miyim bilmiyorum. Onca emeğe rağmen hayal kırıklığına uğramak istemem." Aykan hızlıca kafasını sağa sola salladı.
"Ben yapacağına eminim olmasa bile bir sene daha denersin bunu düşünme şimdilik. Kabul edersen vakit kaybetmeden hemen yazdıralım dershaneye." Derin bir nefes alıp kafamı usulca salladım.
"Kabul ederim tabi ki de." Aykan gülümseyip yemeğine geri döndüğünde bende makarnamdan bir çatal aldım. Aykanın bu kadar ince düşünceli olması çok hoştu. Bana ve isteklerime saygı duyuyor değer veriyordu. Bu da bana bir kez daha doğru insanla birlikte olduğumu hatırlatıyordu. Aykan hayatımda ki beyaz noktaydı beni kendi ışığıyla parlatıyordu...
Yemeklerimizi yedikten sonra her ne kadar istemesem de kalkıp eve doğru yola çıktık. Bugün çok güzel geçmişti ve ben fazlasıyla mutlu olmuştum. Çok geçmeden eve vardığımızda kapıyı çalıp beklemeye başladık sonunda kapı açıldığında önce konfeti patladı ardından kıkırtılar doluştu kulağıma.
"İyi ki doğdun Elvan...iyi ki doğdun Elvan..." Hissettiğim mutluluk artık doruklara ulaşırken ikinci defa aynı dileği dileyip mumları üfledim. Umarım diye iç geçirdim umarım dileğim kabul olurdu...
Devam Edecek
AĞAĞAĞAĞA neler yazıyorum böyle :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜPHEM (BXB)
Romance[TAMAMLANDI] Küçüklüğünden beri şiddet görüp yaraları olan Elvanın ve bir çok yerde dükkan işletip kendini işe adayan Aykanın hikayesi... EŞCİNSEL VE İNTERSEX KONULU BİR KURGUDUR !