3. Bölüm

2K 131 84
                                    

Korku, biz onu varsayana kadardır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Korku, biz onu varsayana kadardır.

Öyle korkarız ki bazen, dilimiz tutulur.
İçimize ekilen bu korku tohumları sarmaşık olur, büyür.
O büyüdükçe, biz onun emrine amade oluruz.
Ne isterse yapar ve bize yapma dediğine de boyun eğeriz.
Kendimiz olmaktan çıkar ve sadece o oluruz.
Korkuya bürünür ve onunla bir bütün oluruz.
Biz kimiz?
Korkunun esiri mi, yoksa kendimiz miyiz?
Korkular bizim yanlışlarımızdır. Hatalarımızdır. Ama biz korkuyla var olmadık, korkuyla da devam etmemeyi biliyoruz. Sadece cesaretimiz yok. Ve biz cesaretimizi varsayana kadar da, asla cesaretimiz olmayacak.

Tıpkı korkuyu varsaydığımız gibi...

Asıl korkmam emredilen adam, beni tehlikeden korur hale gelmişti. İçime ekildiği gibi büyütmek yerine, müsaade etmedim ekilen tohumların büyümesine, söktüm attım. Yoksaydım.

Ormanın sessiz karanlığı arasında, Ferit'in başındaki belalara izimizi kaybettirmeyi başarmıştık. Sesleri bize yaklaşana kadar güvende gibiydik. Ta ki girdiğimiz oyuğun tam tepesindeki sesleri kulaklarımıza dolana kadar. Konuşulanları net duyabiliyorduk.

"Abi bunlar sanki yer yarıldı içine girdi, yoklar"

"Girdikleri yerden çıkamasınlar, elime geçerlerse geberteceğim" diye haykırıyordu lanet adam.

Ferit'in kucağında hiç kıpırdamadan öylece tutulmuş duruyordum. Ellerim hala boynundaydı. Ferit'in elleri hala bacaklarımdaydı ve en son kulağıma fısıldadığı telkinler sebebiyle dudakları kulağımdaydı. Yeniden fısıldadı.

"Seyran bizi onlar bulmadan ben teslim olacağım. Sen burada kal"

Sessiz olmak adına hızlıca dudaklarımı Ferit'in kulağına değdirdim. Fısıldadım.

"Gitme.. Hayır lütfen gitme Ferit. Sen teslim olursan ben de gelirim"

Yeniden benim kulağıma yaklaştı.

"Delirtiyorsun beni, yapma. Sen burada kalıyorsun"

Sanki kucağında olduğum için ve kulağına fısıldadığım için beni delirtiyorsun der gibiydi. Ama ne yapabilirdim ki, şuan bu halimize mecburduk.

"Hayır, gitmeyeceksin" dediğim sırada Ferit sıcak ve büyük elini bacağımdan çekip, hızlıca dudaklarıma kapattı. Burnunu benim burnuma yasladı. Aramızda eli olmasa, dudaklarımız değecekti. Yukarıdan gelen seslere odaklandık.

Yalı çapkını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin