26. Bölüm

1.6K 113 87
                                    

Bir piyanoda çalan melodi gibi seni sevmek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir piyanoda çalan melodi gibi seni sevmek. Her an yanlış yapmaya, yanlış bir ses çıkarmaya halihazırda bekliyor gibi. Bazen güzel bir sessin bende. Bazen huzursuz bir melodi...

Ferit'le birlikte kahvaltımızı yaptıktan sonra benim okul işlerimi hallettik. Lise son sınıfa gidecektim ve güzel bir okula kaydımı yaptırdık. Artık bu şehre daha fazla ait hissetmiştim. Yakın zamanda okul açılacaktı. İçimi bir heyecan kaplamıştı. Ferit'le birlikte yalıya dönerken benim telefonum çaldı. Arayan kişi Gülçin hanımdı.

Konuşmamız sona erdiğinde Ferit sorar gözlerle bana baktı.

"Akşam yarışa gelmemi istedi.."

"Güzel haber, istersen biz şimdiden gidelim. Hem sen de alıştırma yaparsın"

"Peki ama Ferit bu konuda baştan konuşalım. Eskisi gibi benden birşey saklamak yok. Her yarışçı ne kadar kazanıyorsa, ben de o kadar kazanacağım. Ayrıca rakipleri bana özel seçmek yok"

"Seyran zaten Gülçin sana hiç özel rakip seçmedi. Sen kendi gücünle yendin onları. Ama tamam söz veriyorum bir daha senden gizli hiçbir şey yapmayacağım"

"Sana güveniyorum Ferit"

"Güven tabi ki hayatımın anlamı"

Gülümsedim.

"O zaman şimdi yarış alanına gidelim. Dediğin gibi biraz çalışırım"

"Gidelim sevgilim"

Her geçen günümüz biraz daha bizi iyi ediyor. Ya da her zaman iyi gitmiyor bilmiyorum. Eskide kalmasını istediğimiz ve ardımızda bırakmak istediğimiz öyle şeyler var ki, sadece inanmakla yetiniyoruz. Geçecek, bitecek diye avunuyoruz. Ya geçmezse? düşüncesi peşimizi bırakmadığı için de mutsuz oluyoruz.

Bir gün geçeceğini düşündüğüm onca acı, artık neredeyse yoktu. Babam saçlarımdan tutup sürüklemiyordu. Annem yüzüme iğrenerek bakıp hakaret etmiyordu. Halam alıştığı kuralları, üzerimde uygulamak için çaba sarf etmiyordu. Halamla büyüdüğüm onca yıl, bana hep kendi nasıl büyütüldüyse öyle öğüt verdi. Dinlemedim. Çünkü öyle yanlış ve öyle saçmaydı ki herşey...

Mesela halam benim üniversite okumama izin verir miydi bilmiyorum. Büyük ihtimalle babama şikayet ederdi. Çünkü onun bildiği şey, benim okulum biter bitmez evlenmemdi. Düşünüyorum da, hiç mi geçirmedi içinden? Acaba bu kız evlenince ne olacak diye... Hiçbir şey, evet ben hiçbir şey başaramamış bir Hattuç olacaktım. Halam kendinden bir tane daha yetiştirmiş olacaktı. Belki bende çocuklarımı öyle yetiştirecektim.

Yalı çapkını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin