38. Bölüm

1.3K 121 42
                                    

Kararmış sayfalar beyaz şimdi,Solmuş yapraklar uzak çiçekten

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kararmış sayfalar beyaz şimdi,
Solmuş yapraklar uzak çiçekten...

Yaşadığım zorluklar yavaş yavaş benim gölgemden çekilmişti. Beni sevmeyen ailemden ayrılalı epeyce uzun bir zaman olmuştu. Bir kere olsun beni merak dahi etmemişlerdi. Ben onları istesem de merak edemiyordum. Çünkü bu yaşımda hala karşıma çıkan zorluklar varsa, bunlar ailem dediklerim, aile olmamızı beceremediği içindi.

Her ne kadar büyümüş gibi hissetsem de ben hala küçüktüm. Tek başıma ayaklarımın üzerinde durmaya çalıştığım bu yaşta, benden bağımsız ve tam tersi gençliklerini yaşayanlar da vardı. Belki de onlar yalnız yaşamanın hayalini kuruyordu, bilemiyorum ama yalnız yaşamanın kötü birşey olduğunu yaşamadan anlayamazlardı. Bu özenilebilecek birşey değildi...

Gün boyu okulda kafama takılan soruların hepsi cevapsız kaldı. Tam herşey bitti derken, tam rahatladım derken yeniden olaylar gelişmeye başlıyordu. Bu dünyada herkesin yaşadığı şeylerdi aslında.

Bitti dersiniz, bitmez. Bitmedi dersiniz, biter.

Bu güne kadar çok istediğiniz ve gerçekleşen bir hayali düşünün. En basitinden bir ayakkabı diyelim. O ayakkabıyı almadan önce sizin için ne kadar değerliydi. Oysa ki şimdi umrunuzda bile değil. Çoğu şey böyledir. Aslında gözümüze güzel gelen herşey, ulaşılmazlığını kaybettiğinde değersizleşir. Bu yüzden bu dünyada, insanların yaşama hevesi olabilmesi için, hep ulaşılması gereken hayaller gereklidir.

Bir insanın halletmesi gereken bir konu yoksa, ulaşması gereken bir hayali yoksa veya istediği bir şey yoksa, amaçsız ve boş günler geçirir.

Şimdiki zorluk merdivenim belliydi. Ferit'in hiç hoşlanmadığı ev sahibim. Cihan bey, okulumda öğretmendi. Üstelik bizim dersimize girecekti, Türkçe öğretmeniydi.

Beni okulda görmemesi için sürekli köşe kapmaca oynar gibi saklandım. Ama birgün görecekti. Hatta belki de yarın. Çünkü yarın matematik dersimiz vardı. Beni gördüğünde ne mutlu ki artık saklanmama gerek kalmayacaktı. Ama bu defa da Ferit'e söylememek için köşe kapmaca oynamam gerekecekti.

Ferit her ne kadar yeni nesilden olsa da, hala bir kısım geri kafalılık alametleri gösteriyordu. Oysa ki abartacak birşey yoktu ama, en başında ev sahibinden haz etmemişti. Bir de bunun üzerine aynı okulda olduğumuzu öğrenirse, kıskançlık krizlerine girerdi. Bunu henüz halledemezdim. Ferit'e söylemek istemedim.

Okul çıkışı evime doğru yürümeye başladım. Yeni hayatımın ilk günü gibiydi. Sadece kendime özel bir yemek yapacaktım. Tek başıma yaşadığım bu güzel günlere ulaşabilmek için çok fazla badire atlattım. Ailemle olmayı ben de isterdim, ama ailem, aile olmayı beceremedi. Küçüklüğümü halamla geçirdiğim için aile özlemi hissetmiyordum.

Yalı çapkını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin