Gece karanlıktır, geceye kalan tek aydınlık gündüzden gelir.
Kötüyse insan ışıksızdır. Kötüye kalan tek ışık iyilikten gelir.
Sevgisizse insan yalnızdır. Yalnızlığa kalan tek birlik sevgiden gelir.
___________SERSERİ_____________Kulak zarımı patlatmaya niyetlenmiş arsız alarm sesi dur durak bilmiyordu. Uykunun amansız kollarında kaybolmuşken telefonumu susturmaya çalışıyordum. Kısacık saniyeler bana öylesine uzun gelmişti ki alarm sustuğunda rahat bir nefes verdim. Odamın kapısına alacaklı gibi indirilen yumruklara kayıtsız kalamadım. "Gir" diye zor bela seslendim. Göz merceklerim şuan uykulu halimle çalışmıyordu, ona rağmen bulanık bakışlarımı odamın kapısından giren kişiye çevirdim.
"Seyran uyan artık koskoca kızsın, havaalanına gitmen gereken saati de sana ben mi söyleyeceğim!?" diye haykıran halamın takındığı ciddiyet beni ürkütmüştü. Üzerimden yatak çarşafımı hızlıca iterek ayaklandım. Ani hamlelerim sebebiyle gözlerim bir anlık karardı. Ellerimi uzun saçlarıma uzatıp geriye doğru bıkkın bir nefes vererek çektim.
"Valizim hazır üzerimi giyinip hemen çıkıyorum hala, beş dakika sürmez"
"Beş dakika çok geç, daha hızlı ol!"
"Tamam hala"
Olabildiğince hızlı şekilde hazırlandım ve odamdan çıkmadan son defa aynanın karşısında kendime baktım. Üzerime giydiğim beyaz elbise benim içimi ve duygularımı yansıtıyordu. Saf, temiz ve bembeyaz.
Kendimi bildim bileli Antep'te halamla birlikte yaşıyordum. Annem ve babamı neredeyse hiç görmüyordum. İstanbul'da zengin bir ailenin yalısında hizmetli olarak çalışıyorlardı. Orada belirli bir düzenleri vardı, benimle ilgilenemeyecekleri için onlardan ayrı yaşamaya mahkum edilmiştim.
Halam babamı önceki hafta arayıp benim hakkımda muhasebe yapmış, daha fazla Antep'te kalmamın doğru olmayacağını ve babamın gözetiminde olmamın daha doğru olacağını söylemişti. Çünkü yan mahallemizden Tarık diye bir adam kafayı bana takmıştı. Annesini devamlı bize gönderip halamdan beni istiyordu.
Ben lise son sınıfa geçmiştim ve on yedi yaşımda olmam onlar için engel bile değildi. Adam yolda bizi görse elimizdeki poşetleri taşımak, yardım etmek istiyordu. Ama öyle masum bir aşık değildi. Belinde silahsız gezmezdi. Etrafındaki insanlar da ondan farksızdı. Görünce yol değiştirilecek biriydi. Tavırları bizi rahatsız etmeye başladığında halam haklı olarak dışarı çıkmamdan evde yalnız kalmamdan korkar hale gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı çapkını
Hayran KurguBu günü diğer günlerden farklı kılan şey, sadece yaşadığım şehri değiştirmem değildi. Tatmadığım ve bana yabancı olan duyguları gün yüzüne çıkaran ukala adamdı. Kendi öz babam çocuk tembihlercesine bu ukala adamdan uzak durmam gerektiğini, asla ilet...