Taşıdığım yükler azalmıyor. Ben kaçtıkça kovalamaya devam ediyor. Tam herşey yoluna girdi diyorum, yeniden kendimi bir felaketin ortasında buluyorum...
En son derse başladığımız dakikalarda öğretmeni dinleyemeden bayıldığımı hatırlıyordum. Yanımdaki arkadaşım Hilal, bana yardımcı olmaya çalışmıştı. Ama ben kendimden geçip yere yığılmıştım. Gözlerimi araladığımda, okulun revirindeydim. Başımda Hilal vardı. Tavanda yanan lamba, benim gözlerimi alıyordu. Beyaz çarşafların üzerinde hareketsiz duruyordum.
"Seyran iyi misin?" diye sordu Hilal heyecanla.
"İyiyim.." diye mırıldandım. Halim gerçekten kötüydü ve sesimden de perperişan olduğum anlaşılıyordu. Derin bir nefes aldım. Dilim damağım kurumuştu.
"Su var mı?" dedim güçlükle.
"Elbette.." diyerek elime bir şişe su uzattı Hilal.
Biraz yerimde doğruldum ve bana uzatılan su şişesinden kana kana su içtim. İçimde benden su isteyen bir çöl var gibi hissediyordum.
Hilal bana şaşkınca bakıyordu.
"Neden bayıldın Seyran? Yemek falan yememiş miydin? Belki tansiyonun düşmüştür?"
"Bilmiyorum ki Hilal, ben de anlamadım. Herhalde yorgunluktan bayıldım."
"Kendine dikkat et biraz. Dinlen yani çok koşturma"
"Haklısın. Bu ara baya zor bir dönem geçirdim. Bazı problemlerim vardı. Üzüntü iyi gelmedi bana"
Hilal'le biraz konuştuktan sonra ben kendimi daha iyi hissedince revirden çıktık. Derse geri döndük. Kantinden aldığım atıştırmalıkları teneffüste yedim. Okulda tüm gün halsiz bir hasta gibi dolaştım. Neyse ki yanımda bana destek olabilecek bir arkadaşım vardı. Bir insanın arkadaşı en büyük mirası olmalıydı.
Herkes arasından seçilen o bir veya iki kişi her neyse, bir arkadaş bin tane yabancıdan çok daha fazla şey ifade ediyordu. Kötü bir sevgiliniz olmasındansa, iyi bir arkadaşınız olması, gelecekte sizi iyi bir sevgiliyle bile karşılaştırabilir.
İçimden defalarca teşekkür ettim Hilal'e. Elbette yeni tanıştığım insanlara koşulsuz şartsız güvenmemeliydim ama, bazı insanlar kendilerini ilk anlardan belli ederler.
Okuldan çıkıp eve doğru yürümeye başladım. Bugün bir baygınlık atlatmış olmama rağmen hala bayılacak gibi hissediyordum. Karnım ağrıyordu ve halsizlik bende şuan tavan yapmıştı. Belki de bir rahatsızlığım vardır diye düşünmeye başladım. Hatta içimden bir his, eğer grip falan olacaksan en azından rapor alır ve okula gitmezsin diyordu. Benim de evde kalmaya ve dinlenmeye ihtiyacım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı çapkını
FanficBu günü diğer günlerden farklı kılan şey, sadece yaşadığım şehri değiştirmem değildi. Tatmadığım ve bana yabancı olan duyguları gün yüzüne çıkaran ukala adamdı. Kendi öz babam çocuk tembihlercesine bu ukala adamdan uzak durmam gerektiğini, asla ilet...