Bana bir daha asla gelmeyecek, benim için bir daha asla kolunu bile kıpırdatmayacak gibi hissettiren sevdiğim, arabasını yürüdüğüm yolun kenarında durdurup benim için arabadan inmişti. Tam karşımda durduğunda gözlerime her zamanki kadar masum ve ihtirasla bakıyordu. Ben bu bakışlara aldanıp da aşık olmuştum zaten. Kim olsa kaybolurdu bu zalim bakışlarda. Kim olsa indirirdi yelkenleri suya...
"Seyran nasılsın?" diye sordu sakin bir tavırla. Bana bağırmadığı için sevinmiştim. Doğru ya, en son kalbimi öylesine derinden kırmıştı ki, şuan bu kadar uysal olmak zorundaydı.
"Nasıl olduğumu merak ettiğini düşünmüyorum" dedim tekdüze bir cevapla.
Bana bir iki adım daha yaklaştı.
"Nasıl düşünmüyorsun? Seni merak ettiğimi bilmek, buna inanmak bu kadar zor mu oldu şimdi Seyran?"
Kırgın bakışlarımda boğmak isterdim onu. Bakışlarım altında ezilmesi için, ya da beni ufacık bir ihtimal de olsa anlaması için derinden bir hisle tüm hüznümü belli ettim kaybolduğum gözlere.
"Elbette zor Ferit. Hatta artık buna inanmak imkansız."
"Sana ne oluyor Seyran?"
"Bana ne mi oluyor Ferit? Sen ne kadar farklı ve bana ne kadar uzak bir insana dönüştüğünün farkında mısın?"
"Seyran bu kadar abartılacak birşey yapmadım. Tekrar tekrar söylüyorum ama sen gereksiz bir konu üzerine çok fazla gidiyorsun ve çok fazla anlam yüklüyorsun"
"Daha fazla konuşmak istemiyorum.. Ben sana asla derdimi anlatamayacağım" diyerek kaldırımda yürümeye yeltendim.
Ferit hızlıca ve her zamanki gibi canımı da acıtmamayı başaran bir narin dokunuşla kolumdan tuttu. Ben bu saniyelerde kendimi çok fazla aşık ve çok fazla savunmasız hissettiğim için kendimden nefret ettim. Altı üstü kolumdan tutup beni durdurmuştu. Neden bu kadar etkilenip, neden bu kadar kendimi güvende hissetmiştim?
Peki aynı anda hem çok fazla iyi, hem de çok fazla kötü nasıl hissedebildim?
Ferit benim kimyamı bozmuştu. Onun ufacık dokunuşuyla bile tüm aklımı kaybedebilen bir iradesiz saf aşık olduğum için defalarca kızdım kendime.
"Seyran" diyerek kolumdan tutmaya devam etti. "Anlat derdini tamam ama, lütfen bak, dert diyip de durma, bu konu seni niye bu kadar uzaklaştırıyor benden? Gerçekten kafayı yiyeceğim anlamıyorum"
"Bir nedeni veya bir sebebi olması gerekmiyor Ferit. Senin koşulsuz şartsız benim tarafımda olman gerekiyordu. Bak sana defalarca söyledim ama sen yüzlerce açıklamamı bile duymamışsın, hâlâ niye diye soruyorsun? Asıl ben gerçekten kafayı yiyeceğim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı çapkını
FanficBu günü diğer günlerden farklı kılan şey, sadece yaşadığım şehri değiştirmem değildi. Tatmadığım ve bana yabancı olan duyguları gün yüzüne çıkaran ukala adamdı. Kendi öz babam çocuk tembihlercesine bu ukala adamdan uzak durmam gerektiğini, asla ilet...