17. Bölüm

1.8K 138 106
                                    

Aşağıya bakmaktan korkan ben, artık defalarca düşüyorum yüksekten

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşağıya bakmaktan korkan ben, artık defalarca düşüyorum yüksekten.

Korktuğum her ayrıntı, bana iyi geliyor sebepsizce.
Asla dediğim ne varsa, vazgeçilmezim oldu umarsızca.
Çıkamadığım o yokuşlar, beni geriye yuvarladı acımasızca.
Ben kayboldum, ne arayanım oldu, ne de soranım vefasızca...

Uyandığım oda beni bu hayatta en çok güvende hissettiren yerdi. Ferit'in olduğu her yer bana güvenliydi. Zihnimde dün gece belirdi. Ben uyurken uzun bir süre beni izleyen sevdiğim adam, yanımda durmuştu. Onun gözlerinin himayesi altında, aldığım en derin uykuyu uyudum.

Pek rahat olmayan ama bana çok iyi gelen koltuktan kalkıp ayaklandım. Gözlerimi etrafımda gezdirdiğimde Ferit'i yatağında yatar vaziyet gördüm. Mışıl mışıl uyuyordu. Benim üzerime örttüğü battaniyeyi katladım. Koltuğu düzelttim. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Odaya döndüğümde Ferit uyanmıştı.

"Günaydın Ferit"

"Günaydın güzeller güzelim. Rahat uyudun mu?"

"Gayet rahat uyudum. Sen?"

"Ben hiç olmadığım kadar rahat uyudum. Seninle aynı çatı altında olmanın verdiği mutluluğu tarif edemem"

"Tarif etmene gerek yok. Ben de aynı şeyleri hissediyorum ama bu hislerin zaten bir tarifi yok"

Tebessüm ettim. Ferit ayağa kalkıp bana doğru gülerek yürüdü.

"Tarifsiz elbette ama biz birbirimizi anlıyorsak sorun yok sevgilim"

"Elbette" dedim sessizce.

"Kahvaltıyı odaya söylüyorum Seyran"

"Hayır Ferit. Ben artık evime geçmek istiyorum. Her an birine yakalanabiliriz. Çok gerildim. Zaten hizmetlilerden birileri benim burada kaldığımı öğrense kesin babamın kulağına gider."

"Israr etsem, lütfen sadece kahvaltı yapalım"

Bana yalvaran bir çocuk kadar masum olan gözlerine aksi bir cevap veremedim.

"Sadece kahvaltı..Sonra evime gideceğim"

"Söz Seyran sadece kahvaltı"

Ferit odanın mutfağa ses veren hoparlöründen kahvaltı istedi. Şefika hanım ses verdi. Bir süre bekledik. Ferit lavabodan çıktığında odaya kahvaltımız geldi. Hava fazlasıyla sıcak olduğu için terasta yeme lüksümüz yoktu. Güneş bizi eritirdi. Bu yüzden odanın klimasının etkisiyle buz gibi bir havada kahvaltı yaptık.

İkimiz de yavaştan kahvaltımızı sonlandırırken Ferit'e artık merak ettiğimi sordum.

"Ferit, ben kimseye görünmeden nasıl geçeceğim müştemilata?"

Yalı çapkını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin