Bölüm 18

45 3 0
                                    

Otele vardıklarında Yuri, Hye-yeon'un üniformasını giydi ve resepsiyona yöneldi. Bu onun büyürken gördüğü ve alışkın olduğu bir şeydi çünkü tatili sırasında fazladan para kazanmak için genellikle yaptığı bir şeydi.

Her zamanki gibi, ön büro müdürü Bay Kim görevinin başındayken Yuri geldi. Burada tanınan ve sevilen bir simaydı ama onun varlığı, birinin yokluğunu garantilediği için sadece gerginlik anlamına geliyordu. Resepsiyonda Hyun-ah Kim'in yanında ona bakarken dudaklarından bir iç çekiş kaçtı ama hiçbir şey söylemedi.

"Prenses yine mi dışarı çıktı?" Hyun-ah Kim fısıltıyla sordu.

'Prenses' Hye-yeon'du. Başkan Myung-je Jin'in kızı olarak doğduğu andan itibaren sık sık bu şekilde anılıyordu.

Ön Büro Müdürü Kim ve Hyun-ah Kim 10 yıldır Jinseong Otel'de çalışan deneyimli kişilerdi. Jin ailesinin girdisini çıktısını biliyorlardı ve başkanın kızının maskaralıklarına yabancı değillerdi. Sadece kız onları her zaman zor durumda bırakıyor ve bundan ne kadar nefret etseler de sessizce acı çekmek zorunda kalıyorlardı.

Yuri başını salladı ve sesini alçalttı.

"Geri dönmesi birkaç gün sürer."

"İşinde ve İngilizcede prensesten daha iyi olman bizim için iyi ama senin için zor değil mi? Bir prensesle ilgilenmek." Kaba bir Müdür Kim'in sesi duyuldu.

"Ona bebek gibi davranmak gibi bir şey değil bu. Biz arkadaşız."

Kısa ve özlü sözleri Yuri'nin bir kulağından girip diğerinden çıktı. Etkilenmeden işine devam etti.

Jinseong şehri Jinseong nehri boyunca yer almaktaydı. Sazlık alanlarla karışmış pitoresk ortamlarıyla biliniyordu. Özellikle, ziyaretçilerin nehri görebildiği bölgede bulunan Hotel Jinseong, en popüler yerel cazibe merkezlerinden biriydi.

Ancak, grup turistlerin olmadığı hafta içi gündüz saatlerinde otelin resepsiyonu oldukça sessizdi. Konukların check-in zamanı gelmek üzereydi.

Otuzlu yaşlarının ortalarından sonlarına doğru bir kadının ön büroya doğru koştuğunu gören Yuri, onun bir check-in görevlisi olması gerektiğini düşünerek saate baktı.
(Yolcuların hava alanına geldiklerini bildirmesine ve uçakta yer belirleme işlemlerini yapmasına check-in deniyor.)

"1002 numaralı odada kalan ve dün arayan bendim." Ağzından kaçırdı.

Hyun-ah Kim onu tanıdı ve kısa süre içinde konuyla ilgilendi.

"Ah, siz Bayan In-sook Jung musunuz? Sizi hatırlıyorum hanımefendi."

"Odaya bir kez daha bakabilir miyim? Kaybettiğim şey benim için gerçekten çok önemli."

"Dün telefonda da söylediğim gibi, temizlik personelimiz odanın her köşesini kontrol etti ancak bulamadı."

"Oğlum yatakta onunla oynarken kaybetmiş olmalı. Lütfen bir kez daha arayın. Bu annemin hatırası."

"Korkarım yapamam."

Kadın çaresiz, Hyun-ah Kim ise sıkıntılı görünüyordu.

"Neler oluyor?" Yuri meslektaşına sordu.

"İki gün önce 1002 numaralı odada kalan misafir. Odada bir şey unuttuğunu söyledi. Ben de personele sordum, temizlik yaparken böyle bir şey bulmadıklarını söylediler."

"Neden yan sehpanın ya da yatağın arkasına bakmıyoruz? Eğer çocuk onunla oynarken kaybettiyse, büyük ihtimalle yuvarlanıp gitmiştir." Kadın söze karıştı, belli ki vazgeçmek istemiyordu.

APOLLO'S HEART (Türkçe Novel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin