Timur'dan.
Uyanık kal. Yılanın başını kes. Seni boğan cümleleri kurma. Yeter. Dur. Böyle davranma.
Kafayı yemek üzereydim. Odamın içinde bir ileri bir geri giderken kalbim ağrıdan kıvranıyordu ama umrumda bile değildi. Feza'nın attığı kaydı dinlemeden ona söyleyeceklerimi söylemiştim ama bu işin sonunda yine tükürdüğünü yalayacak olan kişinin ben olduğumu anlamak sadece on üç dakika sürmüştü.
Bu çocuk her zaman haklı olmayı nasıl başarıyordu?
Kapım çalındı, içeriye mor bir tişört giyinmiş Rüzgar girdiğinde dağılmış yüzüne baktım. Bir şey hissetmedim. Öğleden sonra hissettiğim endişe yerini nefrete bırakmıştı.
Bu nasıl olmuştu?
Rüzgar benim çocukluk arkadaşımdı, hiçbir zaman onu kötü bir insan olarak düşünmemiştim çünkü bana bunun bir sebebini vermemişti. Çevresinden duyduklarım onun hakkında düşündüğüm şeyleri hiçbir zaman değiştirmemişti. Çevremiz bizi her zaman yanlış anlardı. Rüzgar ne zaman benim çevremden olmuştu peki?
Kardeşim dediğim adam benim gerçek kimliğimi, gerçek düşüncelerimi bilmiyordu. Beni yanlış tanıyordu. Her konuda kendimi yalan söylemeye programlamıştım çünkü o hiçbir konuda kendini geliştirebilecek kadar zeki olmamıştı.
Feza'nın sözleri aklımdan çıkmıyordu.
"Hey!" dedi Rüzgar. "Pes atalım mı?"
"Çık odamdan." dedim ona.
Senelerce onun etrafındaydım, benim etrafımdaydı. Anne ve babamdan daha yakındı bir noktada. Birbirimizin anne ve babasıydık hatta. Ancak uzun zamandır geçirdiğim maske artık çatırdıyordu. Çünkü Feza haklıydı.
Rüzgar benim travmamdı.
Öylesine söylediği sözlerin bana hiçbir zaman söylenmediğini, bana ulaşamadığını biliyordum ama onları duymak dahi onların muhattabı olmak istemememi sağlıyordu. Bu yüzden maske takıyor, bu yüzden sert davranıyor ve daha fazla erkeksi olmak için ekstra çaba harcıyordum.
Çünkü Rüzgar'ın bana bakıp ibne demesini kaldıramazdım. Senelerce yan yana uyuduğum adamın bana bana da hallendin mi demesini kaldıramazdım. Anne ve babamdan sonra onu da kaybedemezdim ve bu bana kendimi çok aciz hissettiriyordu.
"Ne?" dedi Rüzgar. Onu şaşırtmıştım ama ilk kez emir verdiğim için değildi. Sesimdeki mesafeli tondu onu şaşırtan.
"Bir şey mi oldu?" diyerek yatağıma geldiğinde ona sırtımdaki yastığı attım.
"Çık lan odamdan!"
Rüzgar beni ikiletmedi. Sinirimin ne kadar yıkıcı olduğunu ondan daha iyi kimse bilemezdi. Sonuçta en iyi kardeşler dahi kavga ederlerdi.
"Peki peki." diyip yere düşen yastığı yeniden yatağa bırakıp arkasına bile bakmadan kaçtı.
O gittikten sonra derin düşüncelere daldım. Bir daha asla geriye dönemeyeceğim düşüncelere. Düşüncelere dalmanın kötü yanı da buydu: Bir kez düşününce bir daha asla eski kişi olamıyordunuz. Nitekim tam da bu yüzden odamdan çıkıp Rüzgar'ın odasına daldım.
"Neden sürekli bunu yapıyorsun lan?!"
Rüzgar kendi yatağından şokla kalkarken odanın içinde kafesteki bir kaplan gibi gezindim.
"İnsanları zorbalıyorsun, insanları oldukları kişi için yargılıyorsun. Hiç mi korkmuyorsun bir gün aynısını yaşarım diye? Hiç mi endişelenmiyorsun bir gün dalga geçtiğim şeyleri yaşarım diye?"
Rüzgar, "Bu da nereden çıktı?"
Ellerimi saçlarıma atıp onları dağıttım ama başımın üstündeki kara bulutlar dağılmadı.
"Sikimden çıktı amına koyayım. Neden yapıyorsun abi bunu? Senin yüzünden–" Kendimi durdurdum.
"Feza mı sokuyor bunları aklına?" dedi Rüzgar çatık kaşlarla. "Beni bu hale sokmasına rağmen sana yüzsüzce mesaj attı değil mi?"
"Duydum sizi Rüzgar." dedim iç çekerek. "Çocuğun damarına bastın, top dedin."
"Yani?" dedi Rüzgar ellerini iki yana açarak. "Bana seni sikmek isteyip istemediğimi sordu amına koyayım top demeyecektim de ne diyecektim? İbne diye bizi de kendi gibi sandı galiba."
"Sanmadı." dedim kısık bir sesle.
"Ne?" Rüzgar'ın gözlerine bakarak söyledim. Bu anı hiç hayal etmemiştim desem yalan olurdu ama böyle gergin bir an olacağını beklemiyordum.
Karnım söylemeden önce kasıldı ve aklım milyon tane yalan üretti, birisini söylemem için beni zorladı. Ama artık yetmişti; saklamaya çalıştığım şey benim benliğim, saklamaya çalıştığım kişi benim en yakın arkadaşımdı. Bu boktan denklemde bir şeyler yanlıştı.
"Sanmadı. Ben geyim."
***
JANDKSMDMSMMSM BU KADAR GİDİYOM BEN BAŞKA BÖLÜM YOK
RÜZGARDAN ÇOK SIKILDIM BU ARADA YETERRRRR GİT HİKAYEDEN DEFOLLLL
ŞİMDİ OKUDUĞUN
piç [bxb, texting]
Teen Fiction[tamamlandı.] timur: senin kendine saygın yok mu lan piç feza: yok siktir git şimdi kime inanmaya devam ediyorsan o yoldan devam et orospu çocuğu (gönderilmedi.) piç sensin lan!!! (gönderilmedi.) offff