piç [bxb, texting]

5.5 <düzyazı>

feza: naptın

timur: iyi evdeyim

feza: ilaçlarını iç

sargılara su değdirme

timur: tamam anne

feza: kes

timur: sen naptın?

[feza okudu.]

***

feza: *ss*

*ss*

*ss*

timur: ne bunlar

feza: not

hoca sınavda çıkar dedi

timur: kanka ben eşit ağırlıkçıyım

feza: biliyorum?

timur: bunlar bizim derslerde çıkmaz?

feza: direkt hocadan aldım notu ama sen bilirsin

timur: ne

LAN

feza: rica ederim

timur: FEZA

SAĞOL LAN

feza: yukarıda yazdım

timur: oğlum nasıl ikna ettin hocayı?

feza: hocalar beni sever

dinci hariç

timur: o adam kendini bile sevmiyo boşver

bi de şey

KRALSIN OĞLUM

feza: biliyorum😏

timur: bi kahve ısmarlarım artık

feza: tatlıdan aşağısı kurtarmaz yakışıklı

timur: ULAN TATLI SENİN KÖPEĞİN OLSUN

feza: yürü git ders çalış

tatil sanma bu yatışı

timur: tamam tamammm

sen de çalış😔

feza: bye

timur: byeeee

***

feza: naptın lan

timur: rüzgarla oturuyoz sen

feza: NE

NE ALAJA

timur: JWKDKAKCKSKCKKSC

ARKANDAYIM

feza: sen bi malsın

***

Timur merdivenlerden yanıma zıplayarak geldiğinde ona ters bir bakış attım. Bir hafta sonra onu ilk görüşümdü ama sinirim özlemimden ağır basmıştı. Yüzündeki yaraların çoğu geçmişti ama burun kemerinde bir bant takmaya devam ediyordu ve eli de sargıdaydı.

"Bir daha o sikkonun adını anarsan seni sikerim." dedim o, yanımda durup kolunu omzuma atarken.

Sargıya sarılmış yaralı eliyle asker selamı çaktı bana ve bizi demir kapıdan dışarı sürüklerken yumuşak kokusunu duydum.

"Sen duş mu aldın?!" diyerek durup hayretle ona baktım.

Beni taklit ederek durdu, benimkinin aynısından bakış attı. "Herhalde amına koyayım? Pis mi gelecektim okula?"