üçüncü bölüm atlamayın!!!
Feza.
Daha önce hiç kimsenin evine giderken yoldaki her yansımadan kendimi kontrol etmemiştim. Her geçtiğim arabanın aynasından saçlarımı düzeltirken üzerimdeki sweati çekiştirdim.
Bugün niye böyle kötü duruyordu bu ya?
Çok saçmaydı. Gey olan o'ydu ama ona karşı bir şeyler hisseden bendim. Genelde bu tam tersi olurdu. Timur ve Rüzgar'ınki gibi bir hikaye olurdu yani. Bizimki neydi?
Bizimki resmen arkadaşlıktı.
El bile sıkışmıştık uğruna.
Of!
Ruhum daralarak çantamı hoplattım. Timur'a kapılana kadar nehire kapılsaydım en azından bir serinlerdim ne bileyim, en azından biraz uzaklaşırdım bu şehirden. Böyle her dakika rahatsızca yaşamak, acaba benden hoşlanır mı diye düşünmek falan çok zordu.
Sevmenin basit olduğunu söyleyen beni koçlar kovalasındı!
Uğurböceği parkının karşısındaki gri lüks apartmanı görünce adımlarım durdu. Kolon arasında Özdemir Apt. yazıyordu. Kapıyı açıp patika yolu ivedilikle geçtim. Merdivenleri tırmanıp zilin önünde durdum.
Zillerin birisinde Yeliz Özdemir diğerinde ise Timur Özdemir yazıyordu. Ayrıca tek Özdemir bu ikili değildi. Bütün ziller Özdemirlerindi. Aile Apartmanıydı burası.
Rüzgar'ın önceden burada yaşadığını düşününce bir sinir bastı bana. Ailesinin içine kadar girmişti piç. Ben de anca kapının koluna girerdim.
Timur tabi Rüzgar'ı severdi. Beni sevecek hali yoktu yani. Alışılmış sevgiydi ama sevgiydi işin ucunda.
Zile basmaya çekinerek Timur'a mesaj atana kadar böyle saçma düşüncelerle boğuştum. Kapı çirkin bir sesle açılınca neredeyse ölü bir insan ağırlığındaki kapıyı sırtlanıp içeri girdim. Binanın içi serindi, merdivenler ise sahanlıklıydı. Üçüncü kata çıkmadan soluklandım ve kendimi hazırladım.
"N'apıyorsun lan boşlukta?!" dendiğinde yerimde sıçradım. Etrafımda bir tur dönüp Timur'un sesinin nereden geldiğini çözmeye çalıştım.
"Neredesin lan?"
"Ortadayım bebeğim, gelsene." dedi şakayla karışık. Tırabzanların ortasındaki boşlukta onu bulunca merdivenleri tırmanmaya başladım. Bir yandan da kendimi aklıyordum.
"Of yoruldum merdivenleri çıkarken de, ondan soluklanayım dedim."
"Bizim merdivenler yorar koçum." Ben o konuşurken çoktan çıktığımdan başını uzattı. Elini tutup tokuştururken içimden nerenin ağır abisiyiz biz amına koyayım diyordum.
"Çok mu Kurtlar Vadisi izliyorsun oğlum, kafa tokuşturmak ne?" dayanamayıp dediğimde altındaki kareli pijama takımına baktım. Beni dairenin içine buyur etti, yüzünde bir sırıtış vardı.
"Sus lan." dedi önüme terlik fırlatırken. "Hoşgeldin." diye devam etti ben terlikleri giyinip kot ceketimi üzerimden fırlatıp onun kafasına astım.
"Ne şekul şukul hareketlerin var amına koyayım?" dedi kafasından ceketimi alırken.
"Ben misafirim yalnız. Hizmet et köle."
Timur askılığa ceketimi astığı sırada ben de holün hemen karşısındaki iki kapılı odaya girmiştim bile. Tahmin edilebileceği üzere burası salondu. Salon L tipiydi ve iki deri koltuk dışında kocaman bir yemek masası vardı. Sanki kalabalık aile yemekleri yeniyormuş gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
piç [bxb, texting]
Ficção Adolescente[tamamlandı.] timur: senin kendine saygın yok mu lan piç feza: yok siktir git şimdi kime inanmaya devam ediyorsan o yoldan devam et orospu çocuğu (gönderilmedi.) piç sensin lan!!! (gönderilmedi.) offff