14 Nerdeydin?

10.3K 264 14
                                    

Saat 17.45

Günün yorgunluğuyla eve gelmiş ve kendimi yatağıma atmıştım. Gün boyu okulda Diyar yanimdan ayrılmamış ve sürekli muhabbet etmeye çalışmıştı. Bu halleri beni cok yorsa da tatlı geliyordu.

Telefonum çalmaya başladığında düşünceleri aklımdan atıp elime telefonumu aldım.

Arayanın Özge olduğunu gördüğümde telefonu öylece geri bıraktım. Acmak istemiyordum, bana anlatilmayan bazi seylerden dolayı onlarla konusmak bile istemiyordum.

Yorganin altina girip gözlerimi kapayarak uyumaya çalıştım bi süre, ama ne zaman gözlerimi kapatsam gözümün önüne Özer abiyle dün yaşadığımız seyler geliyordu.

Bir süre bunların hayalini kurduktan sonra kendi kendime uyuyakalmıştı. Gözlerimi açtığımda saat gece 1e geliyordu. Boğazım kuruduğunu farkettigimde kalkip bas ucumdaki sudan ictim ve hava almak icin balkona çıktım.

Aşağıdan konusma sesleri geldiğinde başımı balkondan sarkıttım. Aşağıda konusanlar Özer abi ile Nazlıydı, bu saatte basbasa ne yapıyor olabilirlerdi ki? Madem onu seviyordu da bana neden öyle yaklaşmıştı?

"Bak Özer! Ben buraya senin icin geldim, sen git demedigin sürece de gitmeyeceğim. Bana izin ver bak lütfen, bir şans ver, biz olabiliriz, uyumluyuz."

Konustuklari seyi duydugumda kafami çekip balkon duvarina sırtımı dayamıştım. Ister istemez gözümden bir damla yas aktığında ne oldugunu anlayamamistim.

"Nazlı," deyip susmustu Özer abi.

"Ben yapamam."

"Özer, hic evlenmeyecek misin? Bir evlat sahibi bir aile sahibi olmak istemeyecek misin? Tek bir kişiyi bekleyerek mi gececek ömrün?"

"Onu beklerken ölecegimi bilsem onun yolunda can veririm."

Özer abinin dedigi son cümle ağlamamı şiddetlendirmisti. Ağzımdan bi hıçkırık kaçırdığımda ikisi de susmuş, kalakalmıstı. Sırtımı duvar soguktan ayırıp bir adımda balkondan iceri girmis ve balkon kapısını sertce kapatmıştım. Benim olduğumu iste o zaman anlamış olmalari gerekiyordu. Kendimi yataga atıp kafamı yastığa bastırmıştım. Yaklaşık 15 dakika sonra balkon camına tas atıldığında umursamadan gözlerimden yas akitmaya devam etmistim.

Neye agladigimi, neden agladigimi bilmiyordum ama durduramıyordum gözlerimi. Aramizda bir sey olma ihtimali hic olmamasina ragmen icimde ona karsi duygu beslemistim. Koca bir aptallıktı...
O benim icin abiden fazlasi olamazdi, olmayacaktı.

Bunlari düşünürken tekrardan uyuyakalmıştım.

8 gün sonra;
1 Temmuz Cumartesi;

8 gün olmustu, Özer abinin yüzünü o geceden sonra bir daha görmemistim. Nerede olduğunu ne yaptigini bilen de yoktu, aramıyor sormuyordu.

Aksam annemler misafirlige gidecek biz de Özge ile beraber Samete bakacaktık. Aksam üstü ben onlarin evine gecerken annemler ise evden çıkmışlardi.

Özge beni gördüğünde sımsıkı sarılmıştı, son zamanlarda bi farkli davranıyordu. Sessizdi, icine kapaniktı. Ben ise darlamak yerine hâlâ susuyor ve zamani gelince anlatmasini bekliyordum.

"Abim aksam gelecekmis." dediginde gözlerim gözlerini bulmustu.

"Neden?"

"Sameti, bizi özlemiş, seni özlemiş." dediginde başımla onay vermis ve kafamı koltuğa geri yaslamıştım. Gözlerimi kapadığımda o gece konustulari seyler kulağıma gelmiş ve gözümden bir damla yaş akmıştı. Özgenin gormesine izin vermeden silmiştim.

Beraber televizyon izleyip cips yerken kapıdan abim girmişti.

"Ben geldim."

"Sen niye geldin?" dedigimde abim gülerek yüzüme bakmıştı.

"Yabani misin Bade oturmaya geldim iste sıkıldım tek basima." dediginde göz devirmiş ve gözlerimi kapatmıştım. Ikisini beraber gördükçe sinir oluyordum.

Hep beraber televizyona bakarken yaklaşık 15 dakika sonra Özer abinin gelmesiyle yattığım yerden kalkmış ve oturmustum.
O da sessiz bir sekilde sadece selam verip iceri girmis oturmustu, keyifsizdi.

"Özer duyduguma göre Nazlıyla beraber kalıyormuşsunuz?" demisti Abim. Gözlerimi yere dikmis ne cevap verecegini bekliyordum.

"Öyle oldu, gidecek zaten yarın." demisti Özer abi.

"Sevgili mi oldunuz?" diye ekledi abim.
Özer abi kafasını hayir anlaminda saga sola sallamış ve oldugu yerden kalkıp lavaboya doğru adımlamıştı. Cesaretimi toplayarak iki dakika sonra arkasından bende kalkıp lavaboya girdim. Aynada ellerini yıkıyordu, girdiğim anda gözleri beni bulmuştu.

"Nerdeydin?" dedim sorgucu ses tonumla.

"Diğer evdeydim."

"Neden?" dedigimde gözlerime bakıp alaycı bir sekilde güldü.

"Bosversene."

Kolundan tuttup sırtını kapıya yaslamıştım. Şaşkınlıkla gözlerime bakıyordu.

"Neden dedim soruma cevap ver?"

"Vermiyorum, napacaksın?" dedi ukala bir sekilde. Göğsüne bi cimdik attigimda eliyle göğsünü tuttu.

"Acıdı."

"Soruma cevap cabuk?"

"Bu kadar mı yapabildiklerin?" dedi gülerek.

"Utandırırım seni, gidemezsin iceri." dedigimde tekrardan alaycı sekilde gülmüstü.

"Ne yapabilirsin ki?"

Elimi pantolonunun üzerinden erkekligine getirmis ve oksamistim. Şaşkınlıkla gözlerini açmış ve kolumdan tutmustu.

"Gülüm, yapma yanarız." dediginde elimi çekmiş bedenimi bedenine yaslamıştım. Dudaklarımızın birlesmesine cok ufak bir bosluk kalmışti.

"Yanmadik mi zaten?"

Dudaklarını öpmek icin uzattığında gülerek sinir edici bir sekilde geri kacmıştım. Erkekliginin üstünde hafif kabarıklık gördüğümde gülmüştüm.

"Sıkıntılar var." dediginde yüzüne bakmıştım.

"Ne oldu sevgilinle mi anlasamiyorsunuz?" demistim alaycı sekilde gülerek.

"Bu sıralar ihaleye girdim onda da rakiple ters düstük baya."

"Sana bir sey olmayacak degil mi?"

Omuzlarima düsen saçlarımı arkaya atıp dudaklarini boynuma bastırmış ve kokumu icine çekmişti.

"Ohh işte mis kokulum."

Göğsüne 'uslu dur' der gibi vurdugumda suratıma bakmisti.

"Bu gece-" dediginde gözlerinin icine baktim. Gözlerim gözlerini bulduğunda duraksayıp yutkunmus ve sonra devam etmisti.

"Benimle diğer eve gelir misin?"

Tekrardan dudaklarini boynuma bastırdıgında kendimden gecerek kolunu tırnaklarımla sıkmıştım.

GÜLÜM•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin