10 Aşk işte...

13.4K 280 50
                                    

Ben hâlâ kucagindayken bilegimden tutan ellerini bırakmıştı, kollarımı boynuna dolamis ve kendimi erkekligine bastırmıştım. Durmak veya gitmek istemiyordum sadece onu istiyordum ama durmak zorundaydim.

Kafasını geri atıp dişlerini sıktığında onu daha da azdirmamam gerektigini düşündüm. Bacaklarina sardığım bacaklarımı onun da yardımıyla yere bastım ve açılan elbisemi düzelttim.

O hâlâ ayni yerde dururken ben arabaya binmek icin sırtımı döndüm. Belimden sarıldığında donup kalmıştım.

Bir süre bir sey yapmadan öylece kalmıştı daha sonra ellerini üstümden çekmişti.
Ellerini üstümden cektiginde ikimizde arabaya geçmiş ve yola koyulmustuk.
Bi süre kimse konusmamis ve sessizlik hakim olmuştu. Ancak bi süre sonra duramamis ve bu sessizligi bozan o olmustu.

"İyi misin?"

"Evet." sesim normal konusmaktan ziyade fısıltı gibi çıkmıştı.

"Küs müyüz?"

"Biraz."

"Uğraşsam gecer mi?"

"Zor."

"Az önce yasananlardan dolayı özür dilerim, durduramadım sinirimi."

Bunu derken kafasını camdan dışarı çevirmişti, sanki pisman olmus gibiydi.

"Sen seversin zaten her boktan bu kadar cabuk pisman olmayi." diye fısıldamıştım duyabilecegi sekilde.

Geri cevap gelmemişti, bir daha agzini da açmamıştı. O beni isteyen gözleri gitmis yine abi sevecenligiyle bakan gözleri gelmişti. Oysa ben beni isteyerek bakan adamın gözlerini istiyordum.

Evin önüne vardığımızda saat gece 12ye gelmek üzereydi, ikimizde bir daha baska bir laf etmemistik.

Arabadan indigimizde kapılarının önünde bekleyen Nazlı isimli kızı görmüştüm.
Gözlerim hemen Özer abiyi bulmustu.

"Nerde kaldın beklemekten sıkıldım." demisti cırtlak sesiyle.

"Geldik işte."

"E hadi girelim artık eve niye dikiliyoruz?"

Daha fazla bu konusmaya katlanamayip anahtarimi cantamdan çıkararak eve girdim ve kapıyı çarptım. Odama kendimi attığım gibi üstümü dahi çıkarmaya üsenip kendimi yatağa bıraktım ve kendimi düşüncelerin icine bıraktım.

O kız kimdi? Ve neden onların evine giriyordu? Onun odasında mı kalacaktı? Sevgililer miydi? Düşünmeden duramıyordum, icim icimi yiyordu. Nefesim bunları düşündükce düzensizlesiyordu. Icime bi korku yerleşmişti. Bana dokunduğu gibi bana yaklaştığı gibi ona yaklaşırsa ben nasıl dayanırdım? Nasıl onu başkasıyla paylaşabilirdim?

Bu düşünceleri daha fazla uzatmadan kafamdan atmıştı. Bana ne oluyordu? Neden aklıma her Özer abi geldiğinde kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu?

Aşk işte...

---

Zır zır calan telefon yüzünden sabah 7 buçukda uyanmak zorunda kalmistim. Oysa bugün dersim 10'da başlıyordu. Yarı açık, yarı kapalı gözlerimi acarak ekrana baktığımda bilinmeyen, kayıtlı olmayan bir numaranın beni aradığını görmüştüm.
Uyku sersemi telefonu geri koyup umursamamistim. 1 dakika sonra tekrar calan telefonu acmak zorunda kalmıştım.

"Hı?"

"Günaydıınnn saat kac oldu yeni mi uyanıyorsun?"

Kulağıma ilişen ses ile gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

GÜLÜM•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin