Dün Özer gittikten sonra gece boyunca uyuyamamis ve düşünmüştüm ancak sabaha karşı uyuyakalmıştım. Sabah da gözlerimi cok yogun bir ağrıyla açmıştım neredeyse karnım patlayacak gibiydi.
Yerimden zar zor kalkıp biraz toparlanmak icin lavaboya girdim, aglamaktan gözlerim kıpkırmızı olmus ve sismisti.
Daha sonra bir kavgayla hayatın sona ermeyecegini idrak ederek bir şarkı açtım ve hazirlanmaya basladim.
Model - Değmesin Ellerimiz
"Biz hic beceremedik sevmeyi de terk etmeyi de." şarkıya bagira bagira eslik ediyordum.
Dolabın karşısına geçip ne giysem diye hem düşünüyor hem dans ediyordum. O esnada üstümdeki cropu çıkarmış ve sadece ic camasırımla kalmıştım. Kulagima gelen ses ile gözlerim balkona döndü.
"Kapat perdeni?"
"Kapatmıyorum."
"Beni oraya getirtme, gelirsem kötü olur."
Onun inadina elimi kopçama götürüp açmıştım ancak cikmamasi icin önden tutuyordum.
"Yapma bak sakın."
Sütyenimi tutan ellerimi kaldırdığımda sütyenim çıkmış ve göğüslerim meydandaydı. Ancak görmesine izin vermeden perdeyi çekmiş ve onu sinir etmesi hosuma fazlasiyla gittigi icin gülmüştüm. Perdeyi cekerken sabır nidaları kulağıma erismisti bile.
Sütyenimi geri giyip dolaptan rastgele bir takımı üzerime gecirmiştim.
Aynanın karşısında makyajimi yapmış ve saçlarımı da hafif dalgali bırakmıştım. Daha sonra takılarımı takıp cantami alarak evden çıkmıştım. Tabi çıkarken abimin arabasinin anahtarını almayi akil edebilmistim.
Arabayla yaklaşık 15 dakika icinde holdingin önünde olmuş ve kartimla binaya giriş yapmıştım. Bina da garip bir hareketlilik vardı. Danışmanın yanina giderek ona sormuştum.
"Ne oluyor, bu hareketlilik ne?"
"Sıla Hanımlar geliyorlar Bade Hanım."
"O kim?"
"İş aldığımız büyük firmalardan." dediginde basimla onay vermis ve odama çıkmıştım.
Odamın camından yaklaşık 15 dakika sonra Özerin geldigini görmüştüm, asistanı ile odasina girmişti. Normalinden daha süslü olmuş, saçlarını taramıştı. İçimde büyük bir kıskanclik vardı, dün ki kavgadan dolayi da zaten benden vazgececek diye cok korkuyordum.
Asistanı çıktığında yerimden kalkıp odasina gitmis ve kapıyı calmadan iceri girmistim. İlk basta baskasi sandığı icin öfkeyle baksa da ben oldugumu gördüğünde basini geri işine çevirmişti.
"Özer ne oluyor? Ne bu herkesteki telaş?"
"İşveren firmalardan birisi geliyor, büyük iş yaptığımız bir firma o yüzden herkes acil durumda, güzel karşılamak istiyorlar."
"Sıla kim?" dedigimde bıyık altından güldü.
"Firma sahibi, kıskandın mı?"
"Neden kıskanayım ki yakınlık derecen ne?"
"İş." dediginde sinirle yüzüne baktım. Bir kac adimda yanina gitmis ve kafasını kaldırtarak dudaklarına dudaklarımı bastırmıştım. Cok uzatmadan geri cekilmis ve odadan çıkmak icin kapiya dogru adımlamıştım. Ancak Özer cikmama izin vermeden arkamdan sımsıkı sarılmış ve boynumun kokusunu içine çekmişti. Geri çıkmadan önce bir kez boynumdan derin iç cekerek öpmüştü. Beni bıraktığında kapıya dogru adim atmıştım ancak karnıma sabah ki sancidan girmesiyle kımıldayamamis ve öylece elim karnimda kalmistim.
"Ahh."
"Ne oluyor gülüm iyi misin?" demisti Özer korkuyla yanima gelerek. Belli etmek istemeyerek kendimi toparlamistim.
"Bi an karnim agridi önemli bisey yok."
"Emin misin? Hastaneye götüreyim mi seni?" dediginde hayır anlaminda kafamı sallamıştım.
Yanağından öpüp odadan çıkmış ve kendi odama gecip oturmustum. Ağrının gecmesi icin dua ediyordum, sıkıntı ne bilmiyordum ama karnimdaki agri öldürücü derecedeydi.
Öglene doğru holdinge cok güzel sarışın bir kadin elinde dosyalarla girmişti. Kadın o kadar güzeldi ki ben bile gözlerimi alamıyordum. Özerin odasina gittigini farkettigimde hemen yerimden kalkıp bende Özerin odasina dogru ilerlemistim. Panjurlari cekili olmayan camdan Özere tokalasmak yerine sarıldığını gördüğümde delirecek gibi olmuştum. Bu ne samimiyetti ve o kim oluyor da benim sevgilime sarılıyordu?
Öfkeme ve kıskançlığıma hakim olmak isteyerek odama geri girmiş ve kafamı biraz masaya yaslayarak sakinleşmeye çalışmıstım. Ancak dolu dolu bir saat gecmesine ragmen odada basbasa oturuyorlar, kahve içiyorlardı ve bu beni delirtiyordu.
İki saat basbasa oturmalarının sonucunda herkes toplanti odasina çağrılmıştı. Toplanti odasinda yerler alındıktan sonra Özer ile Sıla denilen kadın gülüşerek iceri girmislerdi.
"Evet arkadaslar hepiniz hosgeldiniz, herkes Sıla Hanımı tanıyordur diye düşünüyorum o yüzden hemen konuya giriyorum. Sıla Hanım kullandığınız yazılım dilinize ek bir dil daha ile yazmanızı istiyor, işlerin daha hızlı ilerlemesi için. Bütün detaylar önünüzdeki dosyalarda yazılı bulunmakta."
Ikisi de bunun gibi bir ton şey söylemislerdi, tabi ki toplantının sonuna yaklasirken benim hafiften uykum gelmis ve gözlerim gitmeye başlamıştı bile.
"Evet arkadaslar bugünlük bu kadar, dağılabilirsiniz."
Herkes çıkmak icin ayaga kalktiginda bende kalkmıştım ancak Sıla denilen kadının seslenmesi ile durmuştum.
"Bade, bana bir kahve getir." demisti yakamdaki isimlikten ismimi okuyarak.
"Anlamadım, pardon?"
"Kahve diyorum kahve, şekersiz kahve neyini anlamiyorsun?"
"Ben gayet iyi anlıyorum da sen görmüyorsun galiba ne yazıyor burada Yazılım Mühendisi yazıyor, hizmetli çalışan yazmıyor degil mi?"
"Ne farkeder sende burda benim paramla çalışan bir çalışansın sonucta ama burada yeni olduğun belli isteğime karşı çıkıyorsun."
"Sıla," demisti Özer derin bir nefes alarak ve devam etmisti "istersen sana hizmetlilerden birini yönlendirebilirim." demisti beni belimden kendine cekerek.
"Digerlerine yapmadığın bu ayrımı peki neden bu kıza yapıyorsun?"
"Holdingin sahibi ile konuşuyorsun çünkü." demisti Özer gülerek.
"Anlamadim, nasi yani?"
"Yanisi şöyle, sevgilim olur bu güzellik." dediginde şaşırarak Özere bakmıştım. Bunu bu kıza söylemesini beklemiyordum.
"Özer sen ciddi misin?" demisti Sıla agzi bi karış açık bir sekilde. Cok güzel kızdı ama rujunu varoşlar gibi bi ton kalem ile cerceve cizerek büyütmüştü.
"Neden şaşırdın?"
"Çünkü bu kız öylesine bir yazılımcı, senin yanina yakışmıyor bile vasat kalıyor." diyen kıza ne cevap verecegini merak ettigim icin Özere bakmıştım.
"O dünyanın en güzel kızı, degil o benim yanima yakişmamak asil ben onun yanina yakismiyorum." demis ve alnimdan öperek devam etmisti "artık işimize geri dönelim, sevgilim sende yorma kendini odana gec otur." dediginde bıyık altından gülerek o kızın karşısında dudağının üzerinden öpmüş ve odama gecmistim.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLÜM•
Teen FictionKarşı balkonda oturan Özer Abimden gelen şarkıyla kafamı kaldırıp o güzel yüzüne baktım. Hafif dudağını kıvırarak gülümsüyordu. İkimizde saatlerdir çıt çıkarmadan oturuyorduk ve bu sessizligi onun açtığı şarkı bozmuştu. Cem Kısmet - Haram Geceler Y...