60 Birisi var!

920 58 4
                                    

Sabah gözlerimi çok yoğun bir baş ağrısıyla açmıştım, saat 8'e geliyordu. Üstüme tişört, pantolon geçirip henüz kızlar uyuyorken kendimi odadan dışarı attım.

Bahçeye indiğimde Baranın orada oturduğunu gördüm. Bende oradaki koltuklardan birine oturmuştum.

"Günaydın yavrum." demişti Baran. Yüzümde bi tiksinme ifadesi oluşmuştu.

"Sana da günaydın."

Eşşek kadar herif olmuştu hâlâ bana sulanıyordu, görmüyordu galiba Özere ne kadar aşık olduğumu.

O sırada kapıdan içeri elinde hırka, su ve ağrı kesiciyle Özer girmişti.

"Günaydın gülüm." dediginde yüzümde gülümseme oluşmuştu.

"Günaydın."

"Giy bakalım şunu, sabahları serin oluyor, üşütme." demisti elindeki su ve ilacı masanin üzerine bırakıp hırkayı bana uzatarak. Sözünü ikiletmeden hırkayı giymiştim.

"Şimdi bu ilaclari da ic, başın ağrıyordur."

Uzattığı ilaci ve suyu içtiğimde gözlerimle teşekkür etmiştim.

Baran pür dikkat bize bakıyordu.

"Kendi kardeşinle bu kadar ilgilenmiyorsun gibi galiba Burağın kardeşine daha ilgili gibisin?" demişti Baran.

"Bade benim tepemde büyüdü, onun her şeyiyle küçüklükten beri ben ilgileniyorum. Bu her zaman da böyle olacak Baran, benim yerimi başka bir adam almayacak." demişti Özer laf sokarak ve net bir ses tonuyla.

"Bir bakmışsın başkası almış yerini, çok emin konuşma." demişti Baran da sinir bozucu bi ses tonuyla.

"Öyle bi düşüncesi olan denesin bakalım? Rabbimin verdigi canı ben almak zorunda kalırım o zaman."

Baran bir şey diyecegi sırada dedem bahçeye dogru gelmişti.

"Bade ne yapıyorsunuz burada dedecim?"

"Oturuyoruz dede, gel sende otur."

"Hadi ninen kahvaltıya çağırıyor kahvaltıdan sonra otururuz." dediğinde hepimiz kalkmis ve kahvaltı masasina gecmistik.

"Ee Özercim işlerin nasil gidiyor?" demisti Baranın annesi Hatice Teyze.

"Gayet iyi Hatice Abla, aynı şeyler."

"Badeyi de yanına almışsın diye duyduk."

"Tabi ki. Ben nerdeysem Bade oradadır."

"Ee sen evlenmeyi düşünmüyor musun? Yaşında geldi sonuçta artık. Yok mu sevdiğin biri?"

"Var birisi." dediginde herkes bir an yemeyi birakip Özere bakmıştı.

"Ne demek var birisi?" demişti annem bi an şaşkınlık ve merakla. Özer, annemin bu merakli haline bakıp gülmüştü.

"Tamam Hande Teyze, Ankaraya dönelim ilk seninle tanıştıracağım." dediğinde annemin yüzü ufaktan düşmüştü. Nedenini bende anlayamamıştım.

Kahvaltıdan sonra herkes saga sola dağılmıştı biz ise Annem, Zehra Teyze ve ben kalmış koltuklarda oturuyorduk.

"Anne." demistim annemin duyabilecegi kadar bir sesle yanimda oturan anneme.

"Efendim kızım."

"Özer öyle dediginde neden yüzün düştü?"
dediğimde bir an derin bi nefes almıştı.

"Bade ben Özeri kendi oğlum gibi seviyorum, ben Özerin oğlum olmasını isterdim ancak Zehra Teyzen bu gözle pek bakmiyor. Sizin kardeş olduğunuzu söylüyor her seferinde. Özellikle Burak ile Özgenin olayından sonra daha da korkarak yaklasiyor size." demisti o da usul bi sesle.

"Neyse ne zaten Özer oğlumun da hayatinda bir baskasi varmiş bakalim Ankaraya gidince tanışırız." diye de eklediğin başımla onay vermis ve kafamı telefonuma cevirmistim. Özerden gelen mesaji gördüğümde hemen mesaja tıklamış ve gelen mesaji mırıldanarak okumuştum.

"Hazırlan, kamera kayıtlarını izlemeye gidecegiz."

Mesajı görüldü bırakarak kaldığımız odaya girmiş ve bir kac parca kiyafet alarak Peri ile Özgeyi görmezden gelip odanin banyosunda üstümü degistirmistim.

"Nereye gidiyosun Bade, bizde gelelim."

"Biraz işim var Peri, işim bitince haber ederim beraber bir seyler yapalim."

"Ney işin? Manitanla gizli saklı buluşmak mı?" diyen Özgenin ardından Perinin gözleri şokla açılmıştı.

"Özge baslama yine, yeter artik ney senin derdin benimle?"

"Biz beraber büyüdük Bade gelip bize anlatman gerekirken bizden bunu saklaman ne kadar doğru?"

"Bunu karnında abimin bebegini tasıyan ve bize hiç bir bok anlatmayan bir kadin mı söylüyor? Nesin sen abimin hayatında işini bitirdikten sonra herkesten saklayacagı bi kadin mısın?" dedigimde bu cümleler benim bile cok canimi yakmış ve daha o anda pişman olmuştum.

Peri ise duydukları karşısında şok olmuş bi sekilde ikimize bakiyordu. Özge ayakta durmakta zorlandığında yatağa oturmuştu. Daha fazla kavgayı cekemeyecegim icin bende telefonumu alıp odadan çıkmıştım.
Koşar adımlarla evden çıkarak kapının önünde beni bekleyen Özerin arabasina binmiş ve o ana kadar tuttuğum gözyaşlarımın hepsini bırakmıştım.

"Gerizekalı kafam, gerizekalı!" demistim kafama vururken.

"Noluyor güzelim."

"Özer lütfen götür beni burdan." dedigimde basiyla onay vermiş ve arabayı calistirarak yola koyulmuştu.

---

Gençler bazılarınız neden çok sık bölüm atmadığımı soruyor; Arkadaşlar artık ne yazsam diye düşünüp zora girmeye başladım çünkü çok eskiden yazdığım bölümler vardı, çogunlukla onları atıyordum ancak elimdeki bölümler bittigi icin artık fikir gelmiyor ve bir de zaten coğu okurum vpn ile giris yapmadığından hikayemizin aktifligi de cok yok ama yine de okuyan 3 5 kisi icin de olsa yazıp atmaya çalışıyorum.

Sizi seviyorum, sağlıcakla kalın veee yeni bölümü bekleyin'😘

GÜLÜM•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin